Sahte sağlık raporuyla oturma izni alan öğrenciye 9 ay hapis

Türkiye'den temin ettiği sağlık raporunu sahteleyerek muhaceret sistemine girip oturma izni alan üniversite öğrencisi Halil Arslan hakkındaki dava sonuçlandı.

Mahkeme heyeti, Başkan Füsun Cemaller, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşurken, kararı Barkın okudu.

Kararda, sanığın Türkiye'den aldığı sağlık raporunun tarihlerini cep telefonundaki bir program aracılığıyla değiştirerek belgeyi sahte hale getirdiği ve bu belgeyle 2023 yılı Ekim ayında muhaceret sistemine girerek oturma izni aldığı belirtildi.

OCAK 2024'TE TEMİNATA BAĞLANDI

Barkın, sanığın, 23 Ocak 2024 tarihinde tespit edilerek tutuklandığını, ardından ileride yargılanmak üzere teminata bağlandığını ifade etti.

Barkın ayrıca, sanığın kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul ettiğini ve sahte belgeyi Türkiye'deki bir arkadaşına gönderdiğini, bu kişinin de belgeyi muhaceret sistemine yüklediğini itiraf ettiğini aktardı.

"İŞLENEN SUÇ CİDDİ YAYGIN VE KAMUOYUNU YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR"

Sanığın 23 yaşında genç ve sabıkasız olduğunu, işlemiş olduğu suçun bu denli büyük bir suç olmadığını bilmediğini, bir buçuk yıldır yargılanmayı beklediğini söyleyen Barkın, sanığın pişmanlığını da dile getirdiğini ifade etti.

Barkın, sanığın mahkum olduğu "sahte resmi belgeyi tedavüle sürmek" suçunun 10 yıl hapis öngördüğünü belirterek, işlenen suçun ciddi yaygın ve kamuoyunu yakından ilgilendirdiğini belirtti.

"SANIĞA HAPİS CEZASI DIŞINDA BİR CEZA TAKDİR ETMEMİZE OLANAK YOK"

Oturma izni yenilenirken, aranan sağlık raporlarının toplum sağlığını korumaya yönelik olduğunu ancak sanığın kamu sağlığını riske attığını ve kamu otoritesini hiçe saydığını vurgulayan Barkın, sanığın ilk andan itibaren polise yardımcı olduğunu, sabıkasız oluşunun lehine hafifletici faktör olarak dikkate aldıklarını belirtti.

"Suçun ciddiyeti, vahameti veya yaygınlığını daha önce belirtmiş olduğumuz gibi dikkate aldığımızda sanığa hapis cezası dışında bir ceza takdir etmemize olanak olmadığına karar veririz." diyen Barkın, sanığın okulundan mezun olduğunu ve fırsat niteliğinde nispeten daha kısa süreli bir hapis cezası verilmesinin uygun olacağının kanaatine vardıklarını açıklayarak, 9 ay hapse mahkum ettiklerini söyledi.