Kamuda yüzde 20'lik maaş kesintisi için kim/ne dedi?

Hükümetin, kamu kesiminde net 15 bin TL üzeri maaş alanlardan yüzde 20 kesinti kararı, bugün asgari ücret tartışmalarının da önüne geçti.

Henüz Resmi Gazete'de yayımlanmayan Bakanlar Kurulu'nun hazırladığı yasa hükmünde kararname, kamu çalışanları ile birlikte kamudan emekli olanları da kapsayacak.

Üstelik 13'üncü maaşlar da bu kesintiye dahil edildi.

Uygulama 31 Aralık 2022'ye kadar geçerli olacak ancak Başbakan Ünal Üstel, "hızlı adımlar" atılmaya devam edilirse, uygulamanın 31 Aralık tarihinden önce de yürürlükten kalkabileceğini kaydetti.

Yapılacak kesintilerin ise Aralık 2023 ayı sonuna kadar ödeneceği vurgulandı.

Üstel, ülke gerçeklerini işaret ederek, bu uygulamanın siyasi malzeme konusu yapılmamasını isterken, toplumdan da sağduyulu ve anlayışlı olmasını talep etti.

Ancak uygulama tepkileri ve tartışmaları da beraberinde getirdi. İşte siyasilerden, sendika ve örgütlere verilen tepkiler...

CTP GENEL BAŞKANI TUFAN ERHÜRMAN

"Kamuda 15 bin TL üzerinde maaş alanlardan yüzde 20 kesinti kararı! Hesap kitap nasıl yapıldı, yapılacak, kiminle istişare edildi, ayrıntıları öğrenince bunları konuşacağız elbette. Ama açıklamada yer alan 'sadece kamu çalışanını değil, özel sektörü de düşünmek zorundayız' kısmı önemli. Bu kesintilerin nerede kullanılacağını açıklama zamanıdır. Mesela günlerdir gündemde tuttuğumuz asgari ücret için ihtiyaçlı esnafı ve sektörleri belirleyip, istihdamı koruma adına maaş desteği verme sizin de gündeminizde mi? Yoksa, 'Keselim, Maliye'de kalsın da istediğimiz gibi kullanalım' mı hesap? Bu açıklanmadan kesinti olmaz! Bilin!"

HP GENEL BAŞKANI KUDRET ÖZERSAY

"Geçen hafta hayat pahalılığını bir tamam verdikleri için övünmüşlerdi. Belli ki hesap tutmadı, maaş ödemesi için yeterli para yok, o nedenle bugün 15bin TL üzeri alan kamu çalışanlarından yüzde 20 kesinti yapma kararı aldılar. Bakarsınız yarına başka bir yasa gücünde kararname, yarına Allah kerim. #GayrimeşruHükümetleAncakbukadar"

KIBRIS TÜRK ADA ÇALIŞANLARI SENDİKASI (ADA-SEN) BAŞKANI KAĞAN MINDIKOĞLU

"Alım gücünün bu denli düştüğü ve piyasanın daraldığı bu ortamda hükümetin aldığı bu kararın piyasaları daha da daraltmaktan öteye gitmeyecektir. Böylesi bir uygulamayı asla kabul etmeyeceğiz. Hükümet almış olduğu bu kararla hayat pahalılığın yüzde 20’sini değil maaşların yüzde 20’sini keserek aslında verilen hayat pahalılığının yüzde 50’sini geri almış oldu. Yapılan bu uygulama ile Bütçe Yasası da delindi. İlgili mali yıldaki mükellefiyetlerin aynı mali yıl içerisinde yerine getirilmesi gerekmekteyken bu kesintilerin Aralık 2023 tarihinde ödenmesi Bütçe Yasası'na aykırı."

HAZİNE VE MALİYE ÇALIŞANLARI SENDİKASI (MALİYE-SEN) GENEL BAŞKANI LİSANİ ÖZÇÜRÜMEZ

"Kısaca 'hükümet çalışanlarından borçlanmaya' hazırlanıyor. Çalışanlardan borçlanılacak miktarın ne zaman, hangi şartlarda ve hangi finansman ile geri ödeneceği ise tam bir muamma. Çalışanların maaşlarından borç alınacak miktarın ödemesi geldiği zaman yani Ocak 2023 tarihinde ise devlet yine 6 aylık ortaya çıkacak Hayat Pahalılığı’nı Ocak maaşlarına yansıtmak zorunda olacak. Peki o tarihte ortaya çıkacak HP çalışanlara ne zaman ödenecek? Üstel hükümeti Aralık 2023’te yeni bir kaynağın mı ortaya çıkacağını düşünüyor? Hükümet çalışanlardan 18 ay geri ödemesiz borç alırken faiz ödeyecek mi? Üstelik yıl içinde oluşan mükellefiyet ilgili bütçe yılında ödenmesi gerekliliği ortada dururken...

Daha vahim olanı ise özel sektör çalışanları için asgari ücret maalesef henüz belirlenememiştir. Ortaya atılan net asgari ücret rakamları ise maalesef enflasyonun da açlık sınırının da altındadır ve hesaplaması dahi hatalıdır. Mevcut vergi yasaları ile asgari ücretten Gelir Vergisi alınacak ve net rakamlar emekçiler için daha da aşağılara düşecektir. Asgari ücretli Üstel Hükümeti tarafından ölüme mahkûm edilmiştir."

KIBRIS TÜRK HEKİMLER SENDİKASI (TIP -İŞ) BAŞKANI MUSTAFA TAŞÇIOĞLU

"Başbakan Üstel’in keyfi maaş kesintisi açıklaması kabul edilemez bir karardır. Pandemi sürecinde 'Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Hakkını Ödeyemeyiz' dediniz. Ödemediniz. Pandeminin başlangıcından itibaren marketlerdeki fiyat kontrolü, denetimi ve istikrarını sağlayamadınız. Devalüasyon ve hayat pahalılığı karşısında yaptığınız astronomik akaryakıt, tüp gaz, elektrik ve temel gıda maddelerine yaptığını zamlar ile tüm emekçi halkı yoksulluğa ve yok oluşa ittiniz. Ekonomik krizin faturasını asgari ücretli, dar gelirli ve sabit gelirlilere ödetmeye kalkıyorsunuz. Öncelikle Hayat Pahalılığı oranını asgari ücretlilere daha az ödemeye karar verip kamu ve özeldeki emekçileri ayrıştırma ve birbirine kırdırma yoluna girdiniz.

Şimdi de 15000 TL üzerinde maaşı olan kamu görevlilerinin maaşlarına yüzde 20 kesinti yapacağınızı açıklıyorsunuz. Bu kesinti ile Asgari ücretlilere ve özeldeki emekçilerin gelirlerine yönelik bir iyileştirme yapacak mısınız? Oluşan hayat pahalılığını herkese yansıtmak zorunda olduğunuzu bildiğiniz halde yasalara aykırı olarak kanun hükmünde kararname ile çalışanların ve emeklilerin maaşlarını gasp etme yolunu seçiyorsunuz. Sendikamız, gayrı yasal olan bu kesinti kararından vazgeçilmemesi halinde hukuki yol da dahil olmak üzere her türlü yasal eylem haklarını kullanmaktan geri durmayacaktır."

KTOEÖS - KTÖS: ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURACAĞIZ

"UBP-DP-YDP hükümeti çalışanların birikimlerine, emeklerine ve ekonomik özlük haklarına göz koyarak, toplumun daha da fakirleşmesine, yoksullaşmasına neden olacak uygulamalarla, rant sisteminin süreceği, dışa bağımlılığın artacağı bir yol haritası hazırladı. Kamu çalışanları, belediye emekçileri, KİT’ler ve kooperatif çalışanları, emekliler ve sosyal yardım alanların alım gücünü koruyan hayat pahalılığı ödeneğinin uyduruk gerekçelerle gasp edilmesini kabul etmeyeceğiz.

Asgari Ücreti belirleme noktasında çalışandan yana değil sermayeden yana tavır koyarak asgari ücretli çalışanı yokluğa mahkum eden Hükümeti bir kez daha protesto ediyoruz. Tüm çalışanların, emeklilerin ve sosyal yardım alanların alım gücünü koruyan hayat pahalılığı hakkının korunması için iki öğretmen sendikası olarak en erken zamanda kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağımızı ve sendikalar ile birlikte Hükümete gereken cevabı eylemlerle vereceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.”