Cumhurbaşkanlığı: AB raporundaki Kıbrıs yaklaşımı gerçeklerle bağdaşmıyor

5 Kasım 2025

Güncelleme: 6 Kasım 2025

A
A

Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin 2025 raporundaki Kıbrıs değerlendirmelerini eleştirdi. Açıklamada, ''Kıbrıs Türk halkının eşit hak ve çıkarlarını göz ardı eden bir yaklaşımın kabul edilemeyeceği'' vurgulandı.

ZgotmplZ Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu

Cumhurbaşkanlığı, “Kıbrıs Türk halkının eşit hak ve çıkarlarını göz ardı eden bir yaklaşımın belirlenmesinin kabul edileyeceğini” bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada Avrupa Komisyonu’nun 4 Kasım 2025 tarihinde yayınlamış olduğu Türkiye ülke raporunda, diğer hususlar yanısıra, Kıbrıs’a ilişkin değerlendirmelerde de bulunduğu hatırlatıldı. Açıklamada “Raporda bu hususta sergilenen yaklaşımın, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüm için çabalarını yoğunlaştırmasının beklendiği bu yeni dönem ile uyum içerisinde olmadığı açıktır” denildi.

“Raporda Kıbrıs’a ilişkin sergilenen genel tutum, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarının ve adanın iki eşit kurucu ortağından biri olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini göstermektedir” denilen açıklamada, “Nitekim, dünyadaki tüm barışgücü operasyonlarının dayandığı temel prensip olan ilgili tüm tarafların rızasının aranması hususunda dahi eleştirel bir dil kullanılmıştır. Bu tarz eksikliklerin esas nedeni Avrupa Birliği’nin uzun bir süredir Kıbrıs’a ilişkin konularda Kıbrıs Türk tarafıyla diyalog kurmaktan kaçınmasıdır” ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanlığı açıklaması şöyle devam etti:

“Aynı şekilde, Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun sonlandırılması yoluyla ekonomik ve sosyal gelişiminin önünün açılması yönünde karar almış, ancak Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün hayata geçirilmesi de dahil olmak üzere, gereğini yerine getirmemiş olan Avrupa Birliği’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyeliğimizi olumsuz bir şekilde ele alması da üzüntü vericidir. Raporda bir yandan Kıbrıs bağlamında Birleşmiş Milletler’e defaten atıfta bulunulurken, diğer yandan 2004 yılında dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından izolasyonun kaldırılmasına yönelik yapılan güçlü çağrının görmezden gelinmesi de dikkat çekicidir.

Ayrıca raporda, kapalı Maraş konusunda maddi hatalar da içeren unsurlara yer verilmesi ve Kıbrıs Türk halkının adanın çevresindeki deniz yetki alanları ve doğal kaynaklar üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını göz ardı eden bir yaklaşımın belirlenmesi kabul edilemez bir durum teşkil etmektedir.

Diğer yandan, raporda Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde sağlanan iyileşmeye yapılan vurgunun önemli olduğunu değerlendirmekteyiz. Bu bağlamda, uluslararası camia tarafından Kıbrıs’a yönelik daha adil, objektif ve yapıcı bir tutumun benimsenmesi durumunda benzer bir iyileşmenin Kıbrıs’ta da önünün açılacağını ilgili tüm taraflara bir kez daha hatırlatırız.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar

İlginizi Çekebilir