
Polisin dava okuduğu gazeteci Kenan Doğu, Bekirpaşa'da yaşananları anlattı
21 Mayıs 2025
Güncelleme: 21 Mayıs 2025
Dün eğitim sendikasıyla birlikte gittikleri Bekirpaşa Lisesi’nde okul müdürü tarafından polise şikâyet edilen ve dava okunan gazetecilerden Kenan Doğu, MYK Haber'e yaşananları anlattı. Gazeteciler Birliği ve Basın-Sen duruma tepki gösterdi.
Kıbrıs Gerçek Haber Müdürü Kenan Yümnü Doğu ve Özgür Gazete muhabiri Ömer Özok'a, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yetkililerini takip etmek için dün gittikleri İskele Bekirpaşa Lisesi’nde, okul müdürünün talebiyle polis tarafından "mülke tecavüz" suçlamasıyla dava okundu.
Basın-Sen Avukatı Cansu Nazlı da, İskele Polis Müdürlüğü önünde açıklama yapmak isterken, "izinsiz açıklama yapamayacağı" belirtilerek hakkında işlem yapılabileceği yönünde tehdit edildi.
"KAMU ALANI OLAN OKUL BAHÇESİNİN ÖZEL MÜLKE GİRİŞ OLARAK ALGILANMASINI BİZLER ANLAYAMADIK"
Doğu, dün yaşananları MYK Haber'e anlattı:
"Dün sabah saatlerinde 'Bekirpaşa Lisesi’nin kapılarının kilitlenerek ders yapılmasına engel olunduğu' bilgisini alarak İskele’ye gittik. Orada basın mensubu arkadaşlar ve KTOEÖS ile birlikte okuldaki durumu görüntüleyerek kamuoyuna bilgi vermeyi amaçladığımız an okul müdürü hakkımızda polise çağrı yaptı. Kamu alanı olan okul bahçesinin özel mülke giriş olarak algılanmasını bizler anlayamadık. Bizleri İskele Polis Müdürlüğü'ne çağırdılar. Polis ekipleri yaptığımızın 'suç' olduğunu belirtip hakkımızda dava okudu.
Basın- Sen Avukatı Cansu Nazlı Hanım da acil bir şekilde İskele'ye gelip yaşan duruma müdahil oldu ve büyük çaba sarf etti. Hukuki açıdan da yanımızda olmaya devam edeceğini söyledi. Buradan kendisine de teşekkür ediyorum."
GAZETECİLER BİRLİĞİ VE BASIN-SEN'DEN TEPKİ
Basın emekçilerine yapılan müdahaleye Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) ve Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) tepki gösterdi.
"GAZETECİLİĞE YÖNELİK BİR BASKI"
KTGB yaptığı açıklamada, Bekirpaşa Lisesi’nde amaçları sadece görevini yerine getirmek olduğunu belirttiği gazetecilere polis tarafından dava okunmasının “gazeteciliğe yönelik bir baskı” olduğunu değerlendirdi.
“Bekirpaşa Lisesi’nde ilgili sendikanın ve velilerin de müdahil olduğu bir olayı, sadece haber yapmak ve kamuoyuna bilgi vermek amacı olan meslektaşlarımızın polise götürülerek ‘mülke tecavüz-suç işlemek için mala girmek’ suçlarından yola çıkarak dava okunması kabul edilebilir bir durum değildir.” denilen açıklamada, gazetecilerin okul bahçesinde röportaj yapmak amacıyla bulunduğu, çıkmaları istendiği zaman ise bahçenin dışına çıktığı belirtildi.
Buna rağmen "suç işlemek için mala girme" gibi "ağır bir ithamla" gazetecilere dava okunmasına tepki gösterilen açıklamada, “Gazeteci her yerde gazetecilik yapmak zorundadır. Bu bir basın toplantısı da veya derslikleri kilitli bir okul bahçesi de olabilir. Meslektaşlarımızın mülke zarar vermeyeceğini bilen okul idaresinin ve polisin bu tutumunun gazetecilere yönelik bir gözdağı verme amacı taşıdığı düşüncesindeyiz. Gazetecilik suç değildir, gazetecilik kamuyu her koşulda bilgilendirme sanatıdır. Mücadelemizi bu yönde sürdürmekte kararlıyız.” ifadelerine yer verildi.
"ANAYASA’NIN 26'NCI MADDESİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ AÇIKÇA GÜVENCE ALTINA ALIR"
Basın-Sen’den yapılan açıklamada, Bekirpaşa Lisesi müdürünün kamu yöneticisi olmanın sorumluluğundan uzak, demokratik bilinçle bağdaşmayan bir şekilde hareket ettiği, polisin ise müdürün şikayetini gerekçe göstererek gazetecilerin görev yapmasını engellediği ve “Yasadışı Amaçla Mala Girmek ve/veya Mülke Tecavüz” iddiasıyla gazetecilere dava okunduğu kaydedildi.
Açıklamada, “Olayın ardından karakola giden sendika avukatımız Cansu N. Nazlı da bir başka hukuksuzlukla karşı karşıya kalmış, bazı polis memurları tarafından ‘izinsiz açıklama yapamayacağı’ belirtilerek hakkında işlem yapılabileceği tehdidiyle gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Anayasa’nın 26. maddesi basın özgürlüğünü açıkça güvence altına alır. Dahası, yalnızca bu özgürlüğü tanımakla kalmaz; devletin, basın ve haber alma hakkını koruyacak önlemleri almakla yükümlü olduğunu da açıkça belirtir.” denildi.
Basın özgürlüğünün ifade özgürlüğünden ayrı düşünülemeyeceğinin belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa’nın 24. maddesi, her yurttaşa 'düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla açıklama ve yayma hakkı' tanır. Basın, bu hakkın örgütlü ve kamusal temsilidir. Dolayısıyla basına yönelik her müdahale, yalnızca gazetecilere değil, topluma yöneltilmiş bir sansür girişimi olarak değerlendirilmelidir. Bu hak, hiçbir resmi makamın iznine veya müdahalesine tabi tutulamaz! Ayrıca Anayasa’nın 10. maddesi, devletin tüm organlarının temel hak ve özgürlükleri korumakla yükümlü olduğunu açıkça ortaya koyar. Ancak İskele Polisi, bu yükümlülüğü yerine getirmek bir yana, bizzat anayasa ihlali gerçekleştirmiştir. Tüm bu yaşananlar karşısında Polis Genel Müdürü Kasım Kuni’ye açık çağrımızdır. Anayasayı hiçe sayarak görevini kötüye kullanan, basın emekçilerine gözdağı vermeye çalışan ve ifade özgürlüğünü ihlal eden tüm polis memurları hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır. Hukukun üstünlüğü lafla değil, eylemle sağlanır.”
KTOEÖS'TEN DESTEK: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem de, İskele Bekirpaşa Lisesi’ne dün gerçekleştirilen ziyarette sendikayla birlikte olan basın emekçilerine yapılan müdahaleye tepki gösterdi.
Konu hakkında KTOEÖS Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Eylem, Disiplin Tüzüğü’ne karşı öğretmenlerin verdiği mücadeleyi, maruz kaldıkları baskı ve tehditleri, öğrencilerin eğitim hakkının ellerinden alınmasını ve tüm bu gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak amacıyla Bekirpaşa Lisesi’ni dün ziyaret ettiklerini belirtti.
Ziyaret sırasında "Özgür Gazete" ile "Kıbrıs Gerçek" muhabirlerinin de kendilerine eşlik ettiğini belirten Eylem, öğretmenlerin ve öğrencilerin yaşadığı gerçekleri kamuoyuna yansıtan ve mücadelelerine destek veren basın emekçilerine teşekkür etti.
Ancak, gazetecilerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla okul müdürü tarafından polise şikâyet edildiğini iddia eden ve muhabirlere İskele Polis Karakolu’nda dava okunup ifadelerinin alındığını belirten Eylem, bu durumu “kabul edilemez bir saldırı” olarak nitelendirdi.
“Gazetecilik suç değildir. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü temel hak ve özgürlükler kapsamındadır.” diyen Eylem, baskıcı anlayışlara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Açıklamasında, bilimsel, laik eğitim ve demokratik toplum yapısı için mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini dile getiren Eylem, “Tüm dayatmalarınıza, kuşatmanıza karşı birlikte, omuz omuza insanca yaşayabileceğimiz bağımsız, özgür, demokratik bir gelecek için mücadeleye devam edeceğiz.” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.






























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar