
Tatar: Cübbeli Ahmet bana yüzde 5 oy kaybettirdi
11 Aralık 2025
Güncelleme: 11 Aralık 2025
Ersin Tatar, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen kişinin Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde kendisiyle ilgili yaptığı açıklamanın yüzde 5 oy kaybettirdiğini belirterek, "Bu halk öyle şey yemez." dedi.
5'inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın 19 Ekim’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni kaybetmesinin ardından, şimdilik halk arasındaki temaslarına yoğunlaştığı belirtilerek, partisi Ulusal Birlik Partisi (UBP) başta olmak üzere, hükümeti eleştirdiği kaydedildi ve siyasete geri dönüş ihtimaline kapıyı açık bıraktığı öne sürüldü.
Ersin Tatar, Lefkoşa’daki ofisinde, aralarında Gazete Kritik’in de bulunduğu medya kuruluşu temsilcilerini kabul etti.
Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu, “Gazete Kritik” internet sitesinde yayınlanan Ersin Tatar’la yaptığı röportajda, Tufan Erhürman’ın ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) lideri iken 24 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı görevini devralmasıyla birlikte siyasi yelpazede hareketliliğin devam ettiğini yazdı.
Röportajda; 5’nci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen kendisini destekleyen videolu açıklamasından duyduğu rahatsızlığı aktararak, videonun Kıbrıs’ta çektiği tepkiden yüzde 5 oranında ve hükümet kaynaklı ise yüzde 10 oranında oy kaybettiğini açıkladı.
Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca), Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde yayınladığı bir videoda, Ersin Tatar'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için dua edilmesini istemişti.
MYK Video: 5'inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçim kaybının sebeplerini analiz ederken Cübbeli Ahmet Hoca'nın desteğinin ters teptiğini belirtti, "Bana yüzde 5 oy kaybettirdi." dedi. #MYKHaber #KKTC #Cübbeli pic.twitter.com/5O01iA8g14
— MYKibris.com (@MYKibris) December 11, 2025
Haberde Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Tatar’ın yılbaşı sonrasında KKTC’de "erken seçim gündemi yaratılacağını" düşündüğünü söylediğini aktardı.
Meclis’te Erhürman’dan boşalan milletvekili koltuğunu doldurmak üzere de seçim şartı bulunduğundan, hükümet açısından seçimin en geç yapılma zamanı için 2026’nın sonbahar mevsimi olarak işaret ettiği belirtilen haberde, ancak normal koşullarda Ocak 2027’de yapılması gereken genel seçimler için muhalefetin iktidara baskı yapacağını gördüğünü söyleyen Tatar’ın, 2020’de cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine anayasa uyarınca resmen ayrıldığı, ama siyaseten partisi olan UBP’ye karşı ise eleştirel tutum ortaya koyduğu ifade edildi.
Röportajın tamamı şöyle:
"İLK DEFA BU SEÇİMDE BU KADAR TÜRKİYELİ, TUFAN BEY’E OY VERDİ"
Rakibi Tufan Erhürman'ın seçim kampanyasında "federasyon" kurulması yönündeki Kıbrıs sorununa nasıl çözüm bulunulacağıyla ilgili görüşünü dile getirmediğini vurgulayan Tatar, Erhürman'ın ayrıca "karma evlilikler" yani annesi veya babası Türkiyeli Türk olduğu için Güney Rum Kesimi’nce Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport hakkı engellenenler için de vaatlerde bulunduğunu kaydetti. Yoksa Türkiyelilere çok yakın bir kişi olduğunu ve Türkiye’yle de yakın münasebeti olan siyasetçi olarak bilindiğini belirten Tatar, “Ama ilk defa bu seçimde bu kadar Türkiyeli, Tufan Bey’e oy verdi” sözleriyle bu duruma şaşırdığını aktardı.
Bu noktada AK Parti ve MHP’den çok sayıda siyasetçilerce seçim sürecinde adada kendisi için propaganda yapılmasına ada halkınca tepki gösterilip gösterilmediğini sorduğumuz Tatar ise, özetle şunları dile getirdi:
"İşte ben ne diyeyim? İnsanlar, geldi gitti beni seviyorlar. Beni destekliyorlar. İki devletli çözümü destekliyorlar. Türkiye’deki 20'den fazla üniversiteden fahri doktor almış bir kişiyim. Türkiye'de her bölgede çok muazzam ilişkilerim var. Neticede evet Kıbrıs Türk’ü özgür ve kendi iradesini ortaya koyan bir halktır, ‘Biz başkalarınca yönlendirme yapılmasını asla kabul etmeyiz’ dediler. ‘Efendim, ben birine gel beni destekle daha müdahale et buraya’ da demedim. İyi niyetle geldiler, gittiler. Ama Fransız elçisi, İngiliz elçisi de, onlar da geldi. Onlar da geldi. Belki de daha fazla geldi ama onları duyurulmadı. Her zaman burada propaganda yapıldı. Dernekleri var burada, bir hayli de paraları var. Bu devlet, bu paraları da bilmez. Bu devletin zafiyeti bugün Avrupa Birliği’nden (AB), çeşitli farklı fonlardan bizim buradaki derneklere yardımlar aktarılıyor, kaydı kuydu yoktur. Halbuki İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan bu derneklerce hesap verilmesi gerekiyor. Bu derneklere nereden para geldiğini ve ne için harcandığını bu devletin bilmesi gerekiyor. Oysa Türkiye’den gelen parayı bilirler. Çünkü Türkiye, bizi tanıdığı için her şey açık ve nettir, bütçededir. Dolayısıyla seçim kaybında çok faktörler vardır."
Bu noktada Ersin Tatar, Tufan Erhürman için "Tabii kendi başarısı da var" diye de ekledi.
"CÜBBELİ AHMET HOCA’YI KİM AYARLADI, SİZ SÖYLEYİN…"
Kuzeydeki Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün, kendisiyle ilgili videolu mesajından ise rahatsızlığını paylaşan Ersin Tatar, o videolu mesajda kendisine destek verilse de bunun ada halkında ters tepki yarattığını anlattı.
Tatar, "Seçimden evvel Cübbeli Ahmet yaptı açıklamasını. O bana yüzde 5 oy kaybettirdi. Çok teşekkür ederim yani, yüzde 5 oy kaybettirdi bana. Bu halk, öyle şey yemez. Şimdi orada çıkacak, bana dua edecek. Mesela bana bir hayli adam şu sandığa gitmeyecek. Gitmişler Tufan Bey'e oy vermişler. O videoyu görmüşler. O video, tüm cep telefonlarına mesajla düştü (gönderildi). Belki bunlar yaptı. Kim, ben yapmadım. Bunu söylüyorum." dedi.
Muhalefetçe mi o zaman Cübbeli Ahmet’in videolu mesaj vermesi için ayarlama yapıldığından kuşkulu olduğunu işaret eden Tatar, "Kim bilir? Siz söyleyin" yanıtını verdi.
MHP LİDERİ BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI: ŞİMDİ BURASI KABUL ETMEZ ÖYLE
Ersin Tatar, kendisince kaybedilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi gerekçesiyle MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “KKTC’nin 81’nci il olması” gerektiğini yönündeki açıklamasını da şöyle değerlendirdi:
"Seçimden sonra açıkladı Ne diyeyim? Şimdi burası kabul etmez o açıklamaları... Tabii Kıbrıs Türk adası, Osmanlı adası... Dolayısıyla şimdi bu federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası, Avrupa Birliği’nin (AB) bir vilayeti olur şeklinde düşünce. Avrupa Birliği’nin (AB) vilayeti olacaksa Türkiye'nin vilayeti olur demek istedi diye tahmin ederim. Çünkü federasyon budur. Hele hele sıfır asker sıfır garantide olduğu takdirde Allah korusun." diye konuştu.
Devamında Türkiye’nin kuzeye fazla müdahale ettiği gerekçesiyle Türkiye karşıtlığı yapıldığını anlatan Tatar, "Belirli kesimler diyor ki, ‘Avrupa Birliği (AB) çatısı altına girelim, biz yeter ki bir anayasal hak kazanalım ve paçayı kurtaralım’ şeklinde. Şimdi 1960'ta da kurtardık paçayı, üç (3) sene sürdü. Ondan sonra Rumlar bizi kestiler. Denktaş bey derdi ki ‘Egemenlik yoksa kâğıt üstünde yapılan anlaşma, buz üstüne yazılan mürekkeptir. Buz eridiğinde her şey gitti bitti.’ Rumlarla eğer egemenlik temelinde bir anlaşma yoksa bizi bunun içerisinde Avrupa Birliği kurallarıyla yok ederler. Çünkü Avrupa Birliği kurallarında nüfusa engel yok. Rum çünkü çok gaddardır. Rum çok ırkçıdır. Rum kötüdür. Rum bizi sevmez. Rum'un niyeti ve emeli Kilise ve o olmadan da hiçbir şeye imza atmaz. Arkasında EOKA’cılar da var. Arkasında çeteler de var. Her türlüsü var." diye konuştu.
SİYASET ORTAMINA DÖNÜŞ İÇİN BAKIŞI: ŞU ANDA DEĞERLENDİRİYORUM
Ersin Tatar, ilk anda “Yok” dese de siyaset için tamamen kapıyı kapalı tutmayarak, "Beşinci Cumhurbaşkanı olarak memleketime hizmet edeceğim. Çok konular var. Bundan sonra yani öyle bir şey düşünmüyorum şu anda. Şu anda değerlendiriyorum." dedi.
Devamında iktidardaki partisiyle ilgili durumu da değerlendirdiği sinyalini verdiği gözlemlenen Tatar, "Çünkü Ulusal Birlik Partisi içerisinde çatışmalar var. Ulusal Birlik Partisi tabii bu seçimde benim istediğim gibi çalışmadı. Başka birtakım hadiseler, faktörler oldu. Ve o üçlü koalisyon ortakları, maalesef kendi işlerinde de problemler var. Ülke yönetiminde de problemler var. Bunu herkes biliyor. Ve hükümet hatalarını bana da fatura ettiler. O da ayrı bir gerçek. Beni o çok üzdü. Ama yaptılar." diye ekledi.
Seçim sürecinde hükümet kendisine destek açıklaması yapsa da faaliyetleriyle kendisine zarar verildiğini aktaran Tatar, örneğin 150 kişiye noterlik, 600 tabanca taşıma izni gibi kararları anımsatarak, "Bunlar yani seçimi kaybetmek için yapılması gereken işleri yaptılar. Halbuki bunlar hep seçimden sonra olması gerekiyor. Hükümet devam eder. Seçimden sonra yaparsınız. Seçimden evvel, seçim yasaları, bir gece kala, 2 ay kala bunları yaptılar. Bir yüzde 10'u da öyle kaybettik." görüşünü açıkladı.
CTP’nin erken seçim talebiyle ilgili soru üzerine ise Tatar, "Erken seçim ihtimali vardır. Çünkü bu hükümet Ocak 2027’ye kadar görevde gitmeyebilir. Erken seçim talebi varsa Meclis’ten çekilecek. Mesela o zaman CTP'liler istifa etsin." dedi.
ERSİN TATAR'DAN "KIBRIS SORUNUNDA BAŞARILI BİR CUMHURBAŞKANLIĞI İDİ" MESAJI
Kıbrıs sorunu bakımından “başarılı bir Cumhurbaşkanı” olduğu görüşünü anlatan Ersin Tatar, Rumlar ile yürütülen görüşmelerde “3D Formülü”nü gündeme ilk kez kendisinin getirdiğini belirterek, devamında neden çözüm konusunda umutsuz olduğunu ve Tufan Erhürman döneminde de çözüm olmayacağını düşündüğünü şöyle anlattı:
"3D benim fikrimdir. Kimse bunu benden alamaz. Bu biliyorsunuz, ‘direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temas’ 3D oluyor. Çünkü bu siyasi eşitlik, o çerçevede masaya otursan bile anlaşma olmayacağını ben şimdi de söyleyebilirim. Rum da bir anlaşma olacak. Çünkü Rum kabul etmez. Rum onu oynadı hep şimdiye kadar, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni daha da güçlendirsin diye. Çünkü Rum’un siyaseti ben Kıbrıs Cumhuriyeti'yim ve Kıbrıs Türkleri bir anlaşma yapacaksam Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak Türk'ü de eritecek şeklindedir pozisyonu. Federasyon çözümünü kabul etmez.
3D formülü bizim tanınmamıza yönelik en büyük adımdır. Doğrudan temas noktasında Azerbaycan’ı becerdim, o da benim başarımdır, kim ne derse desin. Tayyip Bey, bana Allah razı olsun yardımcı oldu ama ben talep ettim. Türk Devletleri Teşkilatı’na girmeyi ben talep ettim. İki devletli çözüm siyasetimizin bir parçası olarak oraya kadar girdik, kendi bayrağımızla o toplantılara katıldık. Tabii çok sıkıntılar oldu. Çünkü Avrupalılar gitti Türk devletlerini hepsini tehdit etti. Bizim oralarda olmamızdan çok büyük rahatsızlıklar duyanlar var. Ama Tayyip Bey'in desteğiyle orada olduk. Bir statü kazandık benim dönemimde. Ama neticede bir tek Aliyev tarafından kabul edilebildi. Diğerlerine, Kazakistan'a, Özbekistan'a gidişimiz olamadı. Avrupalılar tehdit eder bunları. Dolayısıyla çok zor bir iştir. Ama benim dönemimde siz de göreceksiniz ki, görüyorsunuz ki bir başarı var.eni aşırı sağ taraftan eleştirenlere rağmen hep Rum tarafı ile iş birliğini savunan ve bu konuda çok çalışmalar yapan bir 5. Cumhurbaşkanı olarak görevime devrettim. Dolayısıyla evet ben Rum tarafıyla temastan her zaman yana oldum. Ama Kıbrıs Adası’nın gerçeklerine bağlı olarak bir çözüme bakıldığında ise iki ayrı devlet vardır, ister tanınsın, ister tanınmasın. Kıbrıs Türk Devleti, 1963'te Doktor Fazıl Küçük tarafından kurulmuş devletimiz idi. O devlet şimdi işte bu yaşında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak yoluna devam etmektedir."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar