Atlı'dan Kıb-Tek için KTHY benzetmesi: Üstel, AKSA'ya bu sözü meyhanede mi verdi?

Haber Merkezi

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, 1 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak halkın bilgisine sunulan Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı'nı eleştirdi.

Tasarı ile "su ve elektrik temini ile ilgili büyük projeler için toplam süresi 20 (yirmi) yıla kadar doğrudan alım" öngörülüyor.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) ile AKSA arasında 2003 yılında 5 yıllık sözleşme yapılmış, 2009 yılında ise 15+3 yıllık yeni sözleşme imzalanmıştı. Eğer +3 yıllık uzatma gerçekleşmezse, Aksa ile olan sözleşme bu yılın sonunda sona erecek.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı dün akşam BRT'de, yasadaki değişikliğin AKSA ile olan mevcut sözleşmenin uzatılabilmesi için yapıldığını açıkça dile getirmişti.

"ÜSTEL AKSA’YA BU SÖZÜ MEYHANEDE Mİ VERDİ?"

Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı'yla ilgili yazılı açıklama yapan Mine Atlı, UBP-DP-YDP hükümetinin, halkın kendi vergileriyle yarattığı kaynakları kamunun menfaatleri için değil kendi rant kaynakları uğruna kullandığını iddia ederek, şimdiki hedefin ise Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-Tek) AKSA’ya satılması olduğunu savundu.

Başbakan Ünal Üstel’in geçtiğimiz ay bir meyhanede AKSA Genel Müdürü’yle (Cemil Kazancı) yemek yerken görüntülendiğini de hatırlatan Atlı, Üstel’in bu görüşmede AKSA’ya bugün Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle ilgili bir söz verip vermediğini sordu.

Atlı, "O gece meyhanedeki buluşmada bunlar mı konuşuldu? Söz mü verdiniz? Açıklayın, bu toplumun kendi öz kurumunu AKSA’ya peşkeş çekmek için asıl size ne vaat edildi?” sorularını yöneltti.

Özgür Gazete, 25 Ocak 2023 akşamı Gönyeli‘de bulunan bir meyhanede Başbakan Ünal Üstel ile AKSA Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı'nın buluştuğunu yazmış, taraflardan bir yalanlama yapılmamıştı.

"KTHY SÜRECİNİN BİR BENZERİ YAŞANIYOR"

Kıbrıs Türk toplumuna ait her şeyin tüketildiğini kaydeden Atlı, Kıb-Tek’in her milimetresinde bu toplumun emeğinin, alın terinin ve yatırımının olduğunu söyledi.

“Benim babam da bir Kıb-tek emekçisiydi.” diyen Atlı, bugün, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın (KTHY) göz göre göre batırılması süreciyle aynı sürecin yaşandığını savundu.

Mine Atlı, “Kıbrıslıların tırnaklarıyla inşa ettiği ne varsa; atanmışların iki dudağı arasında Türkiye sermayesine peşkeş çekiliyor.” dedi.

“ELEKTRİK FATURALARIMIZ DA BUGÜNÜN ÜÇ KATINA ÇIKACAK”

Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan, kamu ya da özel sektör emekçisi herkesin maddi bir felakete ve yoksulluğa hızla sürüklendiğini belirten Atlı, bu konuda herkesin gücü yettiğince ses vermesi gerektiğini kaydetti.

TDP Genel Başkanı Atlı, “Yarın tıpkı uçak biletleri gibi elektrik faturalarımız da bugünün üç katına çıkacak. Yaptığımız şey ve gösterdiğimiz tepki ‘Kıbrıs milliyetçiliği’ ya da ‘Devletçilik’ değildir. Bu; bir toplumun kendi öz kaynaklarına ve kurumlarına sahip çıkması mücadelesidir. Çünkü bugün yaşananlar; dünün sonuçları en ağır şekilde hissedilen yaşanmışlıklarıdır, tescillenmiş bir ihbar niteliğindedir. Bunun sonunun felaket olduğunu geçmiş tecrübelerimiz bize göstermiştir.” ifadelerini kullandı.

“YASA ÖNERİSİ DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ”

Atlı, Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle ilgili verilen önerinin derhal geri çekilmesi gerektiğini belirterek, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın da (El-Sen) konuyla ilgili “Süresiz grev nedenidir.” dediği açıklamasına işaret etti.

Mine Atlı, “Grev tüm emekçilerimizin olduğu gibi El-Sen’in de en büyük hakkıdır ve olması gereken bir tepkidir. Ancak elektrik enerjisi konusunda son iki yıldır yaşadığımız kesintiler nedeniyle çektiğimiz çile göz önünde bulundurulduğunda, El-Sen’e grevden başka çare bırakmayan bu siyasi yapı, yaşanacak tüm hayati aksaklıkların da sorumlusu olacaktır.” dedi.

EL-SEN DE TEPKİLİ: SÜRESİZ GREV NEDENİ

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Genel Başkanı Çağlayan Cesurer, “doğrudan alım yöntemi” adı altında Kamu İhale Yasası’nda yapılmaya çalışılan değişiklikleri ve AKSA ile sözleşmenin uzatılmak istenmesini eleştirerek, bunun El-Sen için süresiz grev nedeni olduğunu açıkladı.  

Cesurer yaptığı yazılı açıklamada, Kamu İhale Yasası’nda yapılmaya çalışılan değişiklikle neyin murat edildiğini sorarak, şöyle devam etti:

“Mal ve hizmet alımlarında dönem dönem çıkılan ihalelerde sorunları aşmak ve daha hızlı hareket edebilmek mi? Eğer istenilen bu olmuş olsaydı, El-Sen olarak bu ihtiyacın ortada durduğunun bilincindeyiz.”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın dün akşam katıldığı bir televizyon programında AKSA ile sözleşmeyi ihalesiz uzatabilmek için bu yasa taslağının yapıldığını net olarak ortaya koyulduğunu savunan Cesurer, ülkede kurulu 110 MW’lık güneş enerjisinin yanında, 50 MW’lık kurulum talebinin  olduğunu ve bunun artarak devam edeceği gerçeği ile şu anda Kıb-Tek’e ait santrallerin AKSA ile olan “alım garantili antlaşmalar” nedeni ile durdurulmak zorunda kalındığını belirtti.

Cesurer, maliyetlerin aşağıya çekilebilmesi için fırsat ve AKSA sözleşmesinin tek taraflı 3 yıllık uzatma opsiyonu mevcutken, farklı şirketlerden alım garantisi olmadan istenildiği oranda çok kısa sürede ve AKSA fiyatlarından daha ucuza elektrik sağlanabileceği yönünde Kıb-Tek Yönetim Kurulu'na yapılan başvurular olduğu gerçeğinin göz ardı edildiğini ileri sürerek, şöyle devam etti:

“Güneyde olduğu gibi doğal gaz ile üretime geçmek için yapılan çalışmalar ortada dururken gereğini yapmayarak, gününde yapılması gereken yatırımları yapmayarak bu günler için senaryo hazırlayanlar bilmelidirler ki sorunlar çok kısa sürede çözülebilir.

El-Sen olarak çözüm önerilerini ortaya koymamıza rağmen bu topluma zerre kadar değer vermeyen, ihanetin en büyüğünü yapmaya çalışanlar bilmelidirler ki, bu yapılmaya çalışılan El-Sen için süresiz grev nedenidir. Yaşanacak olanların sorumlusu çalışanlar olmayacaktır.”