Ramazan özel: Komşuluk

29 Mart 2024

Güncelleme: 29 Mart 2024

A
A

KKTC'nin din görevlileri tarafından hazırlanan özel yazılar, Ramazan ayı boyunca her gün bu sayfada yayımlanıyor.

ZgotmplZ
Lefkoşa - Surlariçi

Sosyal bir varlık olan insanın hayatını tek başına sürdürmesi söz konusu değildir. Yaşadığımız sosyal hayat içerisinde ev ve iş komşularımız vardır. Komşularımız, ev halkımız dışında kendileri ile en çok karşılaştığımız, sevinçli ve üzüntülü zamanlarımızda hep yanımızda olan insanlardır. Değişen dünyamızda komşuluk ilişkilerimiz de farklılaştı. Şehirlerin büyümesi, bir köy büyüklüğünde hatta daha da büyük apartmanların yapılması hem insanî hem de komşuluk ilişkilerimizi farklılaştırdı. Komşu kimdir sorusuna İslam alimlerimizden Evzâî, bir evin farklı yönlerinde bulunan kırk evi o eve komşu saydığı belirtilir.

Mensubu olmakla şeref duyduğumuz İslam komşuluk ilişkilerine nasıl bakıyor? Allah (cc) Kur’an-ı Kerimde: “Allah'a kulluk edin, O'na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez.” (Nisa, 4/36) buyuruyor. Ayeti kerime sosyal düzen içerisinde iyilik yapmayı yakından uzağa doğru sıralarken “yakın ve uzak komşuya” dikkat çekmiştir. Atalarımız “Ev alma komşu al” derken bu gerçeği göz önüne almışlardır. Hz. Peygamber (sav) “Cebrail bana komşu hakkından o kadar bahsetti ki komşuyu komşuya mirasçı bırakacak zannettim" buyurmuşlardır. Başka bir hadis-i şerifte Efendimiz (sav) Ebu Zer’e hitaben: “Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde sun!” (Müslim, Birr 143) buyurarak komşunun ve komşuluğun önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

Komşuların birbirlerine güvenmesi ve zarar vermemesi çok önemlidir. Komşularımız bize, biz de komşularımıza güvenebilmeliyiz. Komşunun malı ırzı namusu komşuya emanettir.  Bir hadiste Hz. Peygamber (sav): Vallâhi imân etmiş olmaz, vallâhi imân etmiş olmaz, vallâhi imân etmiş olmaz” diye buyurunca, Sahâbîler: Kim imân etmiş olmaz, yâ Resûlallah? diye sordular: “Yapacağı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse!” diye buyurdu (Buhari, Edeb 29)

Taberânî’nin rivayet ettiği bir hadîse göre Peygamber Efendimiz, üzerimizdeki haklarına göre komşuları üçe ayırmıştır: Bir hakkı olan komşular: Müşrikler gibi ki, bunların sadece komşuluk hakkı vardır. İki hakkı olan komşular: Müslümanlar gibi ki, bunların hem komşuluk hem de din kardeşliği hakkı vardır. Üç hakkı olan komşular: Akraba olan müslümanlar gibi ki, bunların hem komşuluk hem din kardeşliği hem de akrabalık hakkı vardır. (Riyazü’s-Salihin,)

Komşuluk ilişkileriyle ve komşuluk hakları ile ilgili belli başlı hususlara, bir hâdis-i şerîfte şöyle dikkat çekilmektir:

1) Borç veya ödünç bir şey isteyince vermek 2) Darda kaldığında yardımına koşmak 3) Maddî sıkıntıya düşünce gözetip kollamak 4) Mutlu günlerinde sevincine, kederli günlerinde üzüntüsüne ortak olmak 5) Kokusu komşunun evine gidecek bir yemek yapınca ona da bir miktar ikram etmek 6) İzni olmadan evinin önünü kapatacak şekilde bina yapmamak 7) Hastalanınca ziyaret etmek 8) Ölünce kabre götürüp defnetmek. (Heysemî, VIII, 165)

Bir Ayet

“Ey iman edenler akitlerinizi yerine getirin”

Bir Hadis

“İnsanların hayırlısı; (Kur’an-ı) çok okuyan, en takvalı olan, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran ve sıla-i rahimde bulunan kişidir.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar