Yasaların ve medya etiğinin bu kadar çiğnendiğini hatırlamıyorum

Kıbrıs Türk basınının karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan olan "emeğe saygısızlık", “YeniBakış” markasının sistematik olarak "MYKibris.com"un tüm içeriklerini birebir kendi sitesinde yayınlaması ile yeni bir boyut kazandı.

11 ay boyunca süren bu eylemi ile "Yeni Bakış", gazetecilik mesleğini ve basın etiğini ayaklar altına aldı, yayıncılığı da kötüye kullandı.

Ayrıca bu süreçte MYKibris.com bünyesindeki gazeteciler, özel bir yazılım vasıtasıyla “YeniBakış” çalışanı gibi gösterilerek, “başkasının kimliğine bürünme” suçuna alet edildi.

"MYKibris.com"un 2021 Haziran ayında ilkeli yayın ve habercilik anlayışıyla okurla buluşturan MYK Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Emre Zeren Safa, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Safa, "Sitemizin trafiği, etkileşimlerimiz, özverimiz, emeğimiz, gelir kaynaklarımız, haklarımız, tümü gasp edilmiştir, yasaların ve medya etiklerinin bir arada bugüne kadar bu ülkede bu kadar çiğnendiğini hatırlamıyorum." vurgusu yaptı.

"YASALARIN VE MEDYA ETİĞİNİN BU KADAR ÇİĞNENDİĞİNİ HATIRLAMIYORUM"

Emre Zeren Safa'nın açıklaması şöyle:

"Yılların birikimlerini bir araya getirip, yeni bir vizyonla yeni yayın hayatımıza filen başladığımız 21 Haziran 2021’de şöyle bir açıklamam olmuştu; 

'Bu topraklardaki farklı siyasi görüşleri, din veya uyruğu da ayırt etmeksizin, MYK Haber Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan veya adaya ilgisi olan her kesimin, gündemi anlaşılır şekilde takip edebileceği, kendine göre özgün içerik bulabileceği, yeni konularda fikir edinebileceği ve keşfedebileceği güvenilir bir kaynak olacaktır.'

Bunu o zaman söylerken, başka bir ‘basın kuruluşu’, markamızı kendininmiş gibi kullanması için açık bir davet olarak görmüş ve hiçbir medya ahlakına riayet etmeyerek, temsil ettiğimiz tüm etikleri göz göre çiğnemiştir.

Bir medya kuruluşunun mensupları, farklı haberler ve içerikler hazırlayacaklar, bağlantılar kuracaklar, yurtiçi ve yurtdışında röportajlar yapacaklar, videolar ve fotoğraflar çekilecek, sonrasında yayına verilecek ve tam o esnada, başka bir ‘yayın kuruluşu’ alacak, kullanacak ve kendi emeği varmış gibi sahiplenecek. Üstelik bir kere değil, HER içerikte ve nerdeyse bir yıl süresince… 

İznimiz olmadan, merkez ofisimize girip tüm verilerimizi bilgisayarımızdan alıp sonrasında kendileriymiş gibi kullanmanın veya haber sitemizden sistematik bir şekilde bot yazılım ile almanın arasında fark var mıdır?   

Bugün başkasının dükkanın üzerine bir tabela koyup, onun müşterilerine onun ürünlerini pazarlayıp menfaat elde eden birisine ne denilir? Peki bu ‘yolsuzluk’ ortaya çıktığından sonra, oradan alışveriş yapmaya devam edenlere?       

Sitemizin trafiği, etkileşimlerimiz, özverimiz, emeğimiz, gelir kaynaklarımız, haklarımız, tümü gasp edilmiştir, yasaların ve medya etiğinin bir arada bugüne kadar bu ülkede bu kadar çiğnendiğini hatırlamıyorum.    

Üstelik bu suça basın mensupları, başka medya kuruluşları, siyasiler, iş insanları, masum okurları alet ederek…

Siyasilerin ve topluma mal olmuş kişilerin MYK Haber’e yaptığı özel açıklamaları kendilerine yapılmış gibi vermişler. Temas etmediği kişileri sözde kabul etmişler, gitmedikleri yerlerden sözde yayın yapmışlar, fotoğraflar veya görüntüler çekmişler.     

Hürriyet gazetesinden emekli olmuş 40 yıllık gazeteciyi, MYK Londra temsilcisini kendi mensubuymuş gibi yansıtmışlar, kimliğine bürünmüşler.  

Başka medya organları bizim içeriklerimizi onlardan alıp onları kaynak göstermişler…

Bilişim Suçları ve Elektronik Haberleşme yasaları gereği, işlenen suçların hapis ceza süreleri hafife alınmayacak derecede. Bu surecin elbette ayrıca bir dava boyutu olacaktır, ancak yaşadığımız sürecin mağduriyeti ve zararı maddiyatın da çok ötesinde.

Yasal olarak konu şu anda Lefkoşa Polis Müdürlüğünde, savcılıktan görüş talebinde bulundular, böylesine ciddi bir haberleşme konusuyla ilk kez karşılaşıyorlar, son derece titizlikle davranıyorlar.     

Binlerce sayfa, tüm kayıtlarımız, deliler ve örneklerimiz mevcut. Hatta bizde bulamadıkları haberleri, hem Türkiye’nin önde gelen haber ve spor yayıncılarından, hem de İngiltere’nin 2. büyük haber merkezinden emanet olarak kullandığı sayfalar da bizde hep belgeli.     

Bu konunun yansımalarını da özellikle takip edeceğiz. Buyurun size Kuzey Kıbrıs gazetecilik, basın ve medya sektöründe hızla biriken sorunlar ve denetimsizliğin bir farklı örneği…"