KTTB: Prematüre doğumlar arttı, adaya özgü ve sürdürülebilir sistem kurulmalı

17 Kasım 2025

Güncelleme: 17 Kasım 2025

A
A

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, ülkede prematüre doğumların nüfus politikalarındaki dengesizlikler ve takipsiz göç nedeniyle arttığını öne sürerek, adaya özgü, erişebilir bir sağlık sistemi kurulmadan bu durumun önüne geçilemeyeceğini kaydetti.

ZgotmplZ

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Başkanı Ceyhun Dalkan, prematüre doğum oranlarında son yıllarda artış yaşandığını belirterek, sağlık sisteminde adaya özgü, erişilebilir ve sürdürülebilir bir yapının kurulması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Dalkan, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, prematüre doğumların, nüfus politikalarındaki dengesizlikler ve takipsiz göç hareketleri nedeniyle çoğaldığını ifade ederek, bunun hem gebelik takip süreçlerini hem de yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin iş yükünü artırdığını söyledi.

Prematüre, gebeliğin 37'nci haftasından önce gerçekleşen doğumlarda dünyaya gelen bebekler için kullanılan bir terimdir. Normal gebelik süresi yaklaşık 40 hafta olduğu için bebeğin daha erken doğması sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Prematürenin evresine bağlı olarak solunum sıkıntısı, kalp ve beyinde problemler, vücut ısısında zayıflık ve bağışıklık sorunları ortaya çıkabilir. Prematüre bebekler, doğumdan sonra özel bir bakıma ihtiyaç duyarlar ve belirlenen süre zarfında bakım ünitesinde tutulurlar.

“GEBELİK TAKİPLERİ YETERLİ DEĞİL, RUTİN TARAMALAR SİSTEMDE YOK”

Kamusal sağlık hizmetlerinde gebelik takiplerinin istenen düzeyde olmadığını belirten Dalkan, rutin gebelik taramalarının kamusal sistemde bulunmadığını kaydetti. Dalkan, Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde de artan hasta yüküne karşın yeterli hemşire istihdamının yapılmadığını vurguladı.

“Bugün artık çok net biliyoruz ki, sağlık politikaları söylemlerle değil, sahadaki gerçeklikle uyumlu olmak zorundadır. Adaya özgü, erişebilir bir sağlık sistemi kurulmadan; prematüre doğumların önüne geçmek de doğan bebeklerin yaşam hakkını tam anlamı ile güvence altına almak da mümkün değildir.” ifadelerini kullanan Dalkan, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin, insan hayatının en kırılgan dönemine tanıklık eden yerler olduğunu kaydetti.

Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin insan hayatının en kırılgan dönemine tanıklık eden birimler olduğunu belirten Dalkan, burada görev yapan hekim, hemşire ve sağlık çalışanlarının “insanüstü bir çaba” ile çalıştığını ifade etti.

Dalkıran, dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak isteyen bu ekibi güçlendirmek; personel sayısını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve kaynakları doğru planlamanın ise bir tercihten öte toplumsal bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

Dalkan ayrıca, Dünya Prematüre Günü vesilesiyle erken doğan tüm bebeklerin gününü kutlarken, onların mücadelesine güç veren tüm ailelere ve sağlık emekçilerine teşekkür etti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar