
MSB'den Başpiskopos'a "garantörlük" hatırlatması
24 Nisan 2025
Güncelleme: 24 Nisan 2025
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Rum Başpiskopos'un Kıbrıs Türklerine yönelik açıklamalarına garantörlük hakkını işaret ederek, yanıt verdi.
Anadolu Ajansı, Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynaklarına dayandırdığı haberinde, bakanlık kaynaklarının, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yorgo Yeorgios'un Kıbrıs'taki Türkleri hedef alan açıklamalarına ilişkin değerlendirmeyi verdi.
Haberde şu ifadelere yer verildi:
"GKRY Başpiskopos'unun açıklamalarını geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen yeni terör örgütü kurulması gelişmesiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Son açıklamalar, Kıbrıs Adası'nda bugüne dek çözümsüzlüğe sebep olan, ayrımcı, fanatik ve provokatif zihniyetin en açık tezahürlerinden birisidir. Tarihsel gerçekleri yok sayan, mevcut durumu ve Türkiye'nin Kıbrıs Adası'ndaki varlığını çarpıtan bu zihniyet, barış, diyalog ve yapıcı bir yaklaşımın önündeki en büyük engeldir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, Kıbrıs hiçbir zaman bir Rum adası olmamıştır. Buna benzer düşüncedeki planların hayata geçirilmesi mümkün değildir ve buna müsaade edilmeyecektir."
"İKİ HALKIN EGEMEN EŞİTLİĞİ TEMELİNDE BİR ÇÖZÜME KATKI SUNMAYA DAVET EDİYORUZ"
“Kıbrıs Türk halkının, adanın asli, eşit ortakları olduğunu ve hiçbir gücün onları bu topraklardan çıkarmaya muktedir olamayacağını” belirten kaynaklar, şöyle devam etti:
"GKRY'yi, şiddet ve düşmanlık dili yerine aklıselimle hareket etmeye, iki halkın egemen eşitliği temelinde bir çözüme katkı sunmaya davet ediyoruz. Bugün Kıbrıs Adası'nda barış hakimse bunun Türkiye sayesinde olduğu hatırlanmalıdır. Türkiye, GKRY'nin, Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada'da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan çekinmeyecektir."
GARANTÖRLÜK
Türkiye, Kıbrıs'ta Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türklerine yönelik etnik temizlik girişimi sonrası, 1959 yılında hazırlanan ve 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla uluslararası geçerlilik kazanan Garanti Anlaşması’ndan doğan haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974 tarihinde adaya müdahale gerçekleştirdi.
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye garantörlük sıfatını veren Garanti Anlaşması’nın 2'nci maddesi şöyledir:
“Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu anlaşmanın birinci maddesinde gösterilen yükümlülüklerini göz önüne alarak, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü, güvenliğini ve aynı zamanda Anayasa’nın temel maddeleriyle kurulan düzenini tanırlar ve garanti ederler.”
Yukarıdaki madde ile garantörlük görevini üstlenen ülkelerin ise adada düzenin bozulması halinde adaya ortak veya tek başlarına müdahale edebilecekleri 4'üncü maddenin son paragrafında belirtilmektedir. Söz konusu madde şöyledir:
“Ortak veya anlaşarak hareket olası olmadığı takdirde garanti veren her üç devletten her biri, bu anlaşma ile kurulan düzeni tekrar kurmak amacı ile harekete geçmek hakkını saklı tutar.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar