"İşçiler ödenmez, ülkede tetikçiler cirit atar... Devlet nerede? Yok"

Kıbrıs Türk Liman İşçileri Sendikası (Liman-Sen), çalışanların ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle dün örgütlü bulunduğu Gazimağusa Limanı'nda tam gün uyarı grevi düzenledi.

Hür-İş Federasyonu’na bağlı, Gazimağusa ve Girne limanlarında örgütlü ve yetkili Liman-Sen’in toplu iş sözleşmesinde yetkilendirilen Hür-İş Federasyonu Genel Sekreteri Ali Yeltekin, Gazimağusa Limanı’nda düzenlenen greve ilişkin MYK Haber’in sorularını yanıtladı.

Liman-Sen ile Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şti. arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi 1 Ekim 2024 - 30 Eylül 2026 dönemini kapsıyor.

KIBRIS TÜRK LİMAN İŞÇİLERİ ŞİRKETİ

Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şti.'nin "6/1976 sayılı Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi Yasası" ile elleçleme (işçilik) hizmetlerini yürüten bir şirket olduğunu ve yasa gereği çalışanların 65 yaşına geldiklerinde emekli olması gerektiğini belirten Ali Yeltekin, 5 kişinin 65 yaşını da geçtiği için işlerin ihaleye girilerek düzenlenmesi adına 2023’te Bakanlar Kurulu kararıyla bu kişilerin çalışma sürelerinin 1 yıl daha uzatıldığı bilgisini verdi.

"ŞİRKETE BU ŞEKİLDE KAYYUM ATANMASI YANLIŞ"

Ancak ihaleyle ilgili süreçlerin tamamlanamadığını ve çıkılan ihalenin de yargıya götürüldüğünü aktaran Yeltekin, bunun üzerine 1 Ekim 2024 tarihinde Liman-Sen adına şirketle toplu iş sözleşmesini imzaladıklarını kaydetti.

1 Şubat’tan itibaren de şirketin kendini feshettiğini ve şirkete kayyum atandığını hatırlatarak, kayyumun devlet tarafından atanmasının yanlış olduğu yorumunu yapan Yeltekin, (buradaki gibi) kapatılamayacak olan iş yerleri için kendine özgü bir metotla kayyum görevlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"KAYYUM YETKİSİZ, ÖDEME YAPILMIYOR"

Ali Yeltekin, şirket devlet tarafından kapatılmadığı için kayyum atandığını, ancak Serbest Liman Bölge Müdürü olan Hasan Curcioğlu’nun Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi için kayyum olarak atandığı halde yetkisiz olduğunu belirterek, Liman-Sen’in 170 üyesinin şubat ayı boyunca canla başla çalışmaya devam ettiğini, ay sonunda ise kendilerine “Sizin muhatabınız yok, maaş ödeyemeyeceğiz, yetkimiz yok” dendiğini söyledi.

"HÜKÜMET GEREKENİ YAPMADI, ÇALIŞANIN NE SUÇU VAR?"

Şirketin süreç içinde kapatılacağının belli olduğunu, "hükümetin gerekli yasal düzenlemeleri yapmadıysa çalışanın bunda ne suçu olduğunu" soran Yeltekin, 28 Şubat Cuma günü muhatap olmadığı ve ödenmeyeceklerinin söylenmesi üzerine dünkü grevi yaptıklarını, pazartesi gününden itibaren dört iş günü olan yasal süreyi tamamlayarak süresiz greve gitmek için de Çalışma Bakanlığı’na ilgili başvuruyu gönderdiklerini söyledi.

"DEVLET KASASINA 500 BİN DOLAR GİRECEK"

Mağusa Limanı’nın, daha önce şirkete giden, şubat başı itibarıyla da artık "devletin kasasına girecek 500 bin ABD Dolar geliri" olan bir yer olduğunu belirten Yeltekin, bir ay geçmesine rağmen buraya bir temsiliyet verilmediğini kaydederek, şunları söyledi:

"ÖDENMEZLERSE EVİNE EKMEK GÖTÜREMEZLER"

“İşçiler nezaketen çalışıyor. Sendika disiplin demektir, Liman-Sen başkanlığında bu iş doğru anlamda, temiz bir şekilde nasıl yapıldıysa bu sistem devam etti. Ancak gelinen noktada ay sonu işçilere, yağ alımına, yedek parçacılara veya diğer hizmetlere ödenmesi gereken para ödenmedi. Diğerleri yarın öbür gün ödenir, ama işçilerimize ödenmemesi demek, bu insanların evine ekmek götürememesi demektir. Bu insanların borçları var, çocukları okur..."

"LİMANDA BENİM GÖRDÜĞÜMÜ TOPLUM DA DUYSUN"

Limanların denetimiyle ilgili önemli bir eksikliğe de dikkat çeken Yeltekin, “Her şeyi bir yana bıraktık, devlet kontrolündeki Mağusa Limanı'nda ne gördüğümü söyleyeyim de siz bunu yayın bütün toplum duysun.” diyerek, şunları kaydetti:

"Hakikaten insanlar söyler biz inanmazdık ama gözlerimle gördüm. Mağusa'da, (limana) bir gemi geldi ve orada herhangi bir yetkili olmaksızın gemi boşaltılıyor. Biz gidip polisi alarak, geminin boşaltılmasını durdurttuk. Bana kimse birine sormadan gemi boşaltılmaya başladı demesin. Birine soruldu da boşaltılmaya başlandı, ama çıkıp o kişi ‘ben emir verdim’ diyemedi."

"ÜLKEDE TETİKÇİLER CİRİT ATAR, DEVLET NEREDE? YOK"

Geçtiğimiz hafta Girne Limanı'nda yaşanan olayda, tırın içinde kaçak olarak ülkeye giren yedi kişinin tespit edildiğini hatırlatan Yeltekin, “Ancak çeşitli uyuşturucu maddeler, silah, mermi veya başka bir şeyler girerse ne olacak halimiz? Memlekette her gün tetikçiler cirit atar. Hani devletin güvenliği esastır, hani devlet nerededir, yoktur. Dua edelim de Mağusa Limanında o 170 liman işçisi çalışır.” diye konuştu. Yeltekin ayrıca, dün polisle birlikte boşaltılmasını durdurdukları gemide de yasaya aykırı ilaçların ele geçirildiğini de hatırlattı. 

Şu anda gemilerin limanda beklediğini, herhangi bir boşaltım olmadığını, arkadan gelecek gemilerin de limanda bekleyeceğini belirten Yeltekin, "Hükümet belki oturur, kanun gücünde kararname gibi bu insanları ödeyecek bir pozisyonu bulur da, bu grev de hem ekonomimize, hem bölgemize, hem devletimize zarar verme aşamasına gelmez.” ifadelerini kullandı.

"BU 170 KİŞİ, BİZİ YÖNETENLERİN UMURLARINDA MI?"

Mağusa Limanının kimin uhdesinde çalıştırılacağına hükümetin karar vermediğini kaydeden Yeltekin, ancak “Meclis'te bir yasa çalışması olduğu ve bugünlerde yasanın geçerek Mağusa Limanı’ndaki hizmetlerin Limanlar Dairesine bağlanacağı” yönünde duyum aldıklarını söyledi.

Ali Yeltekin, "Bekleyeceğiz bakalım, bizi yönetenler nasıl bir uygulama yapıyor, devleti nasıl yönetiyor, ne yapacaklar, umurlarında mı bu 170 kişinin ekmeği emeği, yoksa sadece kendilerinin ayda 250 bin TL alıp da hayatlarını idame ettirmeleri mi önemlidir onu göreceğiz.” dedi.

"MUHALEFETTEN SES YOK"

Bu süreçle ilgili muhalefetin de sessiz kaldığına dikkat çeken Yeltekin, "Yalnız ne enteresandır, muhalefetten de ses yok. Demokrat Parti, Ulusal Birlik Partisi, Yeniden Doğuş Partisi zaten iktidar onu biliyoruz; Ama Toplumcu Demokrasi Partisi, Halkın Partisi, Cumhuriyetçi Türk Partisi nerede, acaba tatildeler mi? Bunu da merak ettik." diye konuştu.

"İŞBAŞI YAPILMASI SONRASI GREV DEVAM EDİYOR"

Bugün saat 08.00’de işçilerin işbaşı yaptığını, herhangi bir gelişme olmaması nedeniyle de saat 09.00 itibarıyla yüzde yüz katılımla greve devam ettiklerini söyleyen Yeltekin, "Limanda her şey kontrol altında, ama biz, devletin bize sahip çıkmasını bekliyoruz." dedi.

"YASA GÜCÜNDE KARARNAME İLE ÇÖZÜLÜR"

Yeltekin, Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay‘ın Maliye Bakanlığı’na işçilerin ödemelerinin yapılması için bir öneri sunduğuna yönelik bilgi aldıklarını, şirketin tasfiyesi ile birlikte yetkili olan Maliye Bakanlığı’nın ödeme yapıp yapmayacaklarını beklediklerini, Bakanlar Kurulu’ndan çıkarılabilecek bir yasa gücünde kararname ile ödemenin yapılmasının mümkün olduğunu söyledi.