DP'de genel sekreterlik krizi: Atama ile değil, yalnızca seçimle belirlenebilir

Hükümetin küçük ortaklarından Demokrat Parti’de (DP) yaklaşık bir aydır boş olan genel sekreterlik koltuğu ile ilgili süren tartışmalar yarın son bulacak.

Seçim yerine atama ile yeni genel sekreterin belirleneceği iddiaları konuşulan DP'de yarın toplanacak Parti Meclisi'nde, yöntem netleşecek.

8 Ekim 2022 tarihinde DP Genel Sekreteri seçilen Girne Milletvekili Serhat Akpınar, 22 Nisan 2025'te bu görevden istifa etmişti.

Akpınar’dan boşalan göreve aday olarak eski Genel Sekreter Hakan Cenapoğlu, Remzi Gardiyanoğlu ve Özlem Dinçoğlu’nun adı geçiyordu ancak seçim yerine atama yapılacağı iddiası bir anda DP'de tartışmalara yol açtı.

Hatta konuyla ilgili bir gazete aracılığıyla Demokrat Parti üyelerine yönelik telefonla bir anket çalışması gerçekleştirildi. "Demokrat Partisi’nde genel sekreterlik seçimle mi yoksa atama ile mi gerçekleştirilmelidir?" sorusunun yöneltildiği ankette, yüzde 3.57 "atama" diyenlere karşılık yüzde 69.48 oranında "seçimle" yanıtı çıktı.

Şimdi gözler yarın yapılacak DP Parti Meclisi toplantısında olacak.

MYK Haber toplantı öncesi, 2022 yılında yaklaşık 6 ay DP Genel Sekreterliği görevini yürüten ve 8 Ekim 2022 tarihinde gerçekleşen seçimde Serhat Akpınar'a kaybeden siyaset bilimci Hakan Cenapoğlu ile konuştu.

Parti tabanının iradesini esas aldıklarını vurgulayan Cenapoğlu, sürecin demokratik teamüller çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

“Ortaya atılan atama söylemleri gerçek dışıdır.” diyen Hakan Cenapoğlu, “Parti yönetimince tabana yönelik yapılan anketle bu konuya ilişkin zaten son nokta konmuştur. Demokrat Parti’nin Genel Sekreteri, yalnızca seçimle belirlenebilir. Bu, yalnızca bir siyasi tercih değil; aynı zamanda yasal bir zorunluluktur. Parti içi hukuk ve demokratik meşruiyet açısından da başka bir yol düşünülemez.” ifadelerini kullandı.

“ADAYLIK PARTİ MECLİSİ’NİN TALEBİNE BAĞLI”

Kendisinin genel sekreterlik için aday olup olmayacağına ilişkin de konuşan Cenapoğlu, bu kararın bireysel bir tercih değil, partinin kurumsal dinamikleri doğrultusunda verileceğini söyledi:

"Bu görev, kişisel bir hırsla değil, ortak akıl ve kurumsal sorumluluk anlayışıyla şekillenir. O nedenle benim aday olup olmayacağım hususu, Parti Meclisi’nin takdir ve talebi doğrultusunda şekillenecektir. Benim önceliğim, Demokrat Parti’nin demokratik değerlerini koruması ve kurumsal yapısının daha da güçlenmesidir.”

Cenapoğlu, partideki karar mekanizmalarının şeffaf ve katılımcı bir anlayışla işlemesi gerektiğini de sözlerine ekleyerek, “Siyasi etik bunu gerektirir. Demokrat Parti’nin gücü, farklı görüşleri bir arada tutabilen demokratik yapısından gelir.” dedi.