Naci Görür: Kıbrıs tehlike altında... Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öteki gün deprem olacaktır

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Taşyapı İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. iş birliğinde "Deprem Dirençli Kıbrıs Söyleşisi" düzenlendi.

Kıbrıs'ın depremselliği ve deprem dirençli yapıların öneminin ele alındığı söyleşi, bugün Girne'deki Acapulco Resort Hotel'de yapıldı.

Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Deprem Dirençli Yapılar Uzmanı Dr. Fatih Sütçü’nün konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe, Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı, Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Cavit Atalar, Meteoroloji Dairesi Müdürü Sinan Güneş, Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen Albayrak, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Taşyapı ve T&T Havalimanı İşletmeciliği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı yetkilileri, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır, eski Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Enver Öztürk ve sivil toplum örgüt temsilcileri de katıldı.

6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde hayatını kaybedenler anısına saygı duruşuyla başlayan etkinliğin açılış konuşmalarını Cafer Gürcafer ve Emrullah Turanlı yaptı. 

Ardından Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Naci Görür’ün "Kıbrıs Depremselliği ve Depreme Dirençli Kıbrıs" başlıklı sunumuna geçildi.

KTİMB Başkanı Gürcafer burada yaptığı konuşmaya, “Bilim insanlarına kulak verirsek eğer enkazların altından insan toplamayız.” ifadeleriyle başlayarak, Japonya’nın bir deprem ülkesi olmasına rağmen az kayıp yaşadığına dikkati çekti.

Gürcafer, kendileri ne kadar duyarlılık gösterseler de yasama ve yürütmenin yasaları neden uygulamadığını sorguladı.

“Biz yalnızca siyaseti eleştirerek bir yere varamayız. Medeni toplumların medeni olduklarını gösteren en büyük göstergesi denetlemeye karşı eleştirebilmektir. Bizlere, sivil topluma önemli görevler düşüyor.” diyen Gürcafer, bugünden itibaren yapılması gereken çok şey olduğunu kaydetti.

Gürcafer, “6 şubatta çok ağladık halen ağlıyoruz ama ortada bir tepki yok. Bunun tepkisini bizim oluşturmamız gerekiyor.” dedi.

Konuşmasında, etkinliğin önemine dikkat çeken Emrullah Turanlı ise "Bir küçük topluluk dünyayı değiştirebilir. Sizin bilgilerinizden faydalanmak istiyoruz. El ele vererek üstesinden geleceğiz." ifadelerini kullandı.

GÖRÜR: KIBRIS TEHLİKE ALTINDA... EŞEĞİMİZİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLAMALIYIZ

Prof. Dr. Naci Görür ise tehdit altında olunduğuna dikkati çekerek, “Ben en kötüsünü düşünmek zorundayım, iyiye göre hesap yapamam.” dedi.

Bir fayın tekerrürünün 200 yıl olduğunu belirten Görür, fayın üreteceği depremi bilemeyecekleri için kötü olasılığa göre hesap yapılması gerektiğini vurguladı.

Görür, “Kıbrıs deprem hattı üzerindedir. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öteki gün olacaktır” dedi.

“BİZ KIBRIS'I NASIL DİRENÇLİ HALE GETİREBİLİRİZ?”

Görür yönetim, halk, altyapı, yapı stoku ve ekosistem - çevre, ekonomi dirençli hale getirilirse Kıbrıs’ın tümünün dirençli hale getirilebileceğini ifade ederek, “Depreme dirençli hale gelene kadar siyaset üstü çaba sarf edilmeli." ifadelerini kullandı.

Halk depreme karşı bilinçli değilse depremle ile mücadele edilemeyeceğini ifade eden Görür, "Japonların başına silah dayansa bile kaçak bina yapmaz. Millet olarak bize de büyük görevler düşüyor." dedi.
 
Altyapının ne kadarının çalıştığını soran Görür, "Olası bir depremde içme suyu ile kanalizasyon suyunun karışmayacağını söyleyebilen belediye başkanı var mı?" diye sordu.

Naci Görür, Türkiye'deki 6 Şubatta depremine işaret ederek, deprem sonrası yolların kullanılamaz hale geldiğini, suların birbirine karıştığını ve iletişimin kesildiğini söyledi. 

Depremde içme suyu, elektrik gitmesi halinde halkın nasıl yaşayacağını sordu ve "Böyle bir şey olursa insan yaşayamaz.” diye konuştu. 

Su İşleri Dairesi'nin bu yönde çalışma başlatması gerektiğini vurgulayan Görür, "Bugün kimse sorsan altyapısının iyi olduğunu söylüyor." açıklamasında bulundu. 

Görür, 3 - 5 tane okulun depreme karşı dirençli hale getirilmesinin yeterli olmadığına dikkat çekerek, "Her insanın yaşam hakkı vardır ve kutsaldır. İnsanların ölmediği yapı inşa edilmelidir." ifadelerini kullandı.