GKK'dan Falyalı açıklaması: İddialar asılsız, denizler kontrol altında tekneyle kimse kaçamaz

Haber Merkezi: M.İrşad Esen

Halil Falyalı'nın içinde bulunduğu araç, 8 Şubat akşamı Çatalköy'deki evine çok yakın bir noktada pusu kuran kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce otomatik silahlarla yaylım ateşine tutulmuştu. Şoförü Murat Demirtaş olay yerinde, Falyalı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

Halil Falyalı'nın vücudundan tam 16 mermi çıktı.

Ekipler, olay yerinde 59 adet 7.62 mm boş kovan, 9 adet 7.62 mm mermi çekirdeği ve 5 adet de 9 mm çapında kovan bulmuştu.

Bugüne kadar 6'sı Türkiye'de olmak üzere 10 kişi tutuklandı.

Polis, dere yatağı içerisinde atılı vaziyette, iki adet kalaşnikof marka otomatik silah, bu silahlara ait 4 adet şarjör ve 39 adet mermi ile bir adet 9 mm çapında tabanca ve tabancaya ait şarjör ve toplam 13 adet mermi bulunduğunu açıkladı.

TEKNE İDDİASI...

Olay gecesi ve sonrası bazı gazeteciler saldırganların tekneyle kaçtığı yönünde bilgiler paylaşmıştı.

Ayrıca tutuklanan zanlıların 14 Şubat tarihinde Girne Kaza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tahkikat memuru ''zanlıların Antalya'nın Alanya ilçesinden KKTC'ye tekneyle kaçak girdikleri'' yönündeki bir bilgiyi mahkemeye vermişti.

GÜVENLİK KUVVETLERİ: HAYRETLE TAKİP EDİYORUZ...

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Halil Falyalı ile Murat Demirtaş cinayetleri sonrasında faillerin denizden sürat teknesi ile kaçtıkları yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirtti.

Komutanlık, Falyalı cinayetiyle ilgili bir açıklama yaparak zanlıların bot ile kaçtıkları yönündeki haberleri şakınlık ve hayretle takip ettiklerini açıkladı.

GKK'dan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

''Bazı kişilerin geçtiğimiz hafta meydana gelen olaydaki canilerin denizden süratli bot ile kaçtığına dair söylemleri şaşkınlık ve hayretle takip etmekteyiz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sahil Güvenlik Komutanlığı mevcut gemileri, botları ve karada konuşlu radar birimleri ile ülkemizin 396 km kıyı şeridi ve 8807 km²  deniz yetki ve sorumluluk sahasında 7 gün 24 saat kesintisiz olarak görevi başındadır.

İddiaların aksine, saldırı sonrasında deniz alanında keşif ve gözetleme faaliyetleri en üst seviyeye çıkarılmıştır.

Fikir beyan edenler 8 Şubat akşamı deniz durumunu gözardı etmiş olmalıdır. Gerçek olan o günkü denizin fırtınalı, sahile yakın yerlerde 1,5-2 metre, açık denizde ise 2-2,5 metre dalga olduğunu ve denizin bu durumunda küçük/süratli teknelerin seyre çıkamayacağı hususunun dikkatlerinden kaçmış olmasıdır.

Bunlara ilave olarak, eş zamanlı Türkiye Sahil Güvenlik birimleri ile irtibata geçilerek onlarında müteyakkız hale getirildiği, böylece karşılıklı deniz ve sahil şeridi boyunca deniz yolunun tamamında keşif ve gözetlemenin azami şekilde icra edildiğini bilmemeleri nedeni ile farklı yoruma gittikleri düşünülmektedir.

Ayrıca olay öncesi ve sonrasında KKTC Kuzey kıyılarında mevcut limanlarından giriş-çıkış yapan yat ve sürat teknesi tespiti bulunmadığını belirtmekte fayda vardır.

Sonuçta, Polis Genel Müdürlüğü'nün 13 Şubat akşamında yaptığı basın açıklaması ile devam eden tahkikat sürecinde, faillere ve olayda kullanılan silahlara ulaşıldığı halkımız ile paylaşılmış ve gündemi işgal eden yorumlar beyhude kalmıştır.”

TATAR, DENİZİN DALGALI OLDUĞNU AÇIKLAMIŞTI

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, olay günü Sahil Güvenlik ile yaptığı görüşmede, kendisine, saldırı olayının gerçekleştirenlerin deniz yoluyla kaçmasının, denizin çok dalgalı olduğu için mümkün olmadığı bilgisi verildiğini açıklamıştı.