"Kişmir'in yazısı siyasilere yönelik eleştiriler içeriyor, ordu veya GKK'nın adı geçmedi"

27 Kasım 2025

A
A

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir'in 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, 4 Aralık Perşembe gününe ertelendi.

ZgotmplZ Basın-Sen

Sosyal medyada paylaştığı bir yazı nedeniyle 10 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Gazeteci Ali Kişmir’in Anayasa Mahkemesi’ndeki davasında savunma avukatları hitaplarını yaptı.

Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ başkanlığında gerçekleştirilen duruşmada, Başsavcılığı temsilen Savcı Hasan Boşnak, Kişmir’i temsilen ise Kıbrıs Türk Barolar Birliği (KTBB) Başkanı Avukat Hasan Esendağlı ile Avukat Cemre İpçiler hazır bulundu.

ESENDAĞLI: YAZI SİYASİLERE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ İÇERİYOR

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı, ilk olarak mahkemeye emare sundu ardından hitabına başladı.

Kişmir’in ülkede tanınan bir gazeteci ve Basın-Sen Başkanı olduğunu kaydeden Esendağlı, uzun yıllar muhalif nitelenecek tarzda yazılar yazdığını ve gazetecilik faaliyetini sürdürdüğünü dile getirdi.

Müvekkilinin dava konusu köşe yazısının içeriğine ve davaya konu olan kısımlara değinen Esendağlı, söz konusu köşe yazısı üzerine ceza davası dosyalandığını belirtti.

Davayla ilgili temel iddialara değinen Esendağlı, yazının tamamen KKTC’deki siyasilere yönelik eleştiriler içerdiğini, yazıda asker, ordu ya da GKK’nın adının geçmediğini dile getirdi.

Bir gazetecinin 10 yıl hapislik öngören bir düşünce yazısı nedeniyle yargılandığını dile getiren Esendağlı, ithamnamede yer alan bazı maddelere değindi.

Esendağlı, Askeri Suç ve Cezalar Yasası’nda "öngörülebilirlik" ve "anlaşılabilirlik" kavramlarının soyut ve belirsiz olduğunu, yasada öngörülen 10 yıl hapis isteminin aşırı derecede yüksek olduğunu, yasanın düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ve ilgili suçun askeri suç olarak nitelendirilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu savundu.

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bazı kararlarına değinerek, atıfta bulunan Esendağlı, tüzel kişiliğin yasayla kurulabileceğini, manevi kişiliğin ise yasayla kurulamayacağını dile getirdi.

İPÇİLER DE DURUŞMADA SÖZ ALDI

Avukat Cemre İpçiler ise, hitabında ifade özgürlüğü konusunda AİHM'in bazı maddelerine ve kararlarına değinerek, atıfta bulundu.

Askeri Suç ve Cezalar Yasası'ndaki bazı maddelerinin, KKTC Anayasası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan "düşünce özgürlüğüne" aykırı olduğunu savunan İpçiler, Anayasa’nın bazı maddeleri ile AİHM'in içtihatlarına da değindi.

Manevi şahsiyet kavramına değinen İpçiler, hitabında ifade özgürlüğü konusunda güncel bazı kararlara da atıfta bulundu.

İpçiler, Askeri Suç ve Cezalar Yasası'nın 26’ncı maddesinde yer alan "manevi şahsiyetin tahkir ve tezyifi" konusuna değindi.

DURUŞMA 4 ARALIK'TA DEVAM EDECEK

İpçiler, yasadaki bazı maddelerin KKTC Anayasası'nda yer alan düşünce ve ifade özgürlüğünün yanı sıra basın özgürlüğüne de aykırı olduğunu ileri sürdü.

Anayasa Mahkemesi, savunma avukatlarının hitaplarının ardından davayı 4 Aralık Perşembe gününe erteledi.


Gazeteci Kişmir, 15 Ağustos 2020 tarihinde sosyal medya hesabında yayımladığı "Genel Ev" başlıklı yazısı nedeniyle, "Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif" suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

20 Ocak 2025'teki duruşmada, avukat Esendağlı'nın talebi üzerine, ilgili yasa maddelerinin Anayasa'ya aykırılık iddialarının incelenmesi için dosya Anayasa Mahkemesi'ne havale edilmiş, mahkeme kararı verilene kadar ilk soruşturmanın durdurulmasına karar verilmişti.

Esendağlı, Anayasa Mahkemesi'nde görülen davada "suçluluk veya ceza tespiti yapılmadığını, yalnızca ilgili yasa maddelerinin Anayasa'ya uygunluğunun değerlendirildiğini" belirtmişti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar