"Uluslararası toplum, sadece statükoyu koruyan federasyon formülünün çözüm olmadığını kabul etmeli"

Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 17’nci Zirvesi, Azerbaycan'ın Hankendi şehrinde başladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde Hankendi Kongre Merkezi'nde düzenlenen zirve öncesi liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.

Burada çekilen aile fotoğrafında Erdoğan ve Aliyev'in yanı sıra İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da yer aldı.

Zirvede konuşan Tatar, şunları söyledi:

"Bu buluşmanın, kardeş ülke can Azerbaycan’ın tarihi ve kadim şehri Hankendi'nde yapılması bizleri ayrıca mutlu etmiştir. Beş yıllık kısa bir sürede bu vatan topraklarının, Karabağ Fatihi Cenap İlham Aliyev liderliğinde, eşsiz bir halk dayanışması ile yeniden inşa ediliyor olması bizleri gururlandırmaktadır. Karabağ Azerbaycan'dır, Azerbaycan Karabağ’dır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’nın Vizyon 2035 hedeflerine tamamen bağlıdır. Devletimiz, 1992 yılından beri örgütün faaliyet ve etkinliklerine katılmakta, 2012 yılında kazandığımız gözlemci statüsünden itibaren de teşkilatın çalışmalarına aktif bir şekilde katkı koymaktadır. Bugüne kadar ülkemizde, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte birçok Ekonomik İş Birliği Teşkilatı etkinliği düzenlenmiştir. Son olarak Kasım 2024’te Ekoturizm 4'üncü Uzmanlar Grup Toplantısı’na başarıyla ev sahipliği yaptık. Bu yılın sonbaharında yine ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Ekonomik İş Birliği Teşkilatı 2. Tur Operatörleri Forumu’nu düzenleyeceğiz. Bu vesileyle, üye ülkeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir kez daha ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağımızı belirtmek istiyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sürdürülebilir kalkınmaya ve iklime uyumlu ekonomik iş birliğine hazırdır. Doğu Akdeniz’deki eşsiz konumumuz, tam teşekküllü ve yılda on milyonu aşkın yolcu ağırlama kapasitesine sahip yeni Ercan Havalimanımız, deniz limanlarımız ve lojistik üst imkânlarımızla teşkilatın potansiyelini artırmaya hazırız. Ayrıca dünyanın en iyi bin üniversitesi arasında yer alan dört üniversitemiz ve 154 ülkeden 120 bin öğrenciye yüksek standartlarda eğitim imkânı sunabilen yükseköğretim kurumlarımızla kardeş ve güvenilir devletlerle iş birliği alanları oluşturmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük destekleriyle “Asrın Projesi” olarak adlandırdığımız uygulama sayesinde Anadolu’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarına su getirebilmenin huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu su sayesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bereketli topraklarında stratejik tarım ürünlerini geliştirmekte ve aynı zamanda dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bir bilişim adası yapma yolunda önemli adımlar atmaktayız.

Nitekim 1-4 Mayıs tarihleri arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin düzenlediği TEKNOFEST’in 11’incisini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdik. 225 bin kişinin katıldığı bu teknoloji festivalinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bilişim adası olma hedeflerini bölge ülkeleri ile paylaştık.

Altmış ikinci yılına giren Kıbrıs meselesinde, Kıbrıs Türk tarafı olarak, 2004 Annan Planı dahil tüm müzakere süreçlerinde iyi niyetli ve yapıcı bir duruş sergilememize rağmen hiçbir sonuç alınamamıştır. Kıbrıs meselesinin ana nedeni, uluslararası camia tarafından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne verilen sanal statüdür. Bu durum adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümü engellemektedir.

Dünyada ve bölgemizde barış, huzur ve istikrara en çok ihtiyaç duyduğumuz bu kritik dönemde, Kıbrıs adasında yaşayan iki halkın da faydasına olacak kazan-kazan temelli ve iyi niyetli iş birliği önerilerimizi Rum tarafına ilettik. Bu öneriler arasında Avrupa Birliği elektrik şebekesine Türkiye üzerinden bağlanma, güneş enerjisinin etkin kullanımı ile yeşil enerjiye geçiş projeleri ve su kaynaklarının ortak kullanımı gibi çevre dostu ve iklime uyumlu ekonomik iş birlikleri de yer almaktadır. Kıbrıs adası, dünyanın merkezine yakın bir coğrafyada ve en fazla güneş alan bölgelerden biridir. Yapacağımız yatırımlarla kablo bağlantısı üzerinden Ekonomik İş Birliği Teşkilatı üye devletlerine yeni enerji sunmamız mümkündür.

Kıbrıs Türk tarafı sorunları diyalog ve diplomasi yoluyla çözme iradesine sahiptir ve bugünü geleceğe bağlayacak iş birliği adımlarını sözde değil, pratikte de ortaya koymaktadır. Ne yazık ki, kendini adanın tek hakimi olarak gören Rum Yönetimi tüm bu çağrılarımızı yanıtsız bırakmaktadır. Son zamanlarda Rum tarafının özellikle mülk konusunda uluslararası hukuk normlarını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hiçe sayan tutumu, bu tarihsel saplantının devam ettiğinin göstergesidir.

Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için onurlu mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a her platformda bizlere verdiği güçlü destek için teşekkür ediyorum.

Devletimiz, 11 Kasım 2022'de Semerkant Zirvesi’nde alınan kararla Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmiştir. Bu kabul ile tüm dünyaya Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığı mesajı verilmiştir. Ayrıca 2005 yılından bu yana gözlemci üyesi olduğumuz İslam İşbirliği Teşkilatı da ülkemizin uluslararası alanda kabul gördüğünü göstermektedir.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı’nın 51'inci yılını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde bir kez daha hatırlatmak isterim ki, bu harekât sayesinde Kıbrıs Türk ve Rum halkı adada yan yana barış, huzur ve güven içinde yaşamaktadır. Uluslararası toplumun, geçmişte sonuç alınamayan ve sadece statükoyu koruyan federasyon formülünün gerçekçi bir çözüm olmadığını kabul etmesinin zamanı gelmiş ve geçmiştir. Bizim mücadelemiz özden gelen haklarımızın yeniden tesis edilmesi içindir.

Bu kararlı duruşumuzu, 16-17 Temmuz tarihlerinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın António Guterres’in ev sahipliğinde New York’ta düzenlenecek genişletilmiş gayriresmi toplantıda da sürdüreceğiz. Bu toplantıya şahsımın yanı sıra Rum lider, garantör ana vatan Türkiye ve Yunanistan dışişleri bakanları ile İngiltere’nin Avrupa’dan sorumlu devlet bakanı da katılacaktır. Uluslararası platformlarda Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve iradesini savunmaya devam edeceğiz.

Bugün Kıbrıs Türk halkı hâlâ izolasyon altında yaşamaktadır. Bu izolasyon, doğrudan temasları, ticareti, kültürel ve sportif faaliyetleri engellediği gibi gençlerimizin, kadınlarımızın ve çocuklarımızın temel fırsatlara erişimini de kısıtlamaktadır. Bu uygulamalar, siyasi ayrımcılığın ötesine geçerek insanlık vicdanında sessiz bir insanlık suçu olarak kabul edilmektedir. Uluslararası toplumdan beklentimiz, bu engellemelerin sona erdirilmesi için gerekli adımların atılmasıdır. Bu anlamsız izolasyonu dayanışma ile aşabileceğimize gönülden inanıyorum.

Yaşadığımız iletişim ve teknoloji çağında, 30 yılı aşkın süredir üyesi olduğumuz Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’na üye ülkelerden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne somut destek beklediğimizi samimiyetle ifade etmek isterim.

Son olarak, Gazze’de sivillere yönelik devam eden şiddetin ve insanlık dramının, benzer acıları yaşamış bir halkın cumhurbaşkanı olarak bir an önce durmasını temenni ediyorum. Filistin halkının güvenliğini sağlayacak mekanizmaların oluşturulmasını ve İran ile İsrail arasında yaşanan bu talihsiz gelişmelerin bir an önce ateşkes ve diplomatik yollarla çözülmesini diliyor, İran Cumhurbaşkanı ve heyetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bu önemli zirvede sizlerle birlikte bulunmaktan memnuniyet duyduğumu ifade ediyor, ev sahibi can Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, kıymetli dostum Cenap İlham Aliyev’e tekrar teşekkür ediyor, sizleri sevgi, saygı ve hürmetle bir kez daha selamlıyorum."