"Kıbrıslılar sustu dedirtmememiz' gerekiyor"

6 Şubat depremlerinde aralarında "Şampiyon Melekler"in de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki Grand İsias Otel’in yıkılmasına ilişkin kamu görevlileri hakkında açılan dava, 24 Nisan Perşembe günü başlıyor.

Davanın ilk duruşması, saat 09.30’da Adıyaman 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Dava kapsamında, otelin yapı ruhsatı verildiği dönemde Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli olan; dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, daimi işçi Abdurrahman Karaaslan ile 1993 ruhsatında görev yapan İmar Müdürü Yusuf Gül ve Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş yargılanacak.

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şubat ayında hazırlanan iddianamede, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu ayrı ayrı işlediklerine dair yeterli delil bulunduğu belirtilerek, yargılanmaları ve bilinçli taksir hükümlerinin ayrı ayrı uygulanarak cezalandırılmaları talep edildi.

KARAKAYA: KAMU GÖREVLİLERİNİN DE YARGILANMASINI İSTİYORUZ

Dava öncesi MYK Haber Müdürü Ramazan Adnan’a konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, perşembe günü görülecek davanın birinci duruşması için ailelerle birlikte yine Adıyaman’da olacaklarını ifade etti.

Ceza davalarının iki ayağı olduğunu belirten Ruşen Yücesoylu Karakaya, bunlardan birincisinin otel sahipleri ve müteahhitlere, ikincisinin ise kamu görevlilerine yönelik olduğunu ifade etti. Her platformda bu duruma dikkat çektiklerini vurgulayan Karakaya, "Kamu görevlilerinin de yargılanmasını istiyoruz. Toplumun bir kesimi bu gerçeğin farkında ve süreci yakından takip ediyor." dedi.

"İSİAS OTEL'İN İNŞAATINDA MÜTEAHHİT OLARAK GÖREV YAPAN HASAN ASLAN'IN HALEN DAHA CEZASI BAŞLAMADI"

İsias Otel davasının 25 Aralık 2024’teki son duruşmasına da değinen Karakaya, şu ifadeleri kullandı:

"Karar duruşmasının ardından bazı kişiler İsias davasının sona erdiğini, kararın verildiğini ve davanın sonuçlandığını düşünüyor. Ancak hayır, davamız henüz bitmedi. Şu anda yalnızca otel sahipleri ve müteahhitlerden 5 kişi hakkında ‘bilinçli taksir’ suçlamasıyla cezalar verildi. Bunların dışında bir kişi, Hasan Aslan, hala dışarıda. 1993 yılında İsias Otel'in inşaatında müteahhit olarak görev yapan Aslan, halen kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınmamış ve cezası başlamamış bir durumda. Yani halâ yargılamaya dahil edilmemiş bir şüpheliden söz ediyoruz. Aslında iki davamız da tam anlamıyla sona ermedi. Evet, bir karar açıklandı ancak biz bu kararı istinafa taşıdık. İstinaf süreci düzenli bir şekilde ilerliyor; bu süreçte gerekli dilekçelerimizi sunduk. Şu anda karar, istinaf mahkemesinde inceleniyor, o aşamadayız. İlk günden bu yana dile getirdiğimiz bir konu vardı; kamu görevlileri de yargılanmalı. Çünkü bu bina, sadece müteahhitlerin değil, kamu görevlilerinin de sorumluluğunda inşa edildi. Bu söylemimiz nihayet karşılık buldu ve kamu görevlileri de yargılanacak."

"İSİAS FACİASINI YARATMALARININ BİR CEZASI OLMALI"

Kamu görevlileriyle ilgili iddianame hazırlama süresinin çok uzun sürdüğünü belirten Karakaya, "Kamu görevlilerinin iddianamesinin daha kısa sürede yazılması ve birinci davaları sürerken aslında kamu görevlilerinin de davasının başlaması gerektiğini, hatta davaların birleştirilmesi gerektiğini sürekli dile getirdik. Avukatlarımızdan aldığımız bilgilere göre, biz aileler olarak bu konuda ısrarla birleştirilmesi gerektiğini söyledik. Çünkü birlikte hareket ettiler ve birlikte yargılanmaları gerekiyordu. Ancak istediğimiz olmadı. İddianame çok geç yazıldı ve ilk duruşma 24 Nisan'a ertelendi. Tüm aileler olarak, 24 Nisan’da yine Adıyaman’da olacağız. Çocuklarımızı kaybettiğimiz, kalplerimizi onlarla birlikte toprağa gömdüğümüz topraklarda olacağız." dedi.

Karakaya, iki yılı aşkın süredir adaletin peşinden gittiklerini belirterek, "Her platformda bunu dile getirdik. Susmayacağız, unutmayacağız, affetmeyeceğiz dedik. Bu kişilerin birlikte hareket ederek İsias faciasını yaratmalarının bir cezası olmalı. Bu cezanın 'olası kast' kapsamında verilmesi gerektiğini söylüyoruz." diye konuştu.

Karakaya, söz konusu kamu görevlilerinin birlikte hareket ederek facianın gerçekleşmesine neden olduklarını ve bu sebeple cezalandırılmaları gerektiğini vurguladı, "Bu kişilerin eylemleri sonucu, biz canlarımızı saniyeler içinde o toprağa gömdük. Ceza almalılar ki bir daha böyle olaylar yaşanmasın." ifadelerini kullandı.

"BİRBİRİMİZE İNANILMAZ GÜÇ VERİYORUZ"

Karakaya konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Çünkü biliyorsunuz ki birinci ceza davasında otelin sahipleri ve müteahhitlerden bazıları içerideydiler. SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yoluyla ekranlarda biz onları gördük, mahkeme salonunda değildiler. Şimdiki davada kamu görevlilerinin duruşmaya gelme olasılıkları var. Ve net bir şekilde de bildiğimiz için suçlarını; bu oteli nasıl yaptıklarını, nasıl bu otelin oluşumunda nasıl bir yol aldıklarını, bu bizim için çok zorlayıcı bir duruşma olacaktır. Mahkeme salonu her zaman için zor bir alandı zaten, ancak bunu düşünmek bizi daha da geriyor.

24 Nisan’da 09.30'da duruşma başlayacak. Avukatlarımız hazırlandı. Tüm delillerimiz ortada hazırlandı. Mahkeme heyetine sunacağız. Neden suçlu olduklarını mahkeme heyetine göstereceğiz.

Aileler olarak çok gerginiz, psikolojik olarak inanılmaz geçiyor. Mahkeme salonunda onları görmek bizi mahvedecektir, fakat adaletin peşinde buna da hazırız. Güçlü aileleriz, birlikteyiz. Birbirimize inanılmaz güç veriyoruz. O yüzden bu güçle mahkeme salonunda da dimdik ayakta suçluları yargılamak için onların mahkeme önünde hesap vermesi için birlikte olacağız."

Kıbrıs'ta her bir alanda, her bir noktada çok önemli gelişmeler yaşandığını belirten Karakaya, "Çocuklarımızı kaybettiğimiz günden beri halk hep yanımızdaydı, destekti. Bu davaya giderken de yine sonuna kadar destek olacaklarını eminiz. Sesimizi duyurduk, sesimiz çok güçlü şekilde duyurduk ama bu azalmamalı. Davamızı, çocuklarımız için neden adalet istediğimizi tekrar tekrar tüm Türkiye’ye ve tüm dünyaya duyurmamız gerekiyor. O yüzden tüm dava destekçilerimizin sesimize ses olmalarını istiyoruz. Davamız belli, biz o yüzden ilk günden beri ‘isiasortakdavamız’ dedik bu konuya, çünkü bizim çocuklarımız gitti, bizim çocuklarımız bir daha geri gelmeyecek ve tek amacımız, gelecek için geride kalan çocuklar için. Sesimizi daha fazla duyurmamız gerekiyor. 'Kıbrıslılar sustu, Kıbrıslılar adalet aramıyor, Kıbrıslılar sessiz kaldı' dedirtmememiz gerekiyor. Kıbrıslıların gücünü, bu davaya inananların gücünü tekrar tekrar bağırarak hatırlatmamız gerekiyor, o yüzden büyük desteğe ihtiyacımız var. Herkes belki de yorulmuştur. Belki de artık bu konuyu duymak onları üzüyordur ama bitmedi. Davamız bitmedi, biz buradayız. Dolayısıyla onların desteğine ve gücüne ihtiyacımız var ki o gücü toplayalım, tekrar Adıyaman’a gidelim, o mahkeme salonuna girelim ve o adaleti sağlayalım." dedi.

"ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMADILAR"

Adıyaman’da İsias Otel’in kamusallaştırıldığına dair bilgi aldıklarını söyleyen Karakaya, o alanın sahiplerinden valilik tarafından alındığını ifade ederek, Adıyaman Belediyesi'nin orada bir halkın toplanma alanı yapma projesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Birkaç kişiden duyduğumuza göre orada bir anıt yapılması da düşünülüyor. Eğer orada İsias’ın olduğu bölgede bir anıt yapılırsa, bu sadece bir farkındalık anıtı olacaktır. Tüm Adıyaman, 26 çocuk, 35 Kıbrıslı Türk’ün, 72 vatandaşın sadece İsias’ta hayatını kaybettiğini biliyor. Adıyaman’da sadece 72 kişi can değil, binlerce can diğer binalarda hayatlarını kaybettiler. Adıyaman halkı büyük bir acının içinde şu anda ve acının içinden çıkmaya çalışıyorlar. Eğer orada bir anıt yapılacak olursa, o anıt sadece Adıyaman halkında bir 6 Şubat sabahının yaşandığını gösteren bir farkındalık anıtı olacaktır. Ve bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için neler yapmaları gerektiğini gösterecektir. Bu anıt sadece Kıbrıslı Türkler için, bizim canlarımız için değil, tüm hayatını kaybeden Adıyaman halkı, Türkiye’de tüm hayatını kaybeden insanlar için olacaktır. Biz Gazimağusa’da yapılacak anıta da farkındalık anıtı diyoruz. Bir daha böyle olayların yaşanmaması için nelerin yapılması gerektiğini defalarca söylediğimiz için bunların hatırlanmasını istiyoruz. Anıtların önemi ve anlamı bu olmalı. Biz çocuklarımızı oraya güvenerek göndermiştik. Aileleriyle, öğretmenleriyle birlikte fakat çocuklarımızı koruyamadılar. Koruyamamalarının nedeni de rant ve para uğruna yapılan işlerden. Tüm suçluların olası kastla yargılanmasını istiyoruz."

NE OLMUŞTU?

Türkiye'de 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremde, Adıyaman’daki Grand İsias Otel yıkılarak, 72 cana mezar olmuştu. İsias Otel'de konaklayan Gazimağusa Türk Maarif Koleji voleybol kafilesinden 35 Kıbrıslı Türk sporcu, öğretmen ve aileler "Şampiyon Melekler" ve tur rehberleri enkaz altında kalmıştı.

İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler ve tur rehberleri ile 10 yaralının aileleri ise kaybettikleri canları için 3 Ocak’ta 2024’te hukuk mücadelesi başlatmıştı. Sanıkların "olası kast" suçuyla hüküm giymesi için verilen adalet mücadelesi yaklaşık 12 ay devam etmişti.

3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüşülen İsias Otel davasının 25 Aralık 2024’teki son duruşmasında ise kısa karar açıklanmıştı. Altı sanık bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan mahkeme tarafından suçlu bulunup mahkum edilmiş, beş sanığın ise beraatına karar verilmişti.

Ahmet Bozkurt 17 yıl 17 ay 7 gün, Mehmet Fatih Bozkurt 15 yıl 28 ay 28 gün, Erdem Yıldız 17 yıl 17 ay 7 gün, Halil Bağcı 7 yıl 16 ay, Hasan Aslan 15 yıl 16 ay 20 gün, Mehmet Göncüoğlu 7 yıl 16 ay süreyle hapis cezası almıştı.

Bilge Açık, Efe Bozkurt, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un ise beraatına karar verilmişti.