
"Dümbük" kitabı: Öztürkler, Üstel ve Erhürman'dan açıklama
26 Temmuz 2025
Güncelleme: 27 Temmuz 2025
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve ailesini hedef alan "Dümbük" adlı kitaba, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da tepki gösterdi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik ifadeler içeren "Dümbük" adlı kitaba tepki gösterdi.
Üç isim de yaptıkları ayrı açıklamalarda, Denktaş’a saygısızlık olarak değerlendirdikleri bu kitabı eleştirdi.
ÖZTÜRKLER: SORUMSUZ YAKLAŞIMLARA KARŞI DAHA DA KENETLENMEYE ÇAĞIRIYORUM
Öztürkler açıklamasında, "Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir." ifadelerini kullandı.
Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulayan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:
"Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum."
ÜSTEL: DENKTAŞ, KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN TEMELLERİNİ ATAN EŞSİZ BİR LİDERDİR
Başbakan Üstel ise, Denktaş hakkında yayımlanan hakaret içeren ifadelerle dolu bir kitabın kamuoyunun vicdanını derinden yaraladığını ifade etti.
Bu tür çarpıtılmış ve maksatlı içerikler, sadece bir şahsiyete değil; aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının onuruna, tarihine ve verdiği özgürlük mücadelesine yöneltilmiş açık bir saldırı olduğunu belirten Üstel, "Rauf Raif Denktaş, hayatını halkının haklı davasına adamış, zor zamanlarda halkına önderlik etmiş, uluslararası baskılara karşı dimdik durarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temellerini atan eşsiz bir liderdir." dedi.
Üstel açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Kurucu Cumhurbaşkanımız Merhum Rauf Raif Denktaş’ı yanlış anlatmak; yalnızca Kıbrıs Türk tarihini çarpıtmak değil, aynı zamanda gelecek nesillerin zihninde yanlış algıların da oluşmasına neden olmaktır.
Yeni nesiller iyi bilmelidir ki; Rauf Raif Denktaş, Kıbrıs Türk halkı için kendinden ödün vermiş, halkının varlığı ve özgürlüğü için büyük bir mücadele vermiştir. Bu gerçek asla değiştirilemeyecektir ve asla unutturulamayacaktır.
Tarihe mal olmuş büyük liderlere saldırmak, onların bıraktığı izleri silemez. Denktaş, sadece bir Cumhurbaşkanı değil; bir halkın direnişidir, varoluşudur, sesidir. Onun mirası, her geçen gün daha da anlaşılmakta ve saygıyla anılmaktadır
Bu vesileyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Rauf Raif Denktaş’ı rahmet, minnet ve özlemle anıyorum."
ERHÜRMAN: ELEŞTİRİ BAŞKA BİR ŞEYDİR, HAKARET, HELE DE ŞU ANDA ARAMIZDA BULUNMAYAN BİR KİŞİYE HAKARET BAMBAŞKA
Tufan Erhürman ise kitabı okumadığını ifade ederek, "Söz konusu kitabı okumadım elbette. Ama kapakta yer alan ve burada tekrar etmeyi tercih etmediğim sözcüklerin bırakın Kıbrıs Türk halkı açısından tarihsel bir kişiliği, artık aramızda olmayan herhangi bir kişi için kullanılmasını edebe ve Kıbrıs Türk halkının kültürüne uygun bulmam mümkün değil." dedi.
Erhürman’ın açıklaması şöyle:
"Ben Denktaş Bey'i, son derece zeki, son derece çalışkan ve üretken, düşüncelerine, inançlarına sıkı sıkıya bağlı, onlar için en ağır bedelleri ödemeyi göze alacak kadar cesur, liderlik vasıfları her türlü tartışmanın ötesinde olan, çok iyi bir hukukçu olarak tanıdım.
Hakkında bu yönde okuduklarım ve dinlediklerim onunla yüz yüze sohbet etme fırsatı bulduğum zamanlarda da doğrulandı.
Söz konusu kitabı okumadım elbette. Ama kapakta yer alan ve burada tekrar etmeyi tercih etmediğim sözcüklerin bırakın Kıbrıs Türk halkı açısından tarihsel bir kişiliği, artık aramızda olmayan herhangi bir kişi için kullanılmasını edebe ve Kıbrıs Türk halkının kültürüne uygun bulmam mümkün değil.
Eleştiri başka bir şeydir, hakaret, hele de şu anda aramızda bulunmayan bir kişiye hakaret bambaşka. Yukarıda sıralamaya çalıştığım özelliklere sahip tarihsel bir kişiliğe saygı duymak için onunla aynı fikirde olmak gerekmez.
Evlatlarının ve torunlarının üzüntüsünü paylaşır, Denktaş Bey'i saygıyla anarım."
TARTIŞMALI "DÜMBÜK" KİTABI
Hem içeriği hem de kullandığı dil nedeniyle eleştiri ve tepki toplayan kitabın yazarı İlker Özkunt, kitabının açıklama bölümünde şu ifadeleri kullandı:
"Dümbük, Türkçe konuşan Kıbrıslıların gerçek hayat hikayesidir. Dümbük, bilinen ve ezberletilen Kıbrıs tarihinden çok farklı, gösterilene değil, görülmesi gerekene ayna tutan bir kitaptır. Dümbük Türkçe konuşan Kıbrıslıların aslında ne kadar cahil, ne kadar bilinçsiz ve ne kadar korkak olduğunu anlatan bir kitaptır. Eğer Türkçe konuşan Kıbrıslılar TMT’nin baskılarına ve Rumca konuşan Kıbrıslılar da EOKA’nın baskılarına boyun eğmeyip, birbirlerini düşman bellemeseydiler, Kıbrıs adası ne işgal edilirdi, ne de bölünürdü.
1950'li yılların başında Büyük Britanya Gizli servisi MI6’in hazırladığı ve sahneye koyduğu proje ile gerek Rumca konuşanlar içerisinden gerekse Türkçe konuşan Kıbrıslılar içerisinden alıp yetiştirdiği ajanların üstün çabaları ve iş birlikleri sayesinde, nakış gibi işlenerek Kıbrıs adasındaki istikrarsızlık ve bölünme gerçekleştirilmiştir. Tarihin her döneminde bölüp, parçalama konusunda en kullanışlı argümanlar bu adada da İngilizler tarafından kullanılmıştır. Birincisi dinler ve ikincisi milliyetler. İşin traji komik yanı ise, Türkçe konuşan Kıbrıslılar da Türk milliyetçiliğini yerleştirmesi ve geliştirmesi için memur ettikleri kişinin aslen Rum-İtalyan karışımı, etnik kimliğe sahip bir linobambaki olmasıdır. Türklükle zerre kadar alakası olmayan Rauf Denktaş’ı İngilizler yaptıkları PR çalışmaları sayesinde bir numaralı Türk milliyetçisi olarak lanse ettiler. Özünde korkak, ama güç elinde olduğu zaman zalim bir kişiliğe dönüşen bu kişi elindeki onlarca masum insan kanı varken toplumda 'Ulusal Kahraman' olarak hala itibar görebiliyorsa bu, bu toplumun da bilinç düzeyinin sorgulanması gerektiğindendir."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar