YÖDAK önünde ''pastişli rüşvet'' eylemi

11 Mart 2024

Güncelleme: 11 Mart 2024

A
A

Öğretmen sendikalarından üçü, YÖDAK önünde eylem yaparak "Sahtekarlığa, yolsuzluğa, rüşvete çanak tutanlar istifa etmelidir" pankartı açtı. Ayrıca, basın mensuplarına pastiş dağıtıldı.

ZgotmplZ

Hakkındaki iddialar nedeniyle poliste ifade veren Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Turgay Avcı'nın oğlunun düğününde dağıtılan pastişleri, Kemal Dürüst üzerinden üniversiteye ödettirdiği açığa çıkmıştı.

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi (KSTU) soruşturması kapsamında Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Turgay Avcı ile eski YÖDAK Başkan Yardımcısı Mehmet Hasgüler, tutuklanarak mahkemeye çıkarılmıştı.

Cumartesi günü yapılan ilk duruşmada polis, üniversite tarafından Turgay Avcı’ya iki defada toplam 10 bin dolar, Mehmet Hasgüler’e de 4 bin dolar para verildiğini, yürütülen soruşturma sonucunda okul muhasebesinde mahsup fişi, ödeme fişi ve e-mailler tespit edilerek, emare alındığını söyledi.

SENDİKALARDAN PASTİŞLİ EYLEM

Öğretmen sendikalarından üçü, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) önünde "pastişli" eylem gerçekleştirdi. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) ile Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) destek verdi.

Eylemde "Sahtekarlığa, yolsuzluğa, rüşvete çanak tutanlar istifa etmelidir" pankartı açıldı ve basın mensuplarına pastiş dağıtıldı.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkenin rüşvet, sahtecilik ve insan kaçakçılığı ile anıldığını belirterek, devletin bu sorunlara göz yumduğunu savundu. Maviş, çürümüş sistemin artık çökme noktasında olduğunu ve bu sürecin devam etmesi gerektiğini ifade etti.

KTÖS Genel Sekteri Burak Maviş, ülkenin rüşvetle, sahtecilikle, insan kaçakçılığı ile anılır duruma geldiğini savunarak, “Rüşveti alan olur da veren olmaz mı? Verenler kimlerdir? Bu şebeke sadece bir üniversite içine mi öbeklendi yoksa diğer butik üniversitelerde de benzer olaylar mı var? Bugüne kadar bu olaylar neden gün yüzüne çıkmadı?” diye sordu.

Devletin bunlara göz yumduğunu, izin verdiğini savunan Maviş,  “Şimdi devletle beraber bu çürümüş sistem de çöküyor…” ifadelerini kullandı.

“Kokuşmuş düzenden” kurtulmanın yegane yolunun soruşturmaların kapsamının genişletilmesi olduğunu söyleyen Maviş, “Madem ki bu saadet zincirinin bir halkası koptu, Cumhurbaşkanı'ndan vatandaşa kadar bu sistemden her kim faydalandıysa tel tel dökülsün.” dedi.

Sadece üniversitelerin değil, ara eğitim veren kurumların da benzer şeyler yaptığını söyleyen, bu şekildeki 39 kuruluşa işaret eden Burak Maviş, “10 bin öğrenci kaydetmişler, 6 bini ortada yok… Buhar olup uçmadıklarına göre aramızdadırlar… Bu sahte düzenin parçası haline geldiler .” diye konuştu.

Yargıya güvenlerinin tam olduğunu vurgulayan Maviş, daha çok cesaretli insana ihtiyaç olduğunu, sorunların sosyal medyada değil, sokakta konuşulması gerektiğini ifade etti.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eğitimde yaşanan usulsüzlüklerin ve niteliksizliğin arttığını dile getirdi. Yükseköğretimdeki sorunların köklü olduğunu ve çözüm için soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini vurguladı.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, üniversitelerin niteliksizliği ve sahtekarlık sorunlarına dikkat çekti. Hoşkara, nitelikli üniversitelere ihtiyaç olduğunu ve denetimin önemini vurguladı.

TDP adına konuşan Genel Sekreter Nevzat Özkunt ise kokuşmuş düzenin son bulması gerektiğini ve artık geri dönüş olmadığını belirtti. Özkunt, bu sorunların çözümü için kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar