Ben senden razıyım annem, bu acılarıma rağmen senden razıyım

2 Şubat 2024

Güncelleme: 3 Şubat 2024

A
A

6 Şubat’ta Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de yaşamını yitiren Şampiyon Melekler’den Hayal’in annesi Sibel Kumsal, acı ve özlem dolu geçen bir yılın ardından yaşadıklarını ve hislerini MYK Haber’e anlattı.

ZgotmplZ

KKTC, Gazimağusa Türk Maarif Koleji sporcu kafilesinden 35 canını Adıyaman’daki İsias Otel enkazında bıraktı.

6 Şubat’taki depremin üzerinden geçen 1 yılda acı ve özlem hiç dinmedi.

İlk günden itibaren adalet arayışı için dimdik duran ailelerin bir kanadı hep kırık. Onlar için zaman 6 Şubat’ta durdu… Hayattaki en değerli varlıklarını yitirdi onlar; oğullarını, kızlarını, annelerini, babalarını, kardeşlerini, eşlerini…

MYK Haber, depremin yıl dönümü öncesi annelerle bir araya geldi. Çocuklarının yokluğunda geçen bir yılı anlatmak onlar için çok zordu.

Şampiyon Melekler’den Hayal'in annesi Sibel Kumsal, kızına “Ona ben senden razıyım annem demek istiyorum. Hayal her zaman bana ‘Anne sen çok güçlüsün.’ derdi, ‘Ama o kadar güçlü değilmişim annem.’ demek istiyorum. Sadece birlikte birazcık sarılarak böyle anne-kız gibi dışarda gezmek istiyorum.” sözleriyle seslendi.

"ZAMAN AKIYOR BİR ŞEKİLDE AMA BİZDE DURDU"

Sibel Kumsal, geçen zamanı şöyle anlattı:

"6 Şubat'tan sonra benim için bir süre geçmedi, yani yaşantı olarak bir süre geçmedi, kalbimdeki acı olarak bir süre geçmedi. Ama hayat işte öyle, zaman akıyor bir şekilde ama bizde durdu. Bizim için geçen zaman sadece, mahkemenin sonucunu görebilmek, çocuklarımıza her gün yaklaşabilmek... Bu saatten sonra baktığımız tek, bir yıldaki bu şey ve bundan sonraki bütün yaşamda, Hayal'e bir adım yaklaşmak, iki oğlumu büyütmek, belli bir yere getirmek... Bunun için yaşıyoruz, yaşıyoruz işte nefes alıyoruz.

Her sabah kalktığımda 'Yine mi o gün?' diyorum, her akşam yatarken gerçekten 'Bu doğru mu?' diyorum. Sonra bakıyorum kızımın fotoğraflarına, gerçekten bu doğruymuş. Yani benim hayatım aslında 6 Şubat öncesindeki, Hayal'i 3 Şubat'ta gönderdiğim gün bitmiş, orada bitmiş. Bundan sonra sadece yaşamak dediğiniz şey benim için zorunluluk, yaptığım görevleri, hayatta durmak için ne yapmam gerekiyorsa, çocuklarım için, ailem için, Hayal için en başta ve bu zamana kadar ölmüş bütün insanlar için, bu deprem dolayısıyla, yapılan bu usulsüzlükler dolayısıyla ölmüş ne kadar insan varsa, onlar için bu dünyada halen daha durabildiğimi, gücümün buna bağlı olduğunu düşünüyorum. Ve duruyorum, yaşıyorum, bu görevleri yerine getireceğim ve bir gün ben de gözümü kapatacağım."

"MAVİ'YE VİCDANEN ÇOK BORÇLU HİSSEDİYORUM KENDİMİ"

Hayal'i kaybettiğinde, şu an 6 aylık olan oğlu Mavi'ye hamile olan Sibel Kumsal, yaşadığı acı dolu o süreci de gözyaşlarıyla dile getirdi:

"Hayal varken hamileydim oğlum Mavi Siraç'a. Hamilelik sürecim kötü geçti. Mavi'ye o konuda kendimi vicdanen çok rahatsız hissediyorum, çünkü çocuğum kilo kaybetti, ben çok değişik hisler içerisine girdim, yemedim içemedim... Hani Türk kültüründe vardır; 'Hamileyken mezarlığa gidilmez...' Ben hayatımı, hamilelik sürecimi, lohusalığımı hepsini mezarlıkta geçirdim. O yüzden Mavi'ye vicdanen çok borçlu hissediyorum kendimi. Çünkü çocuğumu o zamana kadar, zaten Mavi çok istenilen bir bebekti. İki tane normal hamilelikten sonra tüp bebekle Mavi'yi yaptım, çünkü artık yaşım geçiyor. Onu çok severek, çok ilgiyle, ki o güne kadar ona günlükler tutuyordum, notlar alıyordum, onu çok sevdiğimle ilgili bir sürü şeyler yazıyordum, o günden sonra Mavi'yle ilgili, her şeyi bitirmek zorunda kaldım, çünkü acımın içerisinde kaldım. O yüzden vicdanen çok kötü hissediyorum ama şu anda ona bakmam gerektiğini, zaten çok seviyorum. Sadece iki çocuğun arasından hangi duygunu yaşayacağının kararsızlığıydı bendeki, ama her zamanki gibi ben çocuklarımı çok seviyorum, ona da elimden geldiğince bakıyorum."

"OĞLUM FEHMİ DE MAVİ'YE TUTUNDU"

Büyük oğlu Fehmi'nin ise ablasının kaybı sonrası zor zamanlar geçirdiğini kaydeden anne Kumsal, onun da Mavi'ye tutunduğunu anlattı:

"Fehmim Hayal'le aynı okulda okuyor, yani o da kazanarak gitti ablasının okuluna. Ablası ona orada her şeyi öğretti, arkadaş çevresini tanıştırdı, bütün öğretmenlerini... Beraber gidiyorlardı, otobüste serviste gidiyorlardı. İlk gün sabah giderken Fehmim, -servis zaten ilk dönemler, yani şubattan sonra kısmını hep biz götürdük- Fehmi sadece sustu, sadece sustu ve bir gün şey dedi; 'Anne' dedi, 'Biliyorum ablam öldü, üzülüyorsun, ben de çok üzülüyorum, ama sana bir şey olsaydı ben daha çok kötü olurdum.' dedi bana çocuğum. Sınava girmesi gerekiyordu, ben öğretmenim, oğlumu çalıştırıyordum çalıştıramadım, hiçbir şey yapamadım, ilgilenemedim çocuğumla ama başardı gene de Fehmi. Tabii bu süreçte psikolojik yardım aldık Fehmi için, ben de aldım o da aldı. Geçenlerde bana söyledi, yukarısında böyle bir tane dolap gibi bir şey var duvara takılı, 'Anne' dedi, 'Ben depremden korkuyorum, o yüzden bu odamın yatağının yerini değiştirir misin?' dedi. Her seferinde, ki ilk 5-6 aylık süreçte hem ben korkuyordum hem o korkuyordu, biz hep beraber aynı odada yattık. Oğlum halen daha çok korkuyor, bir yere gidemiyor, tuvalete tek başına gidemiyor, o travma kaldı üzerinde. Fehmi'de Mavi olduktan sonra zaten hamilelik sürecimde de çok şey yapıyordu, Mavi'ye tutundu o da, ona sarılıyor yani, evdeki o ölüm şeyini kaldıran tek şey Mavi oldu bizim için, böyle devam ediyoruz."

"BEN SENDEN RAZIYIM ANNEM"

Hayal'i anlatırken gözyaşlarına boğulan anne Kumsal, doyamadığı kızına şöyle seslendi:

"Her zaman söylediğim gibi; o benim çok güzel kızım, çok akıllı, çok hanımefendi... Hayal, eğer tanısaydınız bunu dediğimi anlardınız, Hayal kimseye hiçbir zaman, hiçbir kötülüğü olmayan ve her zaman, diğer yaşıtlarının içinde çok fark olduğunu hissettiren bir kızdı. Ona 'Ben senden razıyım annem.' demek istiyorum. Bu acılarıma rağmen ben razıyım, inşallah bir gün buluşacağız. Bir de şunu demek istiyorum; Hayal her zaman bana derdi, 'Anne sen çok güçlüsün, ben hep senin gibi olmak istiyorum.' derdi. 'Ama o kadar güçlü değilmişim annem.' demek istiyorum. 'Dayanamayacağım benim de bir acı varmış.' bunu söylemek istiyorum sadece ona. Bir de birlikte, Hayal benden uzamıştı, zaten bana çok benziyordu, sadece birlikte birazcık sarılarak böyle dışarıda gezmek istiyorum, anne kız gibi... Benim tek kızımdı o, şu anda evin içinde tek başıma kaldım. Oğullarım var evet, ama bir kızla bir annenin ilişkisi çok başkadır, bizim çok başkaydı ilişkimiz. Ben 23 yaşında anne oldum, Hayal; ilk bebeğim ilk anneliği öğrendiğim arkadaşım. Her şeyimizi beraber konuştuk, o kadar olgundu ki ve o kadar, oyunları beraber yaptık, koleje beraber hazırlandık, çok başkaydı Hayal benim için çok başkaydı."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İLGİLİ HABERLER


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar