Fransa'dan KKTC vatandaşını isteyen Güney'e ret

17 Aralık 2025

Güncelleme: 17 Aralık 2025

A
A

Rum makamlarının talebi üzerine ekimde Fransa'da gözaltına alınan KKTC vatandaşı İran asıllı iş insanı Behdad Jafari'nin Güney'e iade talebi reddedildi. Erhürman kararı "beklenen bir gelişme" olarak niteledi. Jafari'nin KKTC'ye döndüğü öğrenildi.

ZgotmplZ

Fransa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı İran asıllı iş insanı Behdad Jafari'nin Güney Kıbrıs'a iadesini reddetti.

39 yaşındaki Jafari, ekim ayında Fransa’nın Nice Havalimanı’nda Rum makamlarının “mülkiyet ihlali” şikayeti üzerine gözaltına alınmıştı. 

Fransız mahkemesinin, Güney Kıbrıs'ın iade talebinin reddini, "KKTC sınırları içerisinde gerçekleşen olaylar veya bu bölgede bulunan kişiler üzerinde yargı yetkisi bulunmadığı" gerekçesine dayandırdığı bildirildi.

Rum basını, Isatis İnşaat Grubu sahibi Jafari'nin Fransa'dan, İstanbul üzerinden KKTC'ye döndüğünü yazdı.

"BEKLENEN BİR GELİŞME" 

Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Fransa mahkemesinin, Avrupa hukukunun KKTC sınırları içerisinde uygulanmaması ve askıda olması gerekçesiyle, Güney Kıbrıs’a iadesi talep edilen bir kişi hakkında yapılan başvuruyu reddettiğini açıkladı.

Çözümsüzlükten kaynaklanan sorunların bedelinin tek tek kişilere ödetilmeye çalışılmasının doğru olmadığını vurgulayan Erhürman, “Kıbrıs sorununun bir parçası olan mülkiyet sorununu, kişilerin bireysel eylem ve işlemlerinden kaynaklanan bir sorunmuş gibi ele almak hiçbir biçimde doğru değildir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erhürman, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu kişinin KKTC’de yatırımları bulunduğunu ve Avrupa yakalama müzekkeresi çerçevesinde Güney Kıbrıs’a iadesinin talep edildiğini anımsatarak, Fransa mahkemesinin bu talebi reddetmesinin beklenen bir gelişme olduğunu kaydetti.

Kıbrıs’ta mülkiyet sorununun, kapsamlı çözüm müzakerelerinin altı temel başlığından biri olduğuna işaret eden Erhürman, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun da çözüme kadar geçen süreçte mülkiyet hakkına ilişkin taleplerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmesi amacıyla kurulmuş, etkili bir iç hukuk yolu olduğunu belirtti.

Erhürman açıklamasında, yeni dönemde ihtiyaç duyulan çözüm iklimini olumsuz etkileyen bu tür yaklaşımlardan kaçınılması temennisinde bulunarak, bunların yerini güven artırıcı ve çözüm odaklı yaklaşımların alması gerektiğini vurguladı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar