Yüce basının emeği bir asır öncesinin yasasına emanet... Esendağlı'dan önemli tespitler...

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, medya sektöründe, emek hırsızlığını veya fikri mülkiyet haklarının ihlalini engelleyecek, cezalandıracak bir mevzuata ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Lefkoşa'daki avukatlık ofisinde MYKibris.com'a konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Esendağlı, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde mevzuat eksikliğinin bulunduğu alanlardan biridir. Sadece dijital yayın veya basın yayın anlamında değil genel olarak fikri mülkiyeti koruma noktasında mevzuatımız oldukça eksik ve yetersiz." dedi.

"İNGİLİZ DÖNEMİNDEN KALMA YASA..."

Hasan Esendağlı, devamında şunları kaydetti:

"Şöyle ki; 1919’da, İngiliz döneminde geçirilmiş Fasıl 264 Telif Hakları Yasası gibi çok sınırlı bir alanı düzenleyen, çok basit bir yasa söz konusu, ki, aradan geçen yüzyılı aşkın bir zamanda ortaya çıkan her türlü gelişmenin gerisinde kalmış olan… Özellikle, sosyal medya, dijital yayıncılık ve benzeri konulardaki hak kayıplarını engelleme noktasında… Fikri mülkiyetin içinde bulunduğumuz yüzyılda gelişmesi, bu anlamda tam bir hukuk mücadele alanına dönüşmesi gibi hususları hiç öngörmeyen bir yasa."

"TÜRKİYE VE AB'DEN FAYDALANILABİLİR"

Yıllardır hem basın hem de diğer fikri mülkiyet konularında düzenleme için çalışmalar yapılması gerektiği konusunu işaret ettiklerini belirten Esendağlı, "Teknik alanlardır. Örneğin Türkiye, bu konudaki mevzuatlaşmasını ciddi şekilde ileri götürmüş bir ülkedir, örnek alınabilir. Yine Avrupa Birliği'nin fikri mülkiyete ilişkin ciddi düzenlemeleri vardır, faydalanılabilir. Mutlaka ivedi şekilde çalışılması gereken, emek hırsızlığını veya fikri mülkiyet haklarının ihlalini engelleyecek, cezalandıracak, bir mevzuata ihtiyacımız var. Şu an bu konuda yeterli bir mevzuatımız olduğunu söylemek mümkün değil." dedi.

"BASIN MENSUBUYMUŞ GİBİ DAVRANANLAR DA KURALA BAĞLANMALI"

Basın mensubu olmadığı halde teknolojik gelişmeleri kullanarak bu role soyunan kişilerin de hak ihlallerine neden olduğuna vurgu yapan Barolar Birliği Başkanı Esendağlı, bu konunun da kurala bağlanması gerektiğinin altını çizdi. Hasan Esendağlı, şunları söyledi:

"Kaldı ki gerçekten bu alanda profesyonel olarak faaliyet gösteren, basın emekçisi olarak nitelendirdiğimiz insanların ve bu işi hobi niyetiyle yapan, sağa sola sataşmak için yapan, bir miktar maddi menfaat elde etmek veya dikkat çekmek için yapan yani sosyal medyanın ve çağımızdaki dijital olan adların verdiği imkanlarla aslında basın mensubu olmadığı halde basın mensubuymuş gibi davranan, bu anlamda ciddi hak ihlalleri ve mağduriyetleri yaratan alanların da bir düzenlenmesi, kurala bağlanması gerektiğini düşünüyorum ben."

“BU KONU BAROLAR BİRLİĞİ’NİN GÜNDEMİNDE”

Yasal düzenleme konusunun sık sık gündeme geldiğini ancak şu ana kadar somut bir adım atılamadığını da belirten Esendağlı, hükümet adım atmazsa bu konuda Barolar Birliği olarak çalışma yapabileceklerini de kaydetti:

"Bunu başlık anlamında özellikle basınla ilgili katıldığımız toplantılarda, basın emekçileriyle ilgili katıldığımız toplantılarda, Basın Günü ve Basın Özgürlüğü Günü’nde yaptığımız konuşmalarda sıklıkla ifade ederiz ama gündemi bundan daha ileriye daha somut bir gelişmeye taşıyabilmiş değiliz. Barolar Birliği de henüz bu alanda bir çalışma yapmış değil. Pek çok konuda yasa çalışması yapıyoruz, kendi potansiyelimizi zorlayarak ülkenin hukuk sistemine, mevzuatına elimizden gelen katkıyı yapıyoruz. Bu da çalışmamız gereken alanlardan biri olduğunu da düşünüyoruz ancak henüz girmedik. Umut ederim yakın bir zamanda programlayabiliriz. Eğer hükümet kanadından veya meclisten bu yönde bir adım gelmezse, Barodar Birliği olarak biz bu konuda çalışma yapabileceğimizi, en azından işin mutfağında olabileceğimizi ifade ediyoruz. Çünkü önemli bir alan, düzenlenmesi gereken bir alan, mağduriyet yaratan bir alan."