100 milyon dolarlık fiber projesi: Güvenlik, sansür ve yetki tartışmaları...

18 Kasım 2025

Güncelleme: 19 Kasım 2025

A
A

Fiber kablo projesinin ihalesiz şekilde Türk Telekom'a verilmesi ve yerel firmaların sürece dahil edilmemesi tartışma yarattı. MYK Haber'in sorularını yanıtlayan İSSB Başkanı Olgu Tansuğ veri güvenliği, sansür ve hukuki risklere dikkat çekti.

ZgotmplZ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 11 Temmuz'da imzalanan ''KKTC Fiber Dönüşüm'' protokolü kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. 100 milyon doların üzerinde yatırım değerine sahip proje, 25 yıl süreyle yap-işlet-devret modeliyle Türk Telekom tarafından yürütülecek.

Projenin 12 ayda tamamlanması öngörülüyor ancak ihalesiz şekilde Türk Telekom'a verilmesi, yerel firmaların sürece dahil edilmemesi ve protokolün gizlilik içinde hazırlanması eleştirilere neden oldu.

Karşılıklı açıklamalara rağmen proje hakkında bilgi kirliliği oluşmuş durumda.

İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (İSSB) Başkanı Olgu Tansuğ, MYK Haber'in sorularını yanıtlayarak, proje hakkında ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu.

''GÜVENLİK MESELESİ DENİYOR AMA AÇIKLAMA YOK''

Ulaştırma Bakanlığı’nın projeyi ''stratejik ve güvenlik gereği'' şeklinde tanımladığını hatırlatan Tansuğ, bu söylemin içinin doldurulmadığını belirterek, veri güvenliğinin zaten mevcut yasa gereği yerli firmalar tarafından sağlandığını söyledi.

Tansuğ, ''Yerli firmalar bu projeyi kurulumdan işletmeye kadar yapabilecek kapasitededir. Sorun firmalara güvensizlik değil, karar mercii burada yerel firmalar değildir.'' dedi.

''BİR YILDA TAMAMLANMASI TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL”

Tansuğ, KKTC’deki mevcut altyapı ve şehirleşme dikkate alındığında projenin öngörülen süre içinde bitirilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek ''Bir yıl değil, iki yılda bile tamamlanamaz. Türk Telekom’un da bunu bu süre içinde yapabileceğini düşünmüyoruz.'' değerlendirmesini yaptı.

GİZLİLİK İDDİASI: PROTOKOL SIR GİBİ SAKLANDI

Protokolün kamuoyundan bir ay boyunca gizlendiğini ifade eden Tansuğ, sürece hiçbir yerli kurumun, özellikle de İSSB’nin dahil edilmediğini belirtti:

Tansuğ, ''Ulaştırma Bakanlığı sürecin hiçbir aşamasında bizi çağırmadı. Başbakandan talep ettiğimiz randevular da 4 aydır yanıtsız kaldı.'' dedi.

TEKEL TARTIŞMASI VE FİYATLANDIRMA RİSKİ

Tansuğ'un açıklamalarına göre protokolle toptan ve perakende fiyatlandırma tamamen Türk Telekom'un kontrolünde olacak. Ayrıca Bilgi Teknolojileri Haberleşme Kurumu (BTHK) denetimi de dışarıda bırakılıyor.

Bu durumun ciddi bir tekel oluşturacağını savunan Tansuğ'a göre fiyatların nasıl belirleneceği tamamen Türk Telekom’un inisiyatifine bırakılarak regülasyon dışında kalacak bir yapı oluşacağını söyledi.

VERİ GÜVENLİĞİ, SANSÜR VE HUKUKİ YAPTIRIM ENDİŞESİ

Tansuğ, Türkiye’deki internet kısıtlamalarının KKTC'ye de yansıma ihtimaline dikkat çekerek, ''Sansür, kişisel verilerin güvenliği ve hukuki yaptırımlar olmak üzere üç temel risk var. İnternet özgürlüğü zedelenebilir.'' ifadelerini kullandı.

Perakende hizmetlerin Türk Telekom’un yeni kurduğu şirket üzerinden sunulacağını belirten Tansuğ, veri güvenliği politikasının da bu şirketin insiyatifine bırakıldığına dikkat çekti.

TELEKOMİKASYON DAİRESİ'NİN KONUMU

Protokolde, Telekomünikasyon Dairesi'nin Türk Telekom’un ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü kılındığını hatırlatan Tansuğ, bunun kurumu fiilen taşeron konumuna ittiğini savundu.

Tüm teknik-idari model Türk Telekom tarafından belirlendiğini söyleyen Tansuğ, Telekomünikasyon Dairesi'nin ücretsiz taşeron haline getirildiğini ve denetim yetkisinin olmadığını söyledi.

''BU ÜLKE BU PROJEYİ KENDİ İMKANLARIYLA YAPABİLİRDİ''

Tansuğ, yerel altyapı şirketinin bu amaç için zaten kurulduğunu söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu iş bu ülkede yapılabilirdi. Yerli firmalar yeterli donanıma, uzmanlığa ve insan kaynağına sahipti. Ancak süreç bizden tamamen bağımsız yürütüldü.''

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar