"Gözcü" ve "şoför" baştan sona Falyalı cinayetini anlattı: Plan eylülde başladı, suikast bir gün gecikti

İş insanı Halil Falyalı'nın şoförü Murat Demirtaş'la öldürüldüğü saldırıya ilişkin yeni bilgiler ortaya çıktı.

KKTC'de tutuklu bulunan üç zanlıdan, Falyalı'ya pusu sırasında gözcülük ve şoförlük yaptıkları belirtilen M.Ç. ve V.S.'nin suikastın planlanmasından gerçekleştiği ana kadar anlattıkları belirtilen tüm detaylar yine Türkiye basını tarafından yayımlandı.

Zanlıların, Sabah gazetesinde yer alan ayrıntıları, polis sorgusu sırasında anlattıkları tahmin ediliyor.

Gazetedeki anlatımlara göre, ilk saldırı planının 2021 Eylül'ü için hazırlandığı ancak Halil Falyalı'nın bir casino çalışanına darp nedeniyle tutuklanması üzerine bu planın iptal olduğu belirtildi. Falyalı'nın serbest kalmasıyla ikinci kez planın devreye sokulduğu, gözcünün tuvalet molası vermesi nedeniyle de suikastın bir gün sonraya sarktığı da kaydedildi.

İşte "İşte Halil Falyalı cinayetinin bilinmeyenleri: Gözcü tuvalete gidince..." başlığıyla yayımlanan haberin detayları...

SUİKAST İÇİN İLK TARİH: EYLÜL

Soruşturma sonucunda elde edilen bilgilere göre; Halil Falyalı suikastı ilk olarak Eylül (2021) ayında gerçekleştirilecekti.

Aylar öncesinden planlanan suikasta katılan şüphelilerin her biri bu eylemin gerçekleşmesi için farklı rol ve görevler üstlendi. Suikast çok sayıda şüpheli tarafından belli bir plan ve hiyerarşi içerisinde gerçekleştirildi. Bu noktada Mustafa Söylemez'in suç işlemek amacıyla kurulan bu örgütün kurucusu ve yöneticisi olduğu değerlendirmesi yapıldı.

İKİ TETİKÇİ... 

Suikastı gerçekleştiren iki tetikçi Ö.T. ve Mustafa Söylemez olurken, M.Ç. ise Falyalı'nın aracını gözleyen ve pusu kurulan bölgeye geldiğini söyleyen isimdi. Bir diğer şüpheli V.S.'nin ise, Söylemez ve Ö.T.'yi olay yerine götüren şoför olduğu öğrenildi.

M.Ç. İFADESİNDE NELER SÖYLEDİ?

Gözcülük yapan M.Ç. ifadesinde suikast planının ilk olarak Eylül ayında gerçekleştirileceğine ilişkin bir bilgi paylaştı. M.Ç. şunları anlattı:

"Mustafa Söylemez'le 1996 yılında Ümraniye cezaevinde tanıştım. Eylül 2021'de işlettiğim kafeye gelip, 'Hazır ol bir mevzu var. Bir iki güne seni Kıbrıs'a götüreceğim' dedi. Konudan bahsetmedi. Mustafa'nın talimatı ile iki gün sonra otobüsle Alanya'ya gittim. Mustafa Söylemez'in de aracı ile Alanya'ya gittim. Otobüsten iner inmez limanda buluştuk."

"25 gün Kıbrıs'taki evde kaldık"

"Söylemez'le birlikte yaklaşık 10 metre uzunluğunda iki Türk'ün kullandığı beyaz bir yata bindik. Yola çıktık. Saat 5-6 civarı KKTC'ye geldik. Tekneden kıyıda suya atladık. Sonra markete girip yakalandığımız eve geldik. 25 gün bu evde kaldık."

Falyalı tutuklanınca Söylemez böyle demiş: Kendini tutuklatmış ş....

"Mustafa Söylemez beni hiç dışarı çıkarmadı. Sadece kendisi çıktı. Çöpü bile o atıyordu. Kıbrıs'a neden geldiğimizi söylemedi. Söylemez, evin yakınlarında sinyal vermesin diye telefon kullanmadı. Daha sonra 'Geri dönüyoruz, ekip dağıldı, ekti beni şerefsizler.' dedi. İstanbul'a geri döndüğümüzde, Falyalı için, 'Kendini tutuklatmış ş...' dedi."

Falyalı'nın aracını görünce haber verdi

"Daha sonra V.S. ile Alanya'ya gittik. Tekne ile Kıbrıs'a geçtik. Mustafa Söylemez, Kıbrıs'a uçakla geldi. Ö.T. hatları ayarladı. Ö.T., beni beyaz bir araca bindirdi. Araç yolu görecek şekilde park halindeydi. Bana, 'Burada bekle araba geçince beni ara' dedi. Mustafa Söylemez ve Ö.T.  yanımdan ayrıldı. Araç geçince  Ö.T.'yi arayarak, Falyalı için, 'Geldi geldi.' dedim. Sonra eve gittim. "

V.S. İFADESİNDE NELER SÖYLEDİ?

"Seni Kıbrıs'a göndermek istiyorum"

Söylemez ve Tunç'u olay yerine götüren şoför V.S. ise verdiği ifadede, Cengiz Şener'in Erol Evcil'in yakın koruması olduğunu ve kendisine, "Seni Kıbrıs'a göndermek istiyorum. Erol Abin için gider misin?" dediğini aktardı. Sare ifadesine şöyle devam etti:

"M.Ç. isimli bir kişiyle İstanbul'da Cengiz abinin vasıtasıyla buluştum. Arabayla Alanya'ya gelerek burada bir otelde Kıbrıs'a kaçak tekneyle gelebilmek için denizin düzelmesini bekledik.

Kod adı 'Dayı': Mustafa Söylemez

"Yaklaşık bir ay Alanya'da kaldık. Deniz daha sonra düzeldi. Tekneyle Kıbrıs'a geldik. Alsancak'ta bir eve gittik. Evde kimse yoktu. M.Ç.'yle bir restorana gittik. Eve tekrar gittiğimizde M.Ç.'nin 'Dayı' diye hitap ettiği adamla karşılaştık. Bu adam 50-55 yaşlarında İstanbul Türkçesi ile konuşan biriydi. Bu adamın daha sonra Mustafa Söylemez olduğunu öğrendim."

Suikast bir gün rötar yapmış

"Söylemez'le Kıbrıs'ta takım elbise almaya ve araba kiralamaya gittim. Falyalı'nın vurulmasından bir gün önce bu iş yapılacaktı ama M.Ç. tuvaletini yapmaya gittiği için Falyalı'nın çıkışını bize bildiremedi bu yüzden o gün olmadı. Ö.T.'yle buluştuk. Ben, 'Dayı' yani Mustafa Söylemez ve Ö.T. beyaz bir arabaya bindik. Ö.T.'nin tarif etmesiyle iş adamının geçeceği yola gittim. Dayı arkaya oturdu. Ö.T. yanımdaydı. Arabanın bagajında da silahlar vardı. M.Ç.'den haber gelirse o silahlar bagajdan çıkacaktı. Biz oradan beklerken iş adamının arabası geçti. Ö.T., M.Ç. ile konuştu haber vermediği için kızdı."

Aracı ağaçların içine park etti

"Ertesi gün öğleden sonra 4-5 gibi yine anlaştığımız üzere M.Ç. evden çıktı. Ben dolmuşla Girne'deki Lemar markete gittim. Sonradan Dayı ile Ö.T. de kiralık arabalarla geldi. Beyaz renkli aracın anahtarı bendeydi. Silahlar yine bagajda bez çanta içerisindeydi. Dayı'yı arabaya aldım. Yanıma oturdu. Bana 'sür' dedi. Bir marketin önünde durduk o bölgedeki. Ö.T. de başka bir beyaz arabayla yanımıza geldi. Ö.T. kullandığı aracı ağaçların içerisine park etti."

"Olayın olduğu yere gittik; bagajdaki keleşlere..."

"Benim sürdüğüm arabaya gelip bindi. Olayın olduğu yere gittik. O sırada M.Ç.'den Ö.T.'ye haber geldi. Ö.T. bagajdan uzanıp iki tane keleş tipi silah aldı. Birini Dayı'ya uzattı biri de kendi elindeydi. Bana öncesinde ileriden bir yerden arabayı döndürdüler."

"Dayı ve Ö.T. arabadan indi... İki dakika sonra siyah büyük jip geldi"

"Bana 'Yol içerisinde park et, dur, dörtlüleri yak, bekle, araba gelirse çekme.' dediler. Dar bir yoldu. Yolun bir yanında ağaçlar bir yanında taş bahçe duvarı vardı. Ö.T.'yle, Mustafa Söylemez silahlarla arabadan indiler. İkisi de koyu renk kıyafetler ve eldiven giyiyordu. Yüzlerinde eczane maskesi vardı. Ben orada durduktan hemen iki dakika sonra durduktan iki dakika sonra siyah büyük jip geldi. Yaklaşık elli metre geride durdu. Dikiz aynasından kel bir adamın bana doğru yürüdüğünü gördüm. Uzaklaştım. Bir iki el havaya ateş açtığını gördüm. Bu sırada seri bir şekilde makineli tüfek sesleri duydum. Olayın nasıl olduğunu göremedim."

"Keleşler ellerinde yanıma geldiler"

"Sonra Ö.T. ile Mustafa Söylemez koşarak yanıma arabaya geldiler. Keleşler ellerindeydi. Arabaya bindiler. Bana 'Acele sür.' dediler. Hemen gaza bastım. Biraz ileride Ö.T'nin arabasının orada durmamı istediler. Ben durdum. Onlar silahlarla birlikte Ö.T'nin arabasına koştular. Ben bekledim. Arka sokağa anahtarları içinde bıraktım ve minibüsle eve gittim."

FALYALI CİNAYETİ

Halil Falyalı'nın içinde bulunduğu araç, 8 Şubat akşamı Çatalköy'deki evine çok yakın bir noktada pusu kuran kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce otomatik silahlarla yaylım ateşine tutulmuştu. Şoförü Murat Demirtaş olay yerinde, Falyalı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

5 TUTUKLAMA

Suikaste ilişkin soruşturmanın İstanbul ayağında Mustafa ve Faysal Söylemez kardeşlerin aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Mustafa ve Mehmet Faysal Söylemez, C.Ş., A.Ç. ve E.Y. tutuklanmış, A.N.M., M.S. ve C.B. ise adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.

 KKTC'de cinayete ilişkin poliste tutuklu 3 zanlı bulunuyor. 

Cinayetle ilgili 14 Şubat'ta yapılan aramalarda olay yerinin yaklaşık bir kilometre batısındaki dere yatağına atılmış iki kalaşnikof, bu silahlara ait 4 şarjör ve 39 mermi ile 9 mm çapında tabanca, tabancaya ait şarjör ve 13 mermi bulunmuştu. Balistik incelemelerde bu silahların suikastte kullanıldığı saptanmıştı.