Suriye ile ABD arasında yeni dönem: Sezar yaptırımları 6 ay askıya alındı

ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Beyaz Saray’da bir araya gelerek 1,5 saat süren tarihi bir görüşme gerçekleştirdi. 

Şara'nın Washington ziyareti, 1946’dan bu yana bir Suriye liderinin ABD’ye yaptığı ilk resmi ziyaret oldu.

Suriye, 1920'lerden 1946'ya kadar Fransız mandası altındaydı.

Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede Suriye’ye uygulanan yaptırımlar, bölgesel güvenlik, DEAŞ’la mücadele ve ekonomik işbirliği konuları masaya yatırıldı.

Trump, görüşme sonrası yaptığı açıklamada Şara’yı “güçlü bir lider” olarak tanımladı ve “Suriye’nin başarılı bir ülke olmasını istiyoruz, Cumhurbaşkanı Şara bunu başarabilir” dedi. Trump ayrıca, Şara’nın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la iyi ilişkilerinden övgüyle bahsederek, “Erdoğan büyük bir lider ve Suriye’deki gelişmeleri destekliyor” ifadesini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ise Fox News’e verdiği röportajda, görüşmenin “geleceğe dönük” geçtiğini belirtti. Şara, “Trump’la geçmişi değil, geleceği konuştuk. Suriye artık yeni bir döneme girdi. ABD ile ortak çıkarlar üzerinden yeni bir strateji kurabiliriz.” dedi.

ABD Hazine Bakanlığı da görüşmenin ardından Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların 180 günlüğüne askıya alındığını açıkladı. Açıklamada, bu kararın “Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönündeki taahhüdün bir parçası” olduğu belirtildi.

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, görüşmenin “samimi ve yapıcı bir atmosferde” geçtiğini belirterek, Suriye’nin DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon ile “siyasi işbirliği bildirisi” imzaladığını duyurdu. Ayrıca, ABD’nin on yıl aradan sonra Suriye Büyükelçiliğini yeniden açtığı bilgisi de paylaşıldı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı ise görüşmede, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Şam yönetimine entegrasyonu ve İsrail ile güvenlik anlaşması gibi konularda ilerleme kaydedildiğini açıkladı.

Beyaz Saray’daki görüşme, Suriye–ABD ilişkilerinde 60 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk üst düzey temas olarak, Orta Doğu’daki dengeleri değiştirebilecek yeni bir sürecin kapısını araladı.