TDT Bildirisi'nde KKTC vurgusu: Çözüm vizyonumuzun bölgesel düzeyde karşılık bulduğunun açık göstergesi

“Budapeşte Bildirisinde özden gelen haklarımıza yapılan vurgu onurlu yürüyüşümüzde büyük bir adımdır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de dün düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi'nde kabul edilen Zirve (Budapeşte) Bildirisi'nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarına yönelik vurguya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

TDT’nin Macaristan’ın ev sahipliğinde düzenlediği zirvede, Devlet Başkanları Konseyi tarafından kabul edilen Zirve (Budapeşte) Bildirisi'nde, teşkilat içi bütünlük ve Türk Devletleri arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışma ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) diğer gözlemci üyelerle (Macaristan ve Türkmenistan) Türk dünyasının ayrılmaz parçası olduğu vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Bildirge'deki, "KKTC'nin Türk Dünyası içerisindeki yeri"ne ilişkin ifadeleri; çözüm vizyonu ve meşru talepler açısından "dönüm noktası niteliğinde bir irade beyanı" olarak nitelendirdi.

Bildiride, "KKTC'nin Macaristan ve Türkmenistan ile birlikte Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası olarak tanımlandığını" dile getiren Tatar; teşkilatın çalışmalarına gözlemci sıfatıyla yapılan katkıların "memnuniyetle karşılandığı" değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti:

"ÇÖZÜM VİZYONUMUZUN BÖLGESEL DÜZEYDE KARŞILIK BULDUĞUNUN AÇIK BİR GÖSTERGESİ"

"Kıbrıs sorununun adadaki mevcut gerçeklere dayanarak, karşılıklı kabul edilebilir ve uygulanabilir bir çözüme ulaştırılması gerektiği yönündeki güçlü vurgu ile Kıbrıs Türk Halkının özden gelen eşit haklarını güvence altına alma yönündeki meşru arzusuna gösterilen dayanışma, yalnızca bir destek beyanı değil; egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı çözüm vizyonumuzun bölgesel düzeyde karşılık bulduğunun açık bir göstergesidir."

"ZİRVE'YE KATILAMAMAMIZ BU GERÇEĞİ GÖLGELEMEDİ"

"Budapeşte Zirvesi’ne katılamamış olmamız, bu hakikati gölgelememiştir." diyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve TC Dışişleri Bakanı Fidan’ın zirvede KKTC ile ilgili sözlerine yer vererek, bunların gerçekliğin ifadesi ile diplomatik teyidi olduğunu belirtti.

TÜRK DÜNYASININ KARDEŞLİĞİNİN "ORTAK GELECEĞE DUYULAN İNANCA DAYANDIĞI" VURGUSU

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin yalnızca bu süreçte değil, tarih boyunca sergilediği ilkeli duruşla, Kıbrıs Türk Halkının iradesini en güçlü şekilde savunduğuna vurgu yaparak, Türk dünyasının her ferdinin kalbinin de kendileriyle olduğunun bilindiğini ifade etti ve "Bu kardeşlik, kültürel bir aidiyetin ötesinde, siyasi bir kararlılığa ve ortak geleceğe duyulan inanca dayanmaktadır." dedi.

"RUMLARIN SİYASETİ FİLİSTİN'DEKİ ANLAYIŞLA AYNI ZİHİNSEL KAYNAKTAN BESLENİYOR"

Adadaki sürdürülemez durumun, herkes tarafından çok iyi bilindiğine dikkat çeken Tatar, bu yapının Kıbrıs Türk Halkının uluslararası düzeyde temsilini engelleyen ve eşit haklarını sistematik biçimde reddeden bir düzene dönüştüğünü belirterek, "Bu siyaset, Filistin halkına yönelik sürdürülen uygulamalarda da görülen, temel hakları inkar eden baskıcı anlayışla aynı zihinsel kaynaktan beslenmektedir." ifadelerini kullandı.

"KKTC, BÖLGESEL İSTİKRARIN, DİRENCİN VE ADALETİN TAŞIYICISI"

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının, tüm bu adaletsizlikler karşısında, devletine, iradesine ve vizyonuna sahip çıkmaya devam ettiğini vurgulayarak, "KKTC, Türk Dünyasının onurlu bir üyesi, bölgesel istikrarın, direncin ve adaletin taşıyıcısıdır. Bizim yolumuz açıktır, duruşumuz nettir." dedi.