Cuma Hutbesi - 30 Temmuz 2021

30 Temmuz 2021 tarihli ve "Dilin afetleri" başlıklı cuma hutbesi:

"Aziz Müminler!

Kur’anı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında huşu içindedirler. Onlar ki boş ve faydasız şeylerden uzak dururlar. Onlar ki zekâtı verirler. Ve onlar ki iffetlerini korurlar...” (Mü’minûn, 23/1-10.)

Bir hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Faydasız söz ve lüzumsuz işleri terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.” (Tirmizî, Zühd, 11.)

Kardeşlerim!

Yüce dinimiz İslam’ın en temel gayelerinden birisi, insanın hayatını anlamlı kılmaktır. Onun boş, anlamsız ve beyhude her türlü söz ve davranıştan uzak bir hayat yaşamasını sağlamaktır.

Bu nedenledir ki, Kerim Kitabımızda kurtuluşa eren müminlerden şu şekilde söz edilmektedir: “Onlar, anlamsız bir söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve ‘Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz de size olsun. Selam olsun size. Cahillik edenlerle işimiz yok’ derler.” (Kasas, 28/55.) “Onlar, yalana şahitlik etmezler. Faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip giderler.” (Furkân, 25/72.)

Kardeşlerim!

İslam’ın özünden, yaratılış gayesinden uzaklaşıldığı içindir ki, günümüzde zihin ve gönüller kötü düşüncelere, diller hesabı verilemeyecek lüzumsuz ve beyhude sözlere esir oldu. Bedenler, faydasız işlerde heba edildi. Saygınlıklar, hayasızlıkla tarumar edildi. Ömür sermayeleri, hoyratça tüketildi.

Kıymetli Kardeşlerim!

Dilimizden dökülen her bir sözün, elimizden sadır olan her bir işin ahirette hesabının sorulacağını iyi bilmeliyiz. Resul-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz de, boş ve gereksiz işleri terk edenleri kamil mümin (Buhârî, İmân, 4.) olarak nitelendirdi. “Allah’a ve âhiret gününe inanan kişi, ya hayır konuşsun ya da sussun…” (Buhârî, Edeb, 31) buyurarak sözlerimizin anlamlı ve hikmetli olmasını istedi.

Kardeşlerim!

Bilelim ki Allah’ın gazabına neden olan, kişinin kendisine ve çevresine zararı dokunan her iş ve söz haramdır. Dilimizden gelişi güzel, kuralsızca dökülen sözler, kaba ve çirkin ifadeler, yalan, iftira, gıybet, bunların her biri dinimizde yasaktır. İnsanların özel hallerini araştırmaya, insanlar arasında laf taşımaya, fitne ateşini körüklemeye yönelik her türlü kelam boş sözdür, günahtır. Her boş söz ise sadece dilin değil, insanın afetidir. Böylesi sözler, sahibinin şahsiyetini, onur ve haysiyetini zedelediği gibi buna muhatap olan şahsın da hem hakkını ihlaldir, hem de büyük bir vebaldir. Çünkü dilden dökülen her söz sorumluluk gerektirir.

Aziz Müminler!

1 Ağustos tarihi, hem Kıbrıs'ımızın Fethi'nin 450. yıldönümü olması, hem de Kıbrıs Türkü'nün Eoka terör örgütüne karşı Toplamsal Direniş Mücadelesi göstermesi açısından önemli bir gündür. Bu münasebetle vatanımızın birliği, bütünlüğü, bayrağımızın dalgalanması ve ezanlarımızın ilelebed dinmemesi için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize de sağlık ve huzur dolu bir ömür diliyoruz. Hutbemizi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, anlam dolu şu duasıyla bitirelim: “...Allah’ım! Sana teslim olan bir kalp, doğru sözlü bir dil ve güzel bir ahlâk istiyorum. Günahlarımı bağışlamanı ve her türlü hayırdan bana lütfetmeni istiyorum. Bütün şerlerden de sana sığınıyorum...” (Nesâî, Sehiv, 61; Hakim, Deavât, 1872.)"