"Tarihi gerçeklerin müfredata girmesi ertelenemez bir zorunluluk"

17 Kasım 2025

Güncelleme: 17 Kasım 2025

A
A

DP Genel Sekreteri Akpınar, Güney Kıbrıs'ta bayrak yakma girişiminin, Rum siyaseti ve müfredatındaki Türkiye ve Kıbrıs Türkü düşmanlığının genç nesildeki yansıması olduğunu belirterek, MEB ile Rum yönetimine çağrıda bulundu.

ZgotmplZ

Demokrat Parti Genel Sekreteri ve Girne Milletvekili Serhat Akpınar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 42'nci kuruluş yıl dönümünde Güney Kıbrıs'ta KKTC bayrağı yakma eyleminin, "Kıbrıs Türk halkına yönelik uzun yıllardır devam eden nefret siyasetinin bugün dahi tüm canlılığıyla sürdürüldüğünün en açık göstergesi" olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının cumhuriyetine yönelik saldırgan tutumlar asla kabul edilemez

Yazılı açıklama yapan Akpınar, Güney Kıbrıs’taki bazı fanatik gençlerin, 15 Kasım'da ellerinde Yunan bayraklarıyla Lokmacı Sınır Kapısı’na yürüyerek “Türkiye – Türk askeri dışarı” sloganları attıklarını ve KKTC bayraklarını yaktıklarını kaydetti.

Rum siyasetinin, Kıbrıs Türklerini bir asırdır adada azınlık durumuna düşürme ve 1963’ten 1974’e kadar tüm dünyaca belgelendiğini kaydettiği etnik temizlik girişimleriyle kendi vatanlarında yok oluşa sürüklediğini ifade eden Akpınar, olayı bu siyasetin "genç nesiller üzerinde yarattığı nefretin sonucu" olarak değerlendirdi.

Akpınar, bu nefretin, Rum eğitim müfredatındaki sistematik Türkiye ve Kıbrıs Türkü düşmanlığından beslendiğinin acı bir gerçek olduğunu dile getirerek, "Bugün bayrak yakan gençler, yarın çok daha vahim eylemlere yönlendirilebilecek bir zihniyetle yetiştirilmektedir." ifadelerini kullandı.

"KIBRIS TÜRK HALKINA YÖNELİK TÜM KATLİAMLAR VE TARİHİN GERÇEK YÜZÜ MİLLİ MÜFREDATIMIZA DAHİL EDİLMESİ"

Demokrat Parti olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Güney Kıbrıs yönetimine ayrı ayrı çağrıda bulunduklarını belirten Akpınar, şunları kaydetti:

"Kıbrıs Türk halkına yönelik yapılan tüm katliamların, saldırıların, zorunlu göçlerin ve tarihin gerçek yüzünün, kendi milli müfredatımıza yeniden, eksiksiz ve doğru şekilde dahil edilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur. Milli değerlerinden, tarihsel gerçekliğinden ve ulusal aidiyetinden kopuk nesiller yetiştirirsek, ilerleyen yıllarda çocuklarımızın, Rum propagandasının etkisiyle, kendi halkının yaşadığı acıları dahi sorgulayan, teslimiyetçi bir bakış açısına sürüklendiğini üzülerek göreceğiz. Buna izin veremeyiz."

Güney Kıbrıs yönetimine de; çocuk ve gençlerin beyinlerine nefret tohumları ekerek barışçı bir gelecek inşa edilemeyeceğini, ayrıca düşmanlık politikalarının sadece bölünmeyi derinleştirmeye hizmet ettiğini söyleyen Akpınar, "Bu zehirli söylemin sorumluluğu tamamen Güney Kıbrıs yönetiminindir." dedi.

Serhat Akpınar, adada iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve siyasi eşitliğe sahip iki taraf olduğunu ve gerçek barışın, bu iki halkın birbirine üstünlük kurmaya çalışmadan, kendi egemenlik alanlarına saygı duyup, iş birliği ve saygı temelinde yaşamasıyla mümkün olacağını vurguladı.

Parti olarak, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın garantör Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ortaya koyduğu müzakere zeminini güçlü biçimde desteklediklerinin altını çizen Akpınar, çözümün; süresiz müzakerelerle zaman kaybedilen bir süreç değil; takvimli, başı ve sonu tanımlı, iki tarafın iradesine dayalı bir müzakere çerçevesi olmasının zorunluluk haline geldiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve garantör ülkelerin, Güney Kıbrıs’ın devam eden haksız taleplerinden bıktığını savunan Akpınar şunları kaydetti:

"Kıbrıs Türk halkı ise kendi kaderini, kimliğini ve cumhuriyetini Güney Kıbrıs’ın insafına bırakmayacaktır. Demokrat Parti olarak, Kıbrıs Türk halkının onuru, egemenliği ve güvenliği için her zeminde mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar