Örgütlerden "atama" rahatsızlığı: Büyük tahribatlara neden olabilir

25 Nisan 2022

Güncelleme: 25 Nisan 2022

A
A

Bazı örgütler, Anıtlar Yüksek Kurulu’na liyakate dayalı atama yapılması çağrısında bulunarak, aksi takdirde çok değerli ve yerine konamaz tarihi eserlerin yok olmalarına sebebiyet verebildiği uyarısında bulundu.

ZgotmplZ

Gazimağusa’da faaliyet gösteren bazı örgütler, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne bağlı olarak hizmet veren Anıtlar Yüksek Kurulu’nun “hızlı ve bilimsel kararlar üretebilmesi için” Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ve tüm paydaş kurumları, “yasaya uygun ve liyakate dayalı üye atamaya” çağırdı.

Ortak açıklama yapan Doğu Akdeniz Üniversitesi Kentsel Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DAÜ KENT-AG), Mağusa İnisiyatifi (Mİ), Mağusa Suriçi Derneği (MASDER), Mağusa Kültür Derneği (MKD),  Kıbrıs Türk Polifonik Korolar Derneği (KPKD) ve Mağusa Kadın Merkezi Derneği (MAKAMER), Anıtlar Yüksek Kurulu’nun önemine işaret ederek, “yasaya uygun üye atanmamasının, çok değerli ve yerine konamaz tarihi eserlerin üzerinde kalıcı tahribatların oluşmasına, hatta yok olmalarına sebebiyet verebildiği” uyarısında bulundu.

"AYK ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREV ÜSTLENİYOR"

Açıklamada, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, Kuzey Kıbrıs sınırları içerisinde bulunan kültürel miras yapıları/ sitlerine ilişkin uygulamaların koruma ve restorasyon bilimine uygun nitelikte olmasını sağlamak konusunda önemli bir görev üstlendiği ve kurul üyelerinin gönüllülük esasına bağlı olarak çalıştığı kaydedildi.

Son yıllarda, bu kurula üye göndermekle sorumlu oda ve kurumların Eski Eserler Yasası’nda, kurula üye atama sürecinde, “üyelerde aranması gereken nitelikler konusunda yasanın gereklerini yerine getirmediği” görüşü belirtildi.

“ONAY ALAMAYACAK PROJELER ONAY ALDI”

Açıklamada, “Bünyelerinde ve üye portföylerinde liyakat açısından daha uygun kişiler bulunmasına rağmen ısrarla, sanki bir mevki dağıtırmışçasına, yönetime yakın kişileri kurul üyesi olarak atadıkları görülmektedir” denildi.

Açıklamada, “Onay almış ve uygulanmış projeler değerlendirildiğinde, dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyecek restorasyon uygulamaları onaylanırken, bir taraftan da AYK’ya sunulan projeler, restorasyon kararları ile hiç ilgisi olmayan teknik çizim detayları yüzünden aylarca, hatta yıllarca onay süreçlerinde bekletilmektedir” denildi.

Açıklamada, “bilimsel ve özgünlükleri korunarak restorasyonun gerçekleşmesi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmemesinin çok değerli ve yerine konamaz tarihi eserlerin üzerinde kalıcı tahribatların oluşmasına, hatta yok olmalarına sebebiyet verdiği” ifade edildi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar