Cuma Hutbesi - 18 Temmuz 2025

18 Temmuz 2025 tarihli ve "20 Temmuz Barış Harekatı" konulu cuma hutbesi:

Aziz Müminler!

Önümüzdeki pazar günü tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bu harekât, zulme uğrayan Kıbrıs Türk halkının mücadelesinden doğan bir zaferi müjdelerken, aynı zamanda şanlı ordumuzun ve aziz milletimizin bağımsızlık ve adalet uğruna verdiği büyük bir mücadelenin adıdır.

Bu harekat, zulme uğrayan mazlum bir milletin var oluş mücadelesinin zaferidir. Can ve kan pahasına kazanılan bu topraklarda bugün özgürce ezan okunabiliyorsa, bu; şehitlerimizin fedakârlığı ve Kıbrıs Türk halkının dirayeti sayesindedir.  Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur: "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma! Bilakis, onlar diridirler. Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar." (Âl-i İmrân, 3/169)

Aziz Müslümanlar!

Ahirette cennete giren bir kimse dünyaya nazaran çok daha güzel nimetlerle donatıldığını görünce dünyaya geri dönmek istemez. Fakat bir kişi hariç, Peygamber Efendimiz (sav) o kişiyi şöyle tarif ediyor: ‘’Cennete giren hiçbir kimse yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü büyük itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister." (Buhari, Cihad, 5;) buyurmuştur.

Değerli Müminler!

Allah'a olan sevginin ve imanın en güçlü göstergesi: yeri ve zamanı geldiğinde tereddüt etmeden malını ve canını Allah yolunda feda edebilmektir.

Şüphesiz ki vatan sevgisi imandandır. Ecdadımızın sayısını bilemediğimiz birçok canlar feda ederek alınmış olan bu güzel vatanı, İslam’ın ilk yıllarından itibaren Hala Sultan annemiz başta gelmek üzere sahabe efendilerimiz, ecdadımız Osmanlı ve en nihayetinde 20 Temmuz 1974’te dedelerimiz, İslam’ın hakim kılınması, Müslümanların varlığının devamı, ezanların bu güzel adada daima yankılanması için canlarını ve mallarını feda etmişlerdir. Milli şairimiz Mehmet Akif’te İstiklal Marşında vatan sevgisini şöyle ifade eder:

"Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."

Aziz Kardeşlerim!

20 Temmuz, bize birlik ve beraberliğin, iman ve kararlılıkla nasıl bir zafere dönüştüğünü hatırlatır. Bugün bize düşen; bu toprakların kolay kazanılmadığını unutmadan, geçmişi unutmadan geleceğe sağlam adımlarla yürümektir. Gençlerimize bu tarihî şuuru aşılamak, milli ve manevi değerlerimizi korumak en büyük görevimizdir.

Başta Kıbrıs Barış Harekâtı şehitleri olmak üzere, vatanımızın dört bir köşesinde mukaddesat uğruna vatanı müdafaa etme uğruna can veren bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz. Onların aziz hatıralarını yaşatmak, bizlere emanet ettikleri değerlere sahip çıkmak ve birlik-beraberliğimizi muhafaza etmek hepimizin sorumluluğudur.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in bizlere vermiş olduğu şu mesajı ile bitiriyorum: “Siz düşmanla karşılaşmayı dilemeyiniz; Allah'tan afiyet isteyiniz. Düşmanla karşılaştığınız zaman da sabır ve gücünüzle karşı koyunuz." (Müslim, İmare, 29.)