Velilerden Çavuşoğlu'na: Kitaplar değişmezse ülkeyi başınıza yıkarız

31 Ağustos 2023

Güncelleme: 31 Ağustos 2023

A
A

İlkokul ders kitaplarında kullanılan "dini semboller" nedeniyle eylem düzenleyen “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi”, kitapların "derhal" değişmesi için Bakan Çavuşoğlu'nu uyardı.

ZgotmplZ MYK Haber

Haber Merkezi

İlkokul Türkçe ders kitaplarında "dini semboller" kullanıldığı gerekçesiyle “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi” adı altında örgütlenen veliler, bugün Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylemdeydi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın da destek verdiği eylemde, basın açıklaması okunarak, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'na söz konusu ders kitaplarının yenilenmesi çağrısı yapıldı.

Eylem sırasında “Nazım istifa” sloganları atıldı. 

Eylemde "Laik, Demokratik Eğitimden Vazgeçmeyeceğiz" pankartı açıldı.

Yapılan basın açıklamasında, kitaplarda aile bireylerine biçilen roller ve görevlerin Kıbrıs Türk aile yapısına tamamen ters olduğu savunularak, "Aileler çocuklarını dini konularda istedikleri gibi yetiştirebilir ancak bunun yeri okullar değildir." denildi.

Açıklamada "Çocuklarımıza yapılacak ve ileride tamir etmesi çok güç olacak zararlar karşısında sadece bu Bakanlığı değil bu ülkeyi başınıza yıkacak kadar sayımız, öfkemiz ve gücümüz vardır! Biz halkız, Bunu hiç unutmayınız!" ifadelerine yer verildi.

İlkokul 2 ve 4'ünci sınıf Türkçe ders kitaplarında Hindistan ve Filistinli aileler ile tesettürlü görsellere yer veriliyor. Akademik danışmanın bilgisi olmadan hazırlandığı kaydedilen ders kitaplarını savunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise "Bir kaşık suda fırtına koparılıyor." diyerek, kitapların arkasında olduklarını açıklamıştı.

BAKAN İLE SÖZLÜ GERİLİM

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eylem sırasında bakanlık önüne çıktı.

Eylemcileri dinleyen ve açıklama yapmak isteyen Çavuşoğlu ile öğretmen sendikaları arasında sözlü tartışma yaşandı. Sendikalar, sloganlarla Çavuşoğlu’nun açıklama yapmasını engellemeye çalıştı. Bunun üzerine Çavuşoğlu, veliler ile konuştu, taleplerini dinledi. 

BASIN AÇIKLAMASI

Hareket adına Lefkoşa Yenikent Muhtarı Melek Arabacıoğlu'nun okuduğu basın açıklamasını tamamı şöyle:

"Bizler buraya; ismimizin önündeki tüm etiketleri bir kenara bırakarak, sadece ve sadece anne, baba ve aileler olarak, Bu ülkenin çocuklarının geleceğini düşünen veliler olarak geldik.
Herhangi bir kişiye, kuruma, partiye bağlı olmadan; çocuklarımızın tertemiz beyinlerinin yıkanmasının önüne geçmek için halkın içinden ve halktan aldığımız güçle geldik.
Bizler çocuklarımızı; Her türlü kötülükten, zararlı düşüncelerden ve yayınlardan koruyarak, kalplerine sevgi tohumları ekerek büyütüyoruz.
Bizler çocuklarımızı; insanları, dil, din, ırk, cinsiyet, ekonomik durum, statüsü gibi yönleriyle ayırmamalarını öğreterek yetiştiriyoruz.
Onlara yaşlarına uygun olmayan, pedagojik olarak hazır olmadıkları bilgileri vermiyoruz.
Özellikle dini inanç gibi hassas konularda, henüz reşit bile olmamışken; baskı ve korkutmayla bir seçim yapmaya hiç zorlamadık, zorlamayacağız da.
Bizler; çocuklarımızı devlet okullarına, Eğitim Bakanlığı'na, ona bağlı öğretmenlere ve diğer yetkililere bu şekilde davranacaklarını düşünerek teslim ettik.
Yayınladığınız kitaplarda aile bireylerine biçilen roller ve görevler Kıbrıs Türk aile yapısına tamamen terstir. Çok kültürlülük kisvesi altında özellikle kadını ve kız çocuğunu değersizleştiren bu kitapların sınıflarda okutulmasını reddediyoruz.
Değerli halkımız, Bizler Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi olarak soruyoruz...
Bu ülkede hali hazırda okul binaları ve okul sayısı yetersizken, depreme dayanıksız olan okullar aylardır tamir edilmezken, artan nüfusa karşn sınıf sayıları yetersizken, bunlara çare bulmak için somut bir adım atılmazken, sorunları çözmek yerine halkın dikkatini başka yönlere çevirmeye çalıştığınızın farkındayız.
Tam gün eğitime geçilecek diyen Bakan, okulların en basit sorunu olan tuvalet kağıdı ihtiyacını bile karşılayamazken tam gün eğitime nasıl ve ne şekilde geçecek?
Bu sorunları çözmek için aylardır kılını kıpırdatmayan yetkililerin, küçücük çocukların ders kitaplarına dini sembolleri hayati bir öncelikmiş gibi bir çırpıda yerleştirmesini ve bunu normal bir güncelleme gibi sunmasını anlamamız mümkün değildir. Veliler olarak bizler bunu asla kabul edemeyiz.
Sayın Bakan, Anayasası'nda "laik” yazan bir devletin; okullarında 40 farklı ülkeden 40 farklı inanç ve onlarca farklı dilden çocuk bulunuyorken, tek bir inanç üzerinden subliminal mesajlarla yönlendirme yapmanızı kabul etmemizi mi bekliyorsunuz? Hayır! Etmeyeceğiz!
Kendisine Eğitim Bakanlığı diyen bir yapının, toplumdaki farklılıkları göz ardı ederek, adeta bir din devleti gibi davranarak çocuklarımızı tek bir inanca yönlendirmesine izin vermiyoruz Değerli veliler, öğretmenler ve basın emekçileri;
Hepimiz her konuda uzman değiliz ancak uzmanların sesine kulak verilmesi gerektiğini iyi biliyoruz. Bunu veliler kadar iyi bilmesi gereken diğer kişi de Eğitim Bakanı'dır.
Anne ve babalar olarak bizler çocuklarımızı devlet okullarına din temelli eğitim vermeniz için göndermiyoruz. Biz dine karşı değiliz ve inanç Özgürlüğünü savunuyoruz. Aileler çocuklarını dini konularda istedikleri gibi yetiştirebilir ancak bunun yeri okullar değildir.
18 yaşından küçük çocuklara, Anayasa'da yazanın dışında bir eğitim dayatırken, yasalardan ve farklı inançlara mensup insanlardan çekinmiyor musunuz?
Bu konularda bu kadar başına buyruk hareket edecek cesareti nereden buluyor ve kime güveniyorsunuz?
Eğer bu sizin kendi inisiyatifiniz değilse, bunu yapmanızı kim ya da kimler emrediyor?
Sayın Bakan;
Kıbrıs'ın kuzeyinde din ve inanç özgürlüğü hiçbir dönemde sorun olmadı. Hoşgörü kültürüyle büyüyen bizler, sizlerin siyasi kaygılarla attığınız bu adımlarla halkın huzurunu bozuyorsunuz. Çocuklarımızı sizin siyasi geleceğinizin teminatı olarak kullanmanıza izin vermeyeceğiz.
Siz halkınızı çok hafife aldınız!
Sayın Bakan sizi uyarıyoruz;
Biz ne siyasi parti ne sendika ne de başka bir örgütüz!
Kendinize göre yontmaya niyet ettiğiniz çocuklarımızın geleceği söz konusu olduğunda; bunun gereğini yapmayı ne muhalefet partilerine ne de örgütlere bırakmayız!
Sayın Bakan;
Derhal ve derhal; Çocuklarımıza; ilim ve bilimden ayrılmayan, hurafelerden ve gericilikten arınmış bir eğitim müfredatı ve ders kitapları hazırlayın!
Çocuklarımızın beynini, kendi konfor alanınızı korumak, başka yerlerden aldığınız emirleri uygulamak, tek tip bir toplum yaratmak adına yıkamaktan bir an önce vazgeçin!
Bu size veliler olarak ilk uyarımızdır!
Bizi başka hiçbir oluşumla karıştırmayın! Bizlerin çocuklarımız dışında kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktur!
Çocuklarımıza yapılacak ve ileride tamir etmesi çok güç olacak zararlar karşısında sadece bu Bakanlığı değil bu ülkeyi başınıza yıkacak kadar sayımız, öfkemiz ve gücümüz vardır!
Biz halkız, Bunu hiç unutmayınız!"

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar