Torunu, Dr. Fazıl Küçük'ü anlattı

Dr. Fazıl Küçük, vefatının 41. yıl dönümü nedeniyle Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi'nde anma programı düzenlendi.

Programa, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri, askeri yetkililer ve Dr. Küçük’ün ailesi katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan anma etkinliği, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Dr. Küçük’ün torunu Selen Süheyla Küçük’ün konuşmalarıyla devam etti. Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nin koro ve orkestra performansı, “Sen Gittin Ya”, “Ağıt” ve “Doktorum Kıbrıs’ta Sana Açar Tüm Çiçekler” gibi özel eserlerin ilk kez seslendirilmesiyle renkli anlar yaşandı. 11. sınıf öğrencilerinin yaptığı Dr. Fazıl Küçük tablosu ise günün anlamına katkı sundu.

CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR’IN KONUŞMASI

Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Fazıl Küçük’ü rahmet ve minnetle anarak onun liderliğinin Kıbrıs Türk halkının bugünkü özgürlük ve egemenlik mücadelesine yön verdiğini vurguladı. Dr. Küçük’ün Kıbrıs Türk halkına yaptığı hizmetler, Türkiye’nin garantörlüğünü sağlaması ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı statüsüne erişmesi konusunda üstlendiği rol anlatıldı. Tatar, Kıbrıs Türk halkının bugünlere Küçük’ün yaktığı meşale sayesinde geldiğini ifade etti.

SELEN SÜHEYLA KÜÇÜK’ÜN DEDESİNE ÖVGÜLERİ

Dr. Fazıl Küçük’ün torunu Selen Süheyla Küçük ise konuşmasında, dedesi Dr. Fazıl Küçük’ü, torununun gözünden anlattı.

Selen Süheyla Küçük, dedesinin halkına adanmış bir hayat sürdüğünü belirtti. Cesur bir lider olan Dr. Küçük’ün eğitimini tamamladıktan sonra memleketine dönüp özgürlük mücadelesine öncülük ettiğini ifade etti. Halkının çıkarlarını her zaman ön planda tutan Dr. Küçük’ün göçmenlere verdiği destek ve liderlik anlayışıyla örnek bir şahsiyet olduğunu vurguladı.

Dr. Küçük’ün, 1906 yılında Ortaköy’de çiftçilik ile uğraşan bir aileye doğmasına rağmen lise eğitimini İstanbul’da, üniversite eğitimini de İsviçre’de tamamladığını ifade eden Selen Süheyla Küçük, “Hiç bilmediği bir ülkeye gidip, tıp gibi zor bir dalı okuyacak kadar cesur bir insandı” dedi.

Dedesinin konfor alanında kalmayıp, imkanları zorladığını ve kendisine verilen şansı en iyi şekilde kullandığını kaydeden Küçük, çok nadir yapılabilecek bir başarıya imza attığını vurguladı. Selen Süheyla Küçük, dedesinin kendi şartları ne kadar iyi olursa olsun, hep halkını düşündüğünü söyledi. Küçük, “Eğitimini tamamladıktan sonra 1937 yılında İsviçre’yi bırakıp memleketine geri dönme kararı da bunu gösteriyor” diye konuştu.

Dedesinin mesleğini halkına umut olmak için kullandığını dile getiren Selen Süheyla Küçük, Dr. Fazıl Küçük’ün, 1942 yılında kurduğu Halkın Sesi Gazetesi ile hiç bilmediği bir mesleğin içine girdiğini ve tüm zorluklara göğüs gerdiğini vurguladı.

Dedesinin özgürlük mücadelesi hakkında halkını bilgilendirmek için köy köy gezdiğini dile getiren Selen Süheyla Küçük, “Kendi çocukları yani babam ve halam onu neredeyse hiç görmediler. Dedem, kendi ailesini halkı için ikinci planda bırakmıştı. Çünkü kazanılması gereken bir mücadele vardı ve bunu halkıyla birlikte yapacaktı” dedi.

Küçük’ün, “Kıbrıs davası Türkiyesiz halledilemez” dediğini ve Türkiye’de mitingler düzenlediğini hatırlatan Selen Süheyla Küçük, doğru yoldan şaşmamayı ve kapıları açtırmak için başka yollardan gidilmesi gerektiğini dedesinden öğrendiğini belirtti.

Dr. Küçük’ün, 1963 olayları sırasında kaldığı Başkanlık Sarayı'nı halka açtığını ifade eden Selen Süheyla Küçük, “Mevkiin ne olursa olsun halkından asla kopmaman gerektiğini ve onların çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutman gerektiğini ondan öğrendim” dedi.

Kıbrıslı Türk göçmenlere ev yapılabilmesi için bugün “Göçmenköy” diye anılan kendi topraklarını verdiğini dile getiren Selen Süheyla Küçük, “Bir liderin halkından almayıp halkına vermesi gerektiğini ondan öğrendim” diye konuştu.

Dr. Küçük’ün başarıyı asla kendine mal etmediğini ve dava arkadaşlarına önem verdiğini vurgulayan Selen Süheyla Küçük, “Bana iyi bir liderin, makamda değil de birlik ve beraberlikle, halkı için mücadelede gözü olduğunu öğretti” dedi.

Dr. Küçük’ün son sözünün, “Allah Kıbrıs Türkü’nün yanında olsun, onu korusun” olduğuna dikkat çeken Selen Süheyla Küçük, şöyle konuştu:

“Son sözlerinde bile halkına adanmışlığını ve yine kendini değil de halkını düşündüğünü göstermiştir. Zamanla birlikte liderlik şartları değişse de dedemde olan liderlik özelliklerinin, başlıca ‘merhamet, azim, halk sevgisi, halk adamlığı, asla pes etmemek ve ben odaklı olmamak’ tüm liderlerde bulunması gereken özellikler…”

Dedesine ve tüm dava arkadaşlarına, Kıbrıs Türk halkına bu kadar güzel bir tarih bıraktıkları için teşekkür eden Selen Süheyla Küçük, “Geçmişte yaşanan bu birlik beraberlik ve mücadeleyi düşündükçe geleceğe umut ile bakabiliyorum” dedi.

Anma programı, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.