Anastasiadis izin verdi: PKK'nın uzantısı PYD Güney'de temsilcilik açtı

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) terör örgütü PKK ile geçmişte yaptığı yakınlaşması ve işbirliği hala hafızlarda iken bu sefer de Rum yönetimi bir adım daha ileri giderek örgütün Suriye kolu PYD’ye Güney Kıbrıs’ta temsilcilik kurduruyor.

Bu iddiayı Habertürk yazarı Çetin Çetiner gündeme getirdi. Çetiner, Yunanistanlı diplomatik kaynaklara dayandırdığı iddiasında, temsilcilik açılmasına yönelik girişimin; 1998’den bu yana PKK’nın Kıbrıs Rum Kesimindeki organizasyon ve faaliyetlerini yöneten, Yunan istihbaratı ile yakın ilişkileri olduğu bilinen Hristos Yakov, Eleni Theoharus, Kostis Evstathiu ve Yorgos Perdikis’in öncülüğünde başlatıldığını kaydettiler. Adı geçen şahısların örgütle bağları oldukça grift.

Bu dört Rum milliyetçisi öncülüğünde, 12 Ocak tarihinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi İçişleri Bakanlığı'na PYD temsilciliğinin açılması için başvuru yapılmış, gerekli izinler 24 saat geçmeden onaylanmış. Bu da Atina ve Rum Kesimi güvenlik bürokrasisinin temsilcilik girişimden önceden haberdar olduğunu düşündürüyor. 

İSMİ BELLİ OLDU...

Temsilcilik görevine 2009’dan bu yana Rum Kesimi'nde yaşayan ve örgütün illegal ilişkilerini yöneten Çerkez Korkmaz getiriliyor. 2013’te resmen oturum izni alan Korkmaz Theofilos Kürdistan Kültür Merkezi'nde örgüt adına faaliyetler yürütüyordu.

Temsilcilik ilk toplantısını geçtiğimiz hafta yaptı. Bu toplantıda konuşma yapan Çerkez Korkmaz, 1994'te öldürülen, Kıbrıs Rum Kesimi ile PKK arasında kurulan sözde "dayanışma komitesi"nin başkanı ve Rum Enformasyon Dairesi görevlisi istihbaratçı Theofilos Georgiadis'e övgüler yağdırıyor. Kendilerine verdiği ilhamdan bahsediyor.

DIŞİLERİ'NDEN SERT TEPKİ

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, terör örgütü PKK’nın siyasi kolu olan PYD’ye Güney Kıbrıs’ta temsilcilik açma izni vermesiyle ilgili açıklama yaptı.

Ertuğruloğlu açıklamasında, “Eli kanlı katillerin dayanışma içinde olması bizi şaşırtmadı” dedi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türk milletinin kimsenin düşmanı olmadığını ancak kendisine düşmanlık edenlere de ders vermesini çok iyi bildiğini vurguladı.

Ertuğuloğlu, “Kıbrıs’ta Türklere toplu katliam yaparak Ada’yı kana bulayan, terör destekçisi Güney Kıbrıs Rum yönetimi tahrikkar girişimlerini sürdürüyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi içişleri bakanlığının, 12 Ocak’ta yapılan bir başvuru ile terör örgütü PKK’nın Suriye’de konuşlu siyasi kolu olan PYD’ye Güney Kıbrıs’ta temsilcilik açtığını Rum basın kaynaklarından da duyuruldu. Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu tahrikkar girişiminin bölgemizde ve Doğu Akdeniz’de barışa hizmet etmeyeceği aşikardır” diyerek, Avrupa Birliği’nin bir üyesinin terör örgütüne koruyuculuk yapması karşısında ne tavır alacağını görmek istediğini vurguladı.

"ELİ KANLI KATİLLER"

Türkiye'ye karşı her türlü düşmanca faaliyetin içinde olan terör örgütüne Güney Kıbrıs’ta temsilcilik açtıran ve teröristleri koruması altına alan Kıbrıs Rum yönetiminin ateşle oynadığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Sözde temsilciliğin başına getirilen PKK’lı terörist Çerkez Korkmaz, Güney Kıbrıs’ın terör örgütüne desteğinden övgü ile bahsederek, Rum yönetimin terör örgütü PKK’ya geçmişte de nasıl destek verdiğini yeniden gözler önünde sermiştir. Sözde derneğin adına ‘Rum-PKK Dayanışma Derneği’ deselerdi gerçeğin ifadesi olurdu” dedi.

Rumların ve PKK’nın eli kanlı iki taraf olduğunu, masum insanların katili, kadın çocuk, yaşlı genç demeden Türk katili olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, “eli kanlı katiller” diye nitelediği iki tarafın dayanışma içinde olduğunu deşifre ettiğini söyledi.

"BAŞLARINA GELECEKLERİ KENDİLERİ DÜŞÜNSÜN"

Ertuğruloğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Şunu bilmeleri gerekir ki; kurdukları düzende başlarına geleceklerin bilicinde olmaları gerekir. Türk milleti kimsenin düşmanı değildir, ama kendisine düşmanlık edenlere de ders vermesini çok iyi bilir. Bu atılan adım, Rum-PKK terör dayanışması bunun sahiplerine bunun akıl hocalarına, destekçilerine baş ağrısı olacaktır. 

Bu coğrafyada Türkiye’mizin bölgesel güç olmanın da ötesinde global bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlediği bir dönemde bu şer odaklarının böyle acizliklerini ortaya koyan adımlar atması hiç de şaşırtıcı değil. Bunlardan ancak bu beklenir. Başlarına gelecekleri kendileri düşünsün.”