İçimizde yanardağlar patlıyor: Selin'i hep hissediyorum, mesaj gönderdi birkaç kez bana
4 Şubat 2024
Güncelleme: 5 Şubat 2024
6 Şubat’ta Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de yaşamını yitiren Şampiyon Melekler’den Selin'in annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya, acı ve özlem dolu geçen bir yılın ardından yaşadıklarını ve hislerini MYK Haber’e anlattı.
KKTC, Gazimağusa Türk Maarif Koleji sporcu kafilesinden 35 canını Adıyaman’daki İsias Otel enkazında bıraktı.
6 Şubat’taki depremin üzerinden geçen 1 yılda acı ve özlem hiç dinmedi.
İlk günden itibaren adalet arayışı için dimdik duran ailelerin bir kanadı hep kırık. Onlar için zaman 6 Şubat’ta durdu… Hayattaki en değerli varlıklarını yitirdi onlar; oğullarını, kızlarını, annelerini, babalarını, kardeşlerini, eşlerini…
MYK Haber, depremin yıl dönümü öncesi annelerle bir araya geldi. Çocuklarının yokluğunda geçen bir yılı anlatmak onlar için çok zordu.
Şampiyon Melekler’den Selin'in annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya, her sabah 6 Şubat'a uyandıklarını, çocuklarının verdiği güçle, onların davaları için ayakta olduklarını anlattı.
Kızını her yerde, her anında ve hep yanında hissettiğini, bir kaç kez kendisine mesaj gönderdiğini paylaşan Karakaya, "Hayatım boyunca yaptığım en iyi işti Selin. Onu çok özlüyor, çok seviyorum." dedi.
"İÇİMİZDE YANARDAĞLAR PATLIYOR"
Ruşen Yücesoylu Karakaya, geçen bir yılda yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bir yıl aslında hiçbir şey değiştirmedi, ben hâlâ daha 6 Şubat'tayım. Her gün gözümü açtığımda her sabah 6 Şubat'a uyanıyorum, uyanıyorum, kalkıyorum ve ilk gördüğüm şey kızımın boş odası, kızımın o güzel canlı odası, bir müzeye döndü. Odasında resimler var, fahri diplomaları, kupaları, madalyaları, masasının üstünde madalyaları, kupaları… Tam 1 müze… Hiç dokunmadım odasına, aynı şekilde duruyor bıraktığı gibi…
Her gün 6 Şubat sabahına uyanıyoruz, ben ve eşim tüm aileler… Ayaktayız, güçlüyüz ama dava için güçlüyüz. Çocuklarımız bize o gücü verdiği için güçlüyüz. Onun dışında içimizde yanardağlar patlıyor, içimdeki acı içimdeki çığlık atma isteği hiç bitmiyor. İsyan etmek istiyorum, bağırmak istiyorum, deli gibi ağlamak istiyorum. Kendi başıma kaldığımda yapabiliyorum bunları ama onun dışında, kızımın adaleti için güçlü olmam gerektiğini biliyorum ve bunun için ayaktayım."
"ÇOK GÜZEL BİR ÇOCUK YAPTIM, HER ZAMAN HER ANINDA BANA GURUR VERDİ"
Kızı Selin'i anlatırken gözleri parlayan, aynı gözlere özlemi ve hüznü yansıyan anne Karakaya, şunları söyledi:
"Çok özledim, çok özledim kızımı. Benim için en zor olmayan konu bu Ramazan; kızımla ilgili konuşmak… Zaten sürekli kızımla ilgili konuşmak istiyorum ben, tüm günüm, her saatim, 24 saat Selin'i anlatabilirim. Her anını çok özledim. En çok özlediğim şey sarılması. kapıdan girer sarılır, evden çıkmadan sarılır, uyumadan önce gelir sarılır, sarılmasını çok özledim.
O kadar özgür ruh, o kadar kendini bilen, çok zeki çok akıllı bir kızım vardı ki benim, bazen derdim ya; ‘Benden de akıllı…’ gerçekten. Öyle cevaplar verirdi, öyle cümleler kurardı ki, şaşırır kalırsın yani. Çok güzel bir çocuk yaptım, her zaman her anında bana gurur verdi, beni hiç üzmedi, hiç.
Çok akıllıydı çok zeki, kendi başına ayakta durabilen, kendi kararlarını verebilen… Bir noktadan sonra, ben sabah kahvaltısı hazırlamak için bile kalkmadım Selin'e. Kendisi yapardı sabah kahvaltısını, çantasını alır kapıya kilitler çıkardı.
Kendini çok bilen bir çocuktu, ne istediğini her zaman bildi. Çok hırslıydı, azimliydi. Bir şeyi ister ve yapardı. Yapamayacağı hiçbir şey yoktu. El becerileri çok kuvvetliydi, mesela bende hiç yoktur o. El becerisi, sanırım babasından aldı onu. Çok iyi el becerileri vardı, Crafting’de çok iyiydi. İşte, insanın kendi çocuğu her konuda annesine babasına en iyisi gelir ama gerçekten süper bir çocuktu."
"TANIMADIĞIM BİR KIZ ÇOCUĞU BANA SELİN'DEN SÖYLENDİ..."
Rüyalarında kızını görmeyi arzulayan Ruşen Yücesoylu Karakaya, bununla birlikte kızını her yerde, her anında ve hep yanında hissettiğini, bir kaç kez kendisine mesaj gönderdiğini anlattı. Karakaya, hislerini ve o anları şöyle dile getirdi:
"Bu konu herhalde beni en çok acıtan konulardan biri. Çünkü, göremiyorum ben Selin’i rüyamda. İki kez, ikisinde de kurtaramadım. Çok iyi değildi o iki gece, sanırım bilinçaltımdan dolayı etkileniyor ve sürekli aklımda olduğu için bu konu. İki kez gördüm ikisinde de kurtaramadım, elimi uzattım elimden kaydı gitti, tutamadım sele kapıldı gitti.
Rüyamda görmüyorum ama bana bir şekilde Selin mesaj gönderiyor diyebilirim, beni ayakta tutan biraz o. ‘Nasıl diyeceksiniz?’ Hiç böyle şeylere inanan bir insan değildim ben fakat, hani burada hep sağ omzumdaydı, hep resimlerde sağ omzumdadır, hep burada yanımdadır o onun, hep omzumda yanımda hissedebiliyorum ya da evde mesela baktığımda, koltukta yanımda otururken görebiliyorum ben Selin'i… Oralarda o gördüğümde mesela kapının içinde duruyor, salonda oturuyorum ben, o salon kapısının içinde duruyor ve bana bakıyor ve gülümsüyor, her seferinde bana gülümsüyor.
Evet rüyamda görmeyi çok isterim Selin'imi ama onu her yerde görebildiğim ve hissettiğim için buna çok da üzülmüyorum şu anda. Evet çok istiyorum göreyim ama her yerde hissediyorum ben çocuğumu her yerde, her anımda…
Mesaj gönderdi birkaç kez bana. Hep söylerler işte, birileri derdi ki; ‘Başkalarının ağzıyla sana mesajlar gönderecek.’ Derdim ki ‘Nasıl yani, böyle bir şey olamaz.’ Bir gün bir yerdeyim, bir toplantıdan çıktık, bir şeyler yememiz gerekiyordu. Bir yere girdim ve bir olay yaşadım, orada anladım doğruymuş gerçekten. Bir kız çocuğu geldi yanıma ve ansızın o kız çocuğu hiç tanımadığım, beni hiç tanımayan bir kız çocuğu bana bir cümle kurdu ve emindim o Selin'den söylendi, ‘deli’ diyecek insanlar bana ama gerçekten inanıyorum, biliyorum, çıktım ve hüngür hüngür ağladım olduğum yerden, çünkü o kız çocuğunun kurduğu cümle, tamamiyle Selin'in bana söylediği cümleydi, her zaman evde hazırlanırken yanıma gelirdi ve bana o kız çocuğunun söylediği cümleyi söylerdi ve dedim ki; ‘Selin tamam, buradasın annem.’ Hissettim…
Zaten hiç bırakmazdı beni çok korurdu, şakayla bile, mesela babası bir dokunsa, bir şey yapsa böyle en ufak üstüme, şaka bile olsa, Selin her zaman gelirdi ve bizim aramızda dururdu ve beni korumaya çalışır, babasına işte ‘Yapma.’ der. Oysa şakalaşıyoruz yani, Selin bunun farkında aslında ama ne babasına toz kondururdu ne de bana…"
"HAYATIM BOYUNCA YAPTIĞIM EN İYİ İŞTİ SELİN."
14 yıllık yaşamında kendilerini hep mutlu ettiğini anlattığı kızı Selin'e de seslenen anne Karakaya, hüzün ve gözyaşıyla şunları söyledi:
"Tek çocuk, her şeyimi, hayatımız, bütün geleceğimiz. Her şeyimizi onun üstüne kurduk biz, o da bize mükemmel bir kız çocuğu oldu. Biz onu son yolculuğuna uğurlarken, babası da ben de, ikimiz de ona sadece teşekkür ettik 14 yıl için… Müthiş bir çocuk oldu bize o, ona teşekkür ettik 14 yıl bize çok mükemmel bir kız çocuğu olduğu için… Hayatım boyunca yaptığım en iyi işti Selin.
Çok özlüyorum, özlemimi kelimelere dökemem, hiçbir anne bu özlemi kelimelere dökemez. İçimizdeki çığlığı anlatamaz ama çok özlüyoruz onları çok…
Selin'e, her zaman söylediğim; biz onunla zaman zaman İngilizce konuşurduk. Benim İngilizce öğretmeni olmam onun çok hoşuna giderdi ve İngilizcesini geliştirmek için benimle İngilizce konuşurdu. Ona her zaman gece yatmadan önce ‘night night’ derdim, o da ‘night night anniş’ derdi. Tekrar çocuğuma bu ‘night night’ demeyi, ‘Seni seviyorum, seni seviyorum Selin’ demeyi çok isterdim. Biliyorum, tek yapacağı bana gelip sarılmak, sımsıkı sarılmak ve gitmekti."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İLGİLİ HABERLER
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar