
Güzelyurt'a milyon dolarlık "kenevir" yatırımı: Kafalar "duman"
2 Ağustos 2021
Güncelleme: 4 Eylül 2021
M&C Eutikal isimli ilaç şirketi Bostancı’ya 40 milyon dolarlık “tıbbi kenevir” ekimi için başvuruda bulundu. Ancak yatırım projesiyle, ilgili birimlere sunulan tüzük uyuşmayınca kafalar karıştı.
Türkiye’de kayıtlı M&C Eutikal isimli ilaç şirketi, KKTC’de tıbbi kenevir ekimi için Başbakanlık’tan onay bekliyor. Şirketin KKTC ortağı, TC Ticaret Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren ve 2010’da kurulan Kıbrıs Türk Kredi Kefalet Merkez Kooperatifi ile KKTC Esnaf ve Sanatkarlar Merkez Birliği Başkanlıklarını da yürüten Kemal Altuncuoğlu.
Altuncuoğlu, KKTC’ye 40 milyon dolarlık yatırım yapılacağını, Uyuşturucu Maddeleri Yasası’nın tekrar düzenlenmesi ve bir tüzük hazırlanması için 1 yılı aşkın süredir beklediğini söylüyor. Dönemin Başbakanı Ersin Tatar’a projesini sunan Altuncuoğlu, onay için Başsavcılık’tan yanıt beklendiğini ifade ediyor.
Altuncuoğlu, projelerini Başbakanlığa sunduktan sonra ilgili birimlerin yatırıma sıcak baktığını öne sürse de Tabipler Birliği Başkanı, dönemin İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürü ile KKTC Narkotik Müdürü bu yatırıma güvenmiyor; inandırıcı da bulmuyor.
TÜZÜĞE NEDEN KARŞI ÇIKILDI?

Geçtiğimiz sene sunulan projeyle ilgili hem Altuncuoğlu hem de ilgili birimler farklı bilgiler veriyor. Bu da kafalarda soru işaretlerine neden oluyor.
Tıbbi kenevir ekiminin yasallaşması ile ilgili hazırlanan tüzük geçtiğimiz sene Başbakanlık’ta ilgili tarafların yer aldığı bir toplantıda ele alındı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İlaç Eczacılık Dairesi, Polis Narkotik, Barış ve Ruh Hastalıkları Hastanesi, Tabipler Birliği, Devlet Laboratuvarı gibi kurumların yetkilileri bu tüzüğe karşı çıktı.
Şirket direktörü Altuncuoğlu ilgili yasada yapılacak değişiklikle “Tıbbi kenevirden, yağ ve ilaç üretimi”nin önünün açılmasını beklerken, projenin sunulduğu günlerde Başbakanlık’ta yapılan toplantıda ele alınan tüzükte farklı maddeler olduğuna dikkat çekiliyor.
Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut ile Narkotik Birimi Müdürü Tarkan Kızıltuğ, kendilerine görüş alınması için sunulan tüzükte “kenevir yapraklarının kurutularak eczanelerde satışı”na izin verilmesine yönelik maddeler olduğunu, aynı zamanda tüzüğün “KKTC’de kenevir üretimi yapacak şirketin tekelleşmesine olanak” sağladığını belirtiyor.
Ancak tasarının değişmesi için bekleyen şirket “tıbbi kenevir, ekimi, kenevir yağı üretimi ve dışarıya ihracatı” için başvurduğunun altını çiziyor.
KİM NE DİYOR? ÇELİŞKİLER NELER?
Kemal Altuncuoğlu, MYK Haber’e projenin detaylarını anlattı.
Altuncuoğlu, KKTC ortağı olduğu şirketin Türkiye, Kanada ve Amerika ortaklı olduğunu söylüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren ve 2010’da kurulan Kıbrıs Türk Kredi Kefalet Merkez Kooperatifi ile KKTC Esnaf ve Sanatkârlar Merkez Birliği Başkanlıklarını yürüten, M&C Eutikal KKTC Direktörü Kemal Altuncuoğlu, bir sene önce başvurdukları projeye onay çıkması durumunda Güzelyurt Bostancı’da kurulması planlanan yatırımın 40 milyon dolar olduğunu, bunun 26 milyon dolarının ise güvenlik sistemlerine ayrıldığını iddia ediyor.
Altuncuoğlu ayrıca, Bostancı’da 1600 dönümlük bir arazinin alımı için anlaşmaya vardıklarını, kenevir seralarının da bu araziye kurulacağını belirtiyor.
“İLACI BURADA ÜRETECEĞİZ, İHRAÇ EDECEĞİZ”
Altuncuoğlu yatırımı şöyle açıklıyor:
“M&C Eutikal, Küba, Amerika ve Kanada’da 26 yıldır tıbbi kenevir ekimi yapan, ilaç üreten bir şirket. Türkiye’de ortakları var. Buradaki ortakları da benim. Özellikle kanser hastaları için kenevir tohumundan ağrı kesici yağ üretimi yapıyor şirket. Bu yağlar Parkinson hastalığına da iyi geliyor. Biz burada bu yatırımı gerçekleştirdiğimizde, bu ilaçları burada üreteceğiz. Avrupa ve Amerika’da bu yağlara talep büyük. Yılda 3.5 milyar dolarlık bir ihracat öngörüyoruz. Devlete yılda 9 milyar TL vergi vereceğiz. Fidan başı 5 Euro. İlk yıl 4 bin 500 kişilik bir istihdamımız olacak. Biz bu yatırımın yanında KKTC’de bir hastane ve bir üniversite de kuracağız bilimsel çalışmalar için. Bir de ağrı merkezimiz olacak. Ülke içinde eczanelerde satılmayacak bu ilaçlar. Sadece doktor kontrolünde hastanede, kontrollü bir şekilde hastalara verilecekler…”
“BU HÜKÜMET YATIRIM İSTEMİYOR”

O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a projeyi sunduklarını anlatan Altuncuoğlu, “Sayın Tatar projeyi çok beğendi. Hatta Amerika ve Türkiye’den şirket personeli olan profesörler getirdik. Bize ilgileneceklerini, yasa tasarısı için düzenleme yapacaklarını söylediler. En son Başsavcılık’tan görüş alacaklardı. Hala bekliyoruz. Bu hükümet yatırım istemiyor. Şimdi onay çıksın, 45 gün içinde üretime başlarız” diyor.
Birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütünün proje için kendilerini desteklediklerini iddia eden Altuncuoğlu, yatırım için oluşturacakları güvenlik sistemiyle bitkinin tek yaprağının dahi kontrol ve gözetim altında olacağını söylüyor.
GÜVENLİK SİSTEMİ…
Altuncuoğlu şöyle devam ediyor:
26 milyon dolar sadece güvelik sistemine harcanacak. Fidanlar saksıda yetişiyor, 45 günde 1.5 metreye ulaşıyor ve hasat yapılıyor. Yani her fidan 45 günde kullanılacak seviyeye ulaşıyor. Biz burada her fidana bir chip takacağız, bir yaprak bile yere düşse, hemen sensör uyarı veriyor ve ilgili polis ile gidip yaprağı yerden alıyorsunuz ve imha ediyorsunuz. Seradan imalathaneye geçerken, laboratuvara kadar güvenlik aynı şekilde kontroller sıkı oluyor. Çok güvenilir bir sistem kurulacak. Dünyada halen kullanılan sistemlerden çok daha iyisi olacak.”

NEDEN KARŞI ÇIKILIYOR?
Pandemi döneminde tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de yaşanan ekonomik krize “ilaç” gibi gelecek olan böylesi büyük bir yatırıma neden karşı çıkılıyor?
NARKOTİK MÜDÜRÜ TARKAN KIZILTUĞ ÇELİŞKİLERE YANIT VERİYOR
Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürü Tarkan Kızıltuğ, Geçtiğimiz sene Başbakanlık’ta tıbbi kenevir ekimi ile ilgili bir toplantı yapıldı. Toplantıya Narkotik birimi de katıldı. Tutumunuz ne oldu? Sorusunu bakın nasıl yanıtlıyor?
“Evet. Tıbbi kenevir ile ilgili olarak Başbakanlık’ta bir toplantı yapıldı. Adı ‘tıbbi’, olduğu için bu konuda en önemli söz sahibi Sağlık Bakanlığı ve tabiplerimiz. O toplantıda Sağlık Bakanlığı’ndan, Tabipler Birliği’nden bilir kişiler katıldı. Onlar da söylüyor zaten, kenevirin tedaviye yönelik tıbbi kullanımı söz konusu değildir. Kenevir sadece yağ olarak, kanser hastalarının tedavisindeki yan etkilerini gidermek için kullanılıyor. Mide bulantısı, iştahsızlık ve ağrıları hafifletmek amacıyla...
Ülkemizde 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, kenevir yağının doktor tavsiyesi ve ilaç kurulunun önerisiyle, ülkeye girişine izin veriliyor. Kanser veya şeker hastalığının tedavisinde kullanılmıyor.”
KENEVİRDE TEKEL OLUŞTURMA HEDEFİ…
Kızıltuğ, kendilerine sunulan proje ile ilgili sorularımızı yanıtladı…
Burada tıbbi kenevir ekimine talip ilaç şirketinin yetkilisi, Başbakanlığa sundukları projede “yağ üretimi yapmak, ağrı merkezi, hastane ve üniversite kurmak” gibi bir yatırımdan bahsediyor. Yağın ihraç edileceği, kurulacak hastanede hastalara verileceği, eczanelerde satılmayacağının da altını çiziliyor.
“Bu bahsediliyor ancak bize yazılı şekilde bu sunulmadı. Tıbbi kenevir üretimi ile ilgili bir yasa tasarısı hazırlandı. Toplantı öncesinde, bu tasarı bize de ulaştığında korkunç bir gerçek gördük. Burada üretilecek kenevir bitkisinin yapraklarının “taze” ve “kurutulmuş” olarak eczanelere dağıtılacağı ve doktor raporuyla bunların eczanelerde satışının yapılacağı yönündeydi. Bizim için en rahatsızlık verici nokta buydu. İhraç edilmesi ayrı bir konu, bilimsel araştırmalar için kullanılacağı ayrı bir konu, eczanelerde iç piyasada satılacağı ve gençlerin zehirlenmeye çalışılacağı ayrı bir konu.
Tabiplerimiz söylüyor zaten, yaprakların kurutulması sigaraya konularak duman şeklinde kullanılması ‘tedaviye yönelik değil, söz konusu bile olmaz’ diye.
Ayrıca sunulan tüzükte ekimi yapacak şirketle ilgili maddelerde, ‘15 yıl boyunca başka şirket yapamaz’ gibi maddeler vardı. Tıbbi kenevirde tekel oluşturulmaya çalışılıyordu.
ÜRETİM BAŞLARSA NE OLUR?

Böyle bir proje onaylanırsa, polis açısından nasıl bir sıkıntı oluşur?
En başta, bir üretim varsa bu o ülkede yaygınlaşır. Dünyanın her yerinde böyle olmuştur. İran, Pakistan, Afganistan dünyanın bir numaralı afyon üreticisi. Oradaki halkın eroin ve afyon bağımlılığı inanılmaz yüksek seviyede. Kokainin elde edildiği koka ağacının bir numaralı yetiştiricileri, Güney, Orta ve Kuzey Amerika’da. Oralarda inanılmaz derecede kokain tüketimi var. Diğer sentetik uyuşturucu maddelerinin üretimi amfetamin, metamfetamin, extacy gibi uyuşturucu haplar Avrupa’da üretiliyor. Merkezi Belçika, Hollanda… Oralarda hap tüketimi çok fazla. Kanada ve Colorado’da da hintkeneviri üretimi yapılıyor. Ve buralarda da bunların tüketimi çok fazla.
Bir düşünün, KKTC’de de bir üretim başlarsa, demek ki burada kullanım yaygınlaşacak. Devletin her zaman denetimde zafiyetleri ve sıkıntıları vardır.
“SUÇ ÖRGÜTLERİNİN GÖZ DİKECEĞİ YER OLUR”
“Şu kadar yatırım, şu kadar istihdam… Bunlar da inandırıcı rakamlar değil. 4 bin 500 kişi istidam edilecek. Tüm polis örgütü mensubu 1900 kişi. Böyle bir yerde 4 bin 500 kişilik kenevir üreticisi nasıl denetlenecek? Üstelik bu rakamlar çok ütopik. İstediği kadar göz tarama, parmak izi, teknolojik güvenlik sistemi olsun. İnsanın olduğu yerde suiistimaller olur. Üstelik çok ciddi para getiren bir iş. Legal yoldan ne kadar kazandıracak, illegale ne kadar?
Bugün çeşitli terör örgütleri, gelirlerini uyuşturucudan sağlıyor. Burada üretilirse, birçok suç örgütünün de göz dikeceği bir yer olacak.”
ARIKLI BİR YASA TASARISI SUNMUŞTU…
Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı 8 Haziran’da verdiği bir demeçte, endüstriyel kenevir ekimi konusunda konuşarak, “Kenevir dediğimizde vatandaşın aklına hemen uyuşturucu geliyor. Endüstriyel kenevir ile ilgili bir yasa teklifi hazırlamıştık ama toplumun buna hazır olmadığını düşünüp, bir adım geriye çekildik” şeklinde konuşmuştu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.






























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar