Simon Aykut davası: Avukat arşivlerin tapu olmadığını savundu, tanık aksini iddia etti

30 Temmuz 2025

A
A

Kuzey'deki Rum mallarıyla ilgili Güney Kıbrıs'ta yargılanan Simon Aykut'un davasında, tapu memuru tanık dinlenerek, harita, uydu görüntüleri ve arşivlerle oluşturulan tapu kayıtlarından oluşan deliller mahkemeye sunuldu.

ZgotmplZ

KKTC’deki Rum mallarıyla ilgili olarak Güney Kıbrıs’ta tutuklu bulunan Afik Grup CEO’su Simon Mistrel Aykut’un, Lefkoşa Rum Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasına dün de devam edildi.

Haravgi gazetesi Lefkoşa Rum Kaza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü bölümünde, Tapu Dairesi memuru Andreas Hacıraftis’in tanık olarak dinlendiğini yazdı.

Habere göre Hacıraftis, Afik Grup’un, İskele, Tatlısu ve Esentepe’deki “Ceasar Resort”, “Ceasar Breeze”, “Ceasar Bay” ve “Ceasar Cliff” ismini taşıyan inşaatlarıyla ilgili veriler sundu.

HACIRAFTİS: KUZEY'DEKİ TAŞINMAZLARLA İLGİLİ OLUŞTURULAN ARŞİV REFERANS ALINDI

Hacıraftis, 1974 yılından sonra Girne ve Mağusa bölgesi arşiv kopyalarının, adanın kuzeyinde kaldığını, 1980 yılında hükümetin, göçmenlere taşınmazlarını beyan etmeleri konusunda çağrıda bulunduğunu, bunun sonucunda da kuzeydeki taşınmazlarla ilgili arşiv oluşturulduğunu belirtti.

Yapılan bu beyanların, muhtarlar tarafından da teyit edildiğini belirten Hacıraftis, bu verilerin bugüne kadar, hak sahipliği açısından referans noktası olarak alındığını vurguladı.

Polisin gönderdiği uydu görüntüleri ve Tapu Dairesi’nin “GSI” sistemi kullanılarak parsellerin tespitinin yapıldığını söyleyen Hacıraftis, “Ceasar Breeze” sitesinin, 2023’te tespit edilemediğini, yeni fotoğraflar aracılığıyla Mayıs 2024’te varlığının belirlendiğini savundu.

AVUKAT: ARŞİVLER TAPU DEĞİL, GEÇİCİ TEYİTLER

Savunma adına avukat Marias Neofitu ise arşivlerin hukuki geçerliliğine itiraz ederek, bunların tapu değil geçici teyitler olduğundan bahsetti. Yalnızca tescil belgelerinin resmi tapu teşkil ettiğini savunan Neofitu ayrıca, özellikle sahibi henüz açıklanmamış olan Caesar Cliff'teki bir parsel için belgelendirme eksikliklerine de değindi.

Tanık Hacıraftis ise izlenen metodolojinin yanı sıra resmi haritalar ve uydu verileriyle çapraz kontrolün önemini vurgulayarak, sürecin geçerliliğinde ısrar etti.

"Ceasar Cliff" ile ilgili tapu belgesinin neden sunulmadığı şeklindeki soru üzerine, bugüne kadar bununla ilgili hak sahipliği kaydı yapılmadığını belirten Hacıraftis, polisin Eylül 2023’teki bir mektubunun bu inşaatla ilgili olmadığını, bu nedenle davanın delilleri arasında yer almadığını savundu.

Mahkemenin, ilgili fotoğrafları, haritaları ve belgeleri delil olarak kabul ettiği dava, 9 ve 15 Eylül’de devam edecek.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar