"Konuk cumhurbaşkanı misafirliğin önüne geçerek, sendikaları hedef haline getirdi"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve çok sayıda örgüt temsilcisi, hafta sonu külliye açılışı sırasında gerçekleşen protestolarda bir grubun tutuklanmasına tepki göstermek amacıyla saat 10.00'da Kermiya’da bir araya geldi.

İlk sözü alan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, öğrencilerin okullarda konteynerda eğitim gördüğünü ve ülkeye külliye yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

3 Mayıs'ta anayasal hakkını kullanıp pankart açan ve eylem yapanlara polis tarafından şiddet uygulanarak müdahale ettirilmesinin kabul edilemez olduğunu yineleyen Eylem, mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

MAVİŞ

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, cumartesi günü gerçekleşen tutuklamalara ilişkin yaptığı konuşmada, "Kıbrıs Türk toplumunun kimsenin baharında gözü yoktur. Din ve vicdan özgürlüğü, yalnızca yasalarda değil, gönlümüzde de yer bulmuş, son derece geniştir. Bu coğrafyada gözü olanlar olabilir, ancak bizim başka topraklarda gözümüz yok. Kıbrıslı-Türkiyeli ayrımı yapmadan, kimseye ‘Rumcu’ demeden yaşamaya devam edeceğiz." dedi.

Maviş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Korktukları şey, Atatürk ilke ve inkılaplarına; Atatürk'e saygı duyan Kıbrıs Türk halkının iradesidir. Bu coğrafyaya duymadıkları saygıyı, bizim Atatürk’e göstermemiz onların zoruna gitmiştir."

Türkiye’de yayın yapan A Haber kanalındaki "Satır Arası" programında, öğretmen sendikalarının öncülüğünde gerçekleşen eylem ve mitinglerin ele alındığı programdaki söylemlere de değinen Maviş, "Evrimsel sürecini tamamlamamış A Haber'de söylenenleri kendilerine iade ediyoruz." diye konuştu.

"Konuk bir cumhurbaşkanı vardı. Hükümet, konuğun arkasına saklanarak buradaki iradeyi göstermemek için faşist bir uygulama adıma attı. Polis emir aldı ve bunu uyguladı. İkinci nokta, konuk cumhurbaşkanı misafirliğin önüne geçerek, ülkeyi yönetiyormuş gibi sendikaları hedef haline getirecek söylemlerde bulundu." diyen Maviş, bunları yapanlarla aynı dili konuşmadıklarını gerek eylem şekilleriyle gerekse de konuşma şekilleriyle bunun ortada olduğuna vurgu yaptı.

BENGİHAN

Daha sonra söz alan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, polis müdahalesinin yanlış olduğunun altını çizdi.

Bengihan konuşmasında, şunları söyledi:

"Bugün burada, eylem yapan arkadaşlarımıza destek vermek için toplandık. Polis bugün gelsin ve bizi de tutuklasın. O gün arkadaşlarımız ‘İrade Bizde’ pankartı açtı. Çünkü irade kendilerinde değil diye, başkalarının böyle bir pankart açmasına bile tahammül edemiyorlar. Bizim isyanımız bundandır. Bizi tanımadıkları ve anlayamadıkları çok açık."

REYNAR

Tutuklanan altı kişiden biri olan eski yargıç, avukat Tacan Reynar ise, gözaltına alınanlara dört ayrı dava okunduğunu açıkladı.

O gün 10-15 kişi olduklarını ifade eden Reynar, "Bu, memleket için verilen bir kavgaydı. Hava yağmurluydu ama hiçbir şey bizi durdurmadı. En doğal hakkımız olan gösteri hakkımızı kullandık. Hayatım boyunca savunduğum hukuki değerler, insan hakları ve özgürlükler, sadece bir külliye açılsın diye bir grup tarafından hiçe sayıldı. Bu, gerçekten yazık. Verdiğimiz mücadeleye yazık. Ne kadar az kişi olursak olalım, her şeyin temelinde insan vardır. Örgütlenelim ve mücadele edelim. Yılmayalım, korkmayalım. Memleketimiz için mücadele edelim. Memleketimizi bir külliyeye teslim edemeyiz." dedi.

KARAPAŞAOĞLU

Tutuklanan bir diğer isim olan yazar Halil Karapaşaoğlu ise, destek veren herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaya inişinden kısa süre sonra tutuklamaların yaşandığını belirten Karapaşaoğlu, "Sömürü varsa direniş de vardır. İnsan kalmak istiyorsanız, direneceksiniz. İnsan kalmak istiyorsanız, mücadele edeceksiniz." dedi.

NE OLMUŞTU?

Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yeni Hizmet Binalarının yer aldığı Cumhuriyet Yerleşkesi'nin cumartesi günü açılmasına tepki göstermek amacıyla Milli Egemenlik Anıtı önünde yaklaşık 10 kişilik bir grup "İrade Bizde" pankartı açmıştı.

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Recep Tayyip Erdoğan'ın adaya geldiği sırada, eylemcilerden 6 kişi tutuklanmıştı.

Yaklaşık 4-5 saat poliste tutuklu kalan eylemciler Halil Karapaşaoğlu, Növber Gürtay, Mehmet Özyücekök, Jale Akatlı, Tacan Reynar ve Tezcan Dereli aynı gün serbest bırakılmıştı.

Eylemcilere, alanda görev yapan polisi engelledikleri gerekçesiyle toplam 4 davadan haklarında işleme gidilmişti.

Söz konusu tutuklamalara tepki gösteren parti, sendika ve örgüt ise, Anayasa'nın 32'nci maddesine işaret ettiği açıklamasında, "yurttaşların önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız şekilde toplanma ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip" olduğuna dikkat çekmişti.