
20 Temmuz mesajı: Ada'da iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır
19 Temmuz 2025
3'üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü için kendi vatanlarında, topraklarında, devletinde güvenlik içinde özgürce yaşamak ve geleceğe güvenle bakmak anlamına geldiğini söyledi.
3'üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü için kendi vatanlarında, topraklarında, devletinde güvenlik içinde özgürce yaşamak ve geleceğe güvenle bakmak anlamına geldiğini söyledi.
Eroğlu, Barış Harekatı’nın 51'inci yıl dönümü ve Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, Kıbrıs’taki gerçeklerin ortada olduğunu belirterek, adada barışın sürmesinin yegâne nedenin Türkiye’nin adadaki etkin askeri varlığı ve tek yanlı müdahale hakkı olduğunu vurguladı.
"İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEVLET VARDIR"
Derviş Eroğlu, “Ada’da iki ayrı coğrafi sınır içinde yan yana yaşayan iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Bir anlaşma yapılacaksa bu gerçeklerden hareket edilmelidir.” dedi.
Eroğlu, Rumlar'ın 1800’lü yılların başında adada hakimiyet kurmak amacıyla başlattığı ve fasılalarla sürdürdüğü Kıbrıs Türkü'nü yok etmeye yönelik planlı saldırıların 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile son bulduğunu anımsattı.
Barış Harekatı sonrasında ulaşılan ve 51 yıldır devam eden huzur ve güven ortamında çözümü en fazla arzulayan, bunun için çaba gösteren tarafın Kıbrıs Türk halkı olduğunu ifade eden Derviş Eroğlu, Rum tarafının Türk tarafının çözüm çabalarına hiçbir zaman olumlu yanıt vermediğini ve adanın yönetimini ve zenginliklerini Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediğini söyledi.
"KIBRIS TÜRKÜ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE GÜVENLİĞİNİ RUM-YUNAN İKİLİSİ VE AVRUPA’NIN İNSAFINA BIRAKAMAZ"
Eroğlu mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Bunun başlıca nedeni ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin işine geldiği için hala Kıbrıs Rum tarafına Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını gasp etmesi için izin vermesidir.
Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sıfırlamayı düşünen, Kıbrıs Türkü’nden Güzelyurt’un içinde yer alacağı pek çok büyük yerleşim birimi dahil önemli toprak tavizleri koparma peşinde olan, kurulmasını istediği mülkiyet rejimi ile sosyo- ekonomik yaşantımızı darmadağın etmeyi planlayan, hala bize ambargo uygulayan, cep telefonlarının her iki kesimde çalışmasını bile engelleyen Rum tarafı ile bir anlaşma yapmak mümkün değildir. Bu da iki Devlet’in iş birliği yapacağı bir anlaşma yapmak demektir.
Kıbrıs Türk halkı risk alamaz, özgürlüğünü, güvenliğini ne istedikleri net olan Rum-Yunan ikilisi ve Avrupa’nın insafına bırakamaz. Bu riski almaya kalkışanlar büyük hata yapar.
Yapılması gereken Devletimize sahip çıkmak, en büyük gücümüzün egemenliğimiz, özgürlüğümüz, güvenliğimiz anlamına gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yüceltmek, halkımızın refah seviyesini artırmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51’nci yıl dönümünü halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlar, Kıbrıs Türkü'nü canları ve kanları pahasına özgürlüğüne kavuşturan ve bugünlere gelmesine imkan sağlayan aziz şehitlerimizi saygıyla anar, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunarım.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar