"Kıbrıs'a adanmış bir ömür" Rauf Raif Denktaş: 88 yıllık hayatında neler yaşadı?

13 Ocak 2023

Güncelleme: 13 Ocak 2024

A
A

27 Ocak 1924'te, Kıbrıs'ın Baf kasabasında doğan, ömrünü halkına adayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Rauf Denktaş 11 yıl önce bugün 88 yaşında hayata gözlerini yumdu. İşte Denktaş hakkında merak edilenler...

ZgotmplZ
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın vefatının üzerinden 11 yıl geçti. Denktaş, 4 Ekim 2000'de Ankara'da.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, ölümünün 11'inci yıl dönümü olan bugün anılıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Rauf Denktaş 1983 yılından 2005 yılına kadar Cumhurbaşkanı olarak ülkeye hizmet etti.

Organ yetmezliği nedeniyle 8 Ocak 2012 yılında hastaneye kaldırılan Rauf Raif Denktaş 13 Ocak 2012 yılında 88 yaşında hayata gözlerini yumdu. 

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine damgasını vuran, ömrünü halkına adayan, sadece Kıbrıs Türk halkı için değil Türk dünyası için de önemli bir lider olan Rauf Raif Denktaş, 27 Ocak 1924'te, Kıbrıs'ın Baf kasabasında doğdu. Babası Baf Kaza Hakimi Mehmet Raif'ti. İlk büyük kaybını ve yaşamının dönüm noktalarından birini çok küçükken, daha bir buçuk yaşındayken yaşadı. Annesi Emine Hanım'ı kaybetti.

7 yaşına kadar, dedesi "Şeherli Mehmet" tarafından büyütüldü. Babası ve dedesinden dinledikleri, daha o yaşlarda hafızasına kazındı, milliyetçi bir genç olarak yetişmesinde rol oynadı. Osmanlı askerlerinin adayı terkettiğini gören dedesinin "Gittiler ama yine gelecekler... Ben göremedim ama sizler göreceksiniz" sözleri hiç aklından çıkmadı.

Lefkoşa'da Mahmutpaşa Sokağı'ndaki evin geniş bahçesinde mersin dallarında sallanarak oynarken şu şiiri okuyordu:

"Tayyareci yapacak çocuğunu babalar,
Düşman! Bu küçük tayyareciyi tanı,
Kanatları altında saklayacak vatanı."

DOKTOR KÜÇÜK'ÜN "O BÜYÜK DAVASINA" SARILDI

17 yaşındayken babasını da kaybetti. Babasının "Sen Kıbrıs'ta kal, güçlü bir avukat ve gazeteci ol" sözlerini vasiyet addedecek ve Doktor Fazıl Küçük'ün davasında babasının ümidini ve beklentilerini bularak, kendi deyimiyle "o büyük davaya" sarılacaktı.

Babasını kaybettiği yıl, 1941'de İngiliz Okulu'ndan mezun oldu ve İngiliz Askeri Karargahı'nda tercüman olarak çalışmaya başladı. Bu hayatında maaş aldığı ilk işi olacaktı. Kısa bir süre sonra bu görevden istifa etti ve mahkemelerde açılan sınavı kazanarak katiplik yapmaya başladı. Ardından da İngiliz Okulu'da öğretmenlik.

Aynı yıllarda Halkın Sesi gazetesinde, memurların yazı yazması yasak olduğu için, imzasız yazıları yayınlanmaya başlayacaktı. Artık Doktor Küçük'ün davası, onun da davası olacaktı.

LONDRA'DA HUKUK EĞİTİMİ

1944'te, burs alarak Hukuk tahsili görmek üzere İngiltere'ye gitti. 1947 yılında Lincoln's Inn'den mezun oldu. İkinci Dünya Savaşı yıllarını ve barışı yaşadığı Londra günleri hukuk tahsilinin yanı sıra, onun için aynı zamanda eşsiz bir hayat deneyimi de olacaktı. 1947 yılının mart ayında Fuadiye vapuruyla İskenderiye üzerinden Mağusa'ya döndü. Artık hayatının yeni bir dönemi başlıyordu. Aynı yıl avukatlığa başladı.

Dönüşüne en çok sevinenlerden biri Doktor Küçük oldu. Kendi düşüncelerine yakın, genç bir avukat "mili mücadelede" artık çok daha yakınında olacak, Kıbrıslı Türkler için birlikte çalışacaklardı.

24 YAŞINDA HALKA İLK SESLENİŞ

Kıbrıs'ta geniş kitleler tarafından tanınması, ilk kez adaya dönüşünden bir yıl sonra 1948'de Selimiye Meydanı'nda düzenlenen büyük Enosis karşıtı mitingde oldu. İlk kez halka seslendi. Heyecanlı ve coşkuluydu. Kürsüden inerken kalabalıktan yükselen alkışlar, aynı zamanda iyi bir hatip olduğunun ve ilerleyen yıllarda daha etkili bir rol oynayacağının işaretiydi.

Denktaş, Kıbrıs Türk Liderliğinin talebi üzerine 1949'da avukatlık yaptığı hukuk bürosundan ayrıldı ve önce savcı yardımcısı ardından da savcı olarak çalışmaya başladı. 1957 sonunda İngilizlerin Ada'yı 5-10 yıl içinde Yunanistan'a devredeceğini gören Denktaş, savcılıktan istifa ederek, Dr. Küçük'ün yanında daha etkin bir şekilde yer aldı.

AYDIN DENKTAŞ'LA EVLİLİK

1949'da, 25 yaşındayken, kendisinden 9 yaş küçük olan, amcasının kızı Aydın Hanım'la evlendi. Aydın Hanım daha doğduğu gün, onu "işte nişanlın" diyerek kucağına vermişler, İngiltere'ye tahsile giderken de aralarında bir "söz" kesmişlerdi. Aydın Hanım'la evlilikleri ölene dek, tam 63 yıl sürecek, bu evlilikten 6 çocukları olacak, ancak üçünü kaybedeceklerdi.

3 KEZ EVLAT ACISI YAŞADI

Denktaş ailesinin yaşadıkları zorluklar sadece Rauf Denktaş'ın siyasi kimliğinden kaynaklanmıyordu. Acıların en büyüğünü, hem de birden fazla kez yaşadılar. Aydın ve Rauf Denktaş, 6 çocuklarından üçünü kaybettiler. Tam üç kez evlat acısı yaşadılar. İlk kayıpları Raif ve Münir'in ardından üçüncü çocukları olan Dilek'ti. Beyin rahatsızlığı olan Dilek'i tedavi için götürdükleri Londra'da, 1957'de ikibuçuk yaşındayken kaybettiler ve oraya defnettiler.

İkinci kayıpları ise Dilek'ten bir yıl sonra, 1958'de, 7 yaşındaki oğulları Münir oldu. Aydın Denktaş'ın, kendi babasının adını verdiği Münir, Rauf Denktaş İstanbul ziyaretindeyken, bademcik ameliyatında hayatını kaybetti. Rauf Denktaş cenazeye yetişemeyince, Aydın Denktaş oğlunu yalnız başına defnetti. Denktaş, adaya döndükten sonra Münir'in mezarının başına gidecek ve Kıbrıs meselesiyle uğraşırken, onunla yeterince ilgilenmediği için kendini suçlayacaktı.

Art arda iki evlat acısı yaşan Denktaş ailesi, oğulları Serdar ve ikiz kızları Ender ve Değer'in dünyaya gelmesiyle yeniden büyüdü.

Ancak Münir'in ölümünden 28 yıl sonra, Denktaş'lar bir kez daha evlat acısı yaşadılar. İlk çocukları Raif'i, 1985'te, 34 yaşındayken bir trafik kazasında kaybettiler. Denktaş ve tüm aile derinden sarsılmıştı.

SAVCILIKTAN İSTİFA VE MİLLİ MÜCADELEDE DAHA AKTİF BİR DÖNEM

İngiliz Yönetimi'ndeki savcılık görevinden görevinden istifa ettikten sonra toplum problemlerinde daha aktif bir rol oynamaya başladı ve Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Başkanlığı'na seçildi.

Rumların, Atina'dan sevk ve idare edilen EOKA yer altı teşkilatının saldırıları karşısında etkin bir kuruluşa olan ihtiyacı gören Denktaş, iki arkadaşı ile birlikte Kasım 1957'de Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdu. Denktaş, 1958'de büyük ölçüde artan EOKA saldırıları karşısında Türk Mukavemeti'nin etkili şekilde görev yapmasını sağladı.

1960'ta yeni kurulan ortaklık Cumhuriyeti'nde Rauf Denktaş Cemaat Meclisi Başkanlığı ile İcra Komitesi Başkanlığı'na seçilmiştir.

ANKARA'DA SÜRGÜN YILLARI VE SİYASİ YAŞAMI

27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Halka ilk hitabını bu vesileyle ve 24 yaşındayken yaptı. Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Fazıl Küçük arasında ara bulucu rolünü üstlenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak'ın teklifi ve Fazıl Küçük'ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi'nde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden emeklilik hakkını kazanmasına altı ay kala, Birleşik Krallık yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve cemaat sorunlarıyla uğraşmaya başladı.

1949 yılı yaz aylarında avukatlık yapmaya başladı. Yine aynı yıl Aydın Hanım'la evlendi. 1955 yılında terörist bir hüviyete bürünen Enosis'le mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön verdi. 1958 yılında hükumetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla 1 Ağustos 1958 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatı'nı (TMT) kurdu.

1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler de bu olayları protesto etti. Zürih-Londra antlaşmaları öncesinde Fazıl Küçük ile birlikte Ankara'ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti. Bu görüşmede adaya Türk askerinin gönderilmesi teklifini dile getirdi. 1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile, 1960 Antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın hazırlanmasında çaba gösterdi. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi üyeliği ve Türk Cemaati İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi. 16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı'na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gitti. Temaslarını tamamlayarak bir sandalla Kıbrıs'a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı.

1964'teki Londra Konferansı'ndan sonra Makarios tarafından "istenmeyen adam" ilan edildi. Kıbrıs'a girmesi yasaklandı. Gizlice Erenköy'e çıkarak savaşa katıldı. 1967 yılında adaya gizlice girerken tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye'ye iade edildi. 1968 yılında adaya giriş yasağı kaldırılınca Kıbrıs'a döndü.

GÖREVİ DOKTOR KÜÇÜK'TEN DEVRALDI

1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı'na seçildi. 18 Şubat 1973 tarihinde Fazıl Küçük görevinden ayrılması üzerine Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçildi. Bu görevinden 28 Şubat 1973 tarihinde istifa etti ve aynı gün Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı seçildi.

Kıbrıs Harekâtı'nın ardından 13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüttü ve anayasa uyarınca 1976 yılında yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi.

KKTC'Yİ KURDU

1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu. 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanından sonra tekrar cumhurbaşkanlığına seçildi. 22 Nisan 1990 tarihinde yapılan erken seçimde ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 1995'teki seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi. 2000 yılındaki seçimlerde yüzde 43.67 oranında oy aldı ve seçim ikinci tura kaldı; ama ikinci tura kalan diğer aday olan Derviş Eroğlu'nun çekilmesi üzerine seçimden galip olarak çıktı.

2004 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs sorununun çözümü için hazırladığı Annan Planı'na karşı çıktı, buna rağmen plan Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilse de Kıbrıslı Rumların reddetmesi üzerine hayata geçmedi.

17 Nisan 2005 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmadı ve 24 Nisan 2005 tarihinde görevi yeni seçilen cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a devretti.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN AYRILDI AMA DAVA İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRDÜ

2005'den itibaren Lefkoşa'daki resmi ofisinde halkla ilişkilerini sürdürdü. Kıbrıs davası hakkında yazılar, makaleler yazdı, TV programları yaptı, Anadolu'dan gelen davetlere ve üniversitelere giderek Kıbrıs davasını anlatan konferanslar vermeyi sürdürdü.

Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılmasına rağmen, zamanın büyük bölümünde Kıbrıs meselesi ile ilgili çalışmalar yapmaya devam etti. Bu çaba, yaşamını yitirmesinden çok kısa bir süre öncesine kadar devam etti.

SOSYAL YAŞAMI

Politika hayatı yanı sıra, aynı zamanda yazar kimliğiyle de önemli bir şahsiyet olan Rauf Denktaş, 1985 yılının son aylarından bugüne, Yeni Asya Yayınları arasında çıkan kitapları bulunuyor. Ayrıca Denktaş, çok meraklı bir fotoğrafçı özelliği ile de bilinmekte, fotoğraf makinesini elinden bırakmamaktaydı. Rauf Denktaş, Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmakta ve ART isimli televizyon kanalında pazartesi günleri "Denktaş'ın Gündemi" adlı, görüşlerini anlattığı programı sunmaktaydı.

Ayrıca Kurtlar Vadisi dizisinde kendisini canlandırarak konuk oyuncu olarak yer aldı.

MÜZAKERE MASASINDA 36 YIL KIBRISLI TÜRKLERİ TEMSİL ETTİ

50 yıl süren müzakerelerin 36 yılında, Kıbrıs Türk toplumu adına masaya oturan isim Rauf Denktaş oldu.

İlk randevusu 1968'de Glafkos Kliridis ile gerçekleşti. Denktaş'ın karşısına sırayla, Klerides, Makarios, Kiprianu, Vasiliu ve son olarak yeniden Kliridis oturdu.

VEFATI

8 Ocak gecesi organ yetmezliği teşhisi ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Rauf Denktaş, tedavi gördüğü hastanede 13 Ocak 2012 tarihinde 88 yaşında vefat etti.

Vefatının ardından Türkiye ve KKTC'de ulusal yas ilan edildi. 17 Ocak 2012 günü, yapılan devlet töreniyle Lefkoşa'daki Cumhuriyet Parkı'nda defnedildi.

KİTAPLARI
  1. Saadet Sırları (1941)
  2. Ateşsiz Cehennem (1944)
  3. Criminal Cases (1953)
  4. 12'ye 5 Kala (1965)
  5. Akritas Planı (1972)
  6. A Short Discourse of Cyprus (1972)
  7. The Cyprus Problem (1973)
  8. Cyprus Triangle (1981)
  9. Gençlerle Başbaşa (1981)
  10. Kur'ân'dan İlhamlar (1986)
  11. Gençlere Öğütler (1988)
  12. İmtihan Dünyası
  13. Yarınlar İçin
  14. Kıbrıs Girit Olmasın
  15. A Handbook of Criminal Cases, 1955
  16. Cyprus Problem in a Nutshell, 1983
  17. Kadın ve Dünya - Woman and The World, 1985
  18. UN Speeches on Cyprus, 1986
  19. Seçenekler ve Kıbrıs Türkleri - The Options and The Turkish Cypriots, 1986
  20. Cyprus, An Indictment and Defence, 1987
  21. The Cyprus Problem 23rd Year, 1987
  22. My Vision for Cyprus, 1988
  23. Atatürk, Din ve Laiklik - Atatürk, Religion and Laïcité, 1989
  24. Kıbrıs'ta Bitmeyen Kavga - The Unending Fight in Cyprus, 1991
  25. Kıbrıs Davamız - Our Cyprus Issue, 1991
  26. İlk Altı Ay - The First Six Months, 1991
  27. What is the Cyprus Problem, 1991
  28. A Challenge on Cyprus, 1990-91
  29. Denktaş As A Photographer, Images From Northern Cyprus, 1991
  30. The Cyprus Problem and the Remedy, 1992, Nicosia (Lefkoşa)
  31. From My Album, 1992
  32. O Günler - Those days, 1993, Nicosia
  33. Images From Northern Cyprus, 1993
  34. Vizyon - The Vision, 1994, Nicosia
  35. Kapılar - Doors, 1995, Nicosia
  36. Observations on the Cyprus Dispute, 1996
  37. Kıbrıs Meselesinde Son Durum - The Latest Situation in Cyprus Issue, 1996, Nicosia
  38. Rum Yunan İkilisi: İstenmeyen Cumhuriyetten Nereye? - Cypriot Greek Duo: Where to from the Unwanted Republic, 1996, Nicosia
  39. Karkot Deresi - Karkot Creek, 1996
  40. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, I. cilt (1964) - Memoirs of Rauf Denktaş, 1964-74, volume I (1964), 1996
  41. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, II. cilt (1965), 1997
  42. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, III. cilt (1966), 1997
  43. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, IV. cilt (1967), 1997
  44. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, V. cilt (1968), 1997
  45. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VI. cilt (1969), 1997
  46. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VII. cilt (1970), 1997
  47. Kalbimin Sesi - The voice of my heart, 1997
  48. In Search of Justice, 1997
  49. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VIII. cilt (1971-72), 1998
  50. Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, IX. cilt (1973-74), 1999
  51. Hatıralar, Toplayış, X. cilt - Memoirs, Conclusion, vol X, 2000

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar