"Söylemez Kardeşler"in ifadeleri sızdı

Türkiye basını, iş insanı Halil Falyalı cinayetine ilişkin olarak İstanbul'da tutuklu bulunan Mustafa ve Mehmet Faysal Söylemez kardeşlerin ifadelerini yayımladı.

Sabah'ın haberine göre,  Sulh Ceza Hakimliği'ndeki sorguda Mustafa Söylemez konuşmadı.

SUSMA HAKKINI KULLANDI

Mustafa Söylemez'in, "Emniyette ve savcılıkta susma hakkımı kullandım. 12 gündür gözaltındayım. İfade verecek kadar kendimi iyi hissetmiyorum. Daha sonra detaylı bir şekilde ifademi vereceğim" dediği bildirildi.

Mustafa Söylemez'in, kalaşnikof silahlarla yaylım ateşine tutulan Falyalı'nın yanına giderek kafasına ateş eden kişi olduğu öne sürülüyor.

"ADI GEÇEN ŞAHISLARIN HİÇBİRİNİ TANIMIYORUM"

Büyük kardeş Mehmet Faysal Söylemez'in ise sorgusunda şunları söylediği kaydedildi:

"Olayla benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Herhangi bir örgüt kurmuş da değilim. Bu olayda kardeşimin adı geçmiştir. Polis memurları beni ifadeye çağırdılar. Üzerime düşen vazifeyi yaptım. 10 güne yakındır gözaltındayım. Ben örgüt kurarak ne yapmışım? Bir menfaat mi elde etmişim? Evimde herhangi bir suç unsuru mu bulunmuş? Kardeşimden dolayı tutuklanacaksam söyleyecek bir şeyim yoktur. Adı geçen şahısların hiçbirini tanımıyorum. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kaçma şüphem yoktur. Suçsuzum, serbest bırakılmamı, aksi halde adli kontrol tedbirleri ile serbest bırakılmayı talep ediyorum."

FALYALI CİNAYETİ

Halil Falyalı'nın içinde bulunduğu araç, 8 Şubat akşamı Çatalköy'deki evine çok yakın bir noktada pusu kuran kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce otomatik silahlarla yaylım ateşine tutulmuştu. Şoförü Murat Demirtaş olay yerinde, Falyalı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

5 TUTUKLAMA

Suikaste ilişkin soruşturmanın İstanbul ayağında Mustafa ve Faysal Söylemez kardeşlerin aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Mustafa ve Mehmet Faysal Söylemez, C.Ş., A.Ç. ve E.Y. tutuklanmış, A.N.M., M.S. ve C.B. ise adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.

 KKTC'de cinayete ilişkin poliste tutuklu 3 zanlı bulunuyor. 

Cinayetle ilgili 14 Şubat'ta yapılan aramalarda olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısındaki dere yatağına atılmış iki kalaşnikof, bu silahlara ait 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca, tabancaya ait şarjör ve 13 mermi bulunmuştu. Balistik incelemelerde bu silahların suikastte kullanıldığı saptanmıştı.

SÖYLEMEZ KARDEŞLER KİMDİR?

Söylemez Kardeşler, Muş’un ileri gelen ailelerindendir. Aile üyeleri arasında asker, polis ve avukat mesleği yapan kişiler de bulunuyor.

Söylemezler, kamuoyunda “Üniformalı Çete” olarak tanınıyor. Mehmet Emir Söylemez ailenin en büyüğü, lider konumunda.

GATA mezunudur, tabip üsteğmenken re’sen emekliye sevk edildi. Mehmet Faysal Söylemez ise malulen emekli hava astsubayıdır. Mustafa Söylemez, komiser rütbesindeyken müstafi sayılarak meslekten çıkarıldı. Mehmet Zait Söylemez ise Muş’ta avukatlık yaptı. Mehmet Sıddık komiser yardımcısıyken meslekten ihraç edildi.

MUSTAFA SÖYLEMEZ KİMDİR?

Söylemez Kardeşler olarak bilinen suç örgütünün lideri Mustafa Söylemez 1990’lardan bu güne çok sayıda derin devlet bağlantılı olayla gündeme gelmişti.

1996'da Adana'da yaşanan bir silahlı çatışma sonrası 11 asker, 24 polis hakkında soruşturma açılmıştı. İddianamede Söylemez Kardeşler'in dönemin milletvekili ve aşiret lideri Sedat Bucak'a lav silahıyla saldırı planladığı, İstanbul Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinkaya'yı yine lav silahı ile öldürmeyi planladıkları iddia edilmişti.

Söylemez Kardeşler, dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ı kendilerine komplo kurmakla suçladı. Onların iddialarına göre Ağar ve Bucak, kardeşleri Emir Söylemez, Resul Söylemez ve şoförleri Ercan Akyol'un ölümünden sorumluydu.

Söylemez Kardeşler 1997 yılında tutuklandı. 2002 yılındaki Rahşan Ecevit affıyla dışarı çıktılar. 2 yıl sonra ise haklarında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. O sırada Irak'ın kuzeyinde, Erbil'de oldukları ardından Azerbaycan'a gittikleri tespit edildi. Haklarında kırmızı bülten olan Söylemez Kardeşler daha sonra Azerbaycan'dan Türkiye'ye iade edildiler.