Kalben bizimleler ama inançlarını kaybetmişler: Ne olursunuz hepimiz birlikte başaralım bunu

6 Şubat depreminin birinci yılında Adıyaman’daki İsias Otel’de yitirdikleri kayıplarını anan aileler, yakınları için başlattıkları adalet arayışında, emsal bir karar çıkana kadar mücadele vermeye devam edecek.

Ancak beklentileri Türkiye’de yaşayanlardan kendilerine bu süreçte destek olmaları.

MYK Haber’in bir araya geldiği “Şampiyon Melekler"in annelerinden Hayal’in annesi Sibel Kumsal da, böyle şeylerin bir daha yaşanmaması için destek ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.

“YA HAYAT KAVGASINDALAR YA DA ADALETE İNANÇLARINI KAYBETMİŞLER”

Kumsal, deprem bölgelerindeki gözlemlerini de paylaşarak, şunları kaydetti:

“Ben mahkeme sürecinde orada yaşadıklarımdan halkın iki şekilde düşündüğünü gördüm. Birincisi, insanlar o kadar bir açlığın, sefaletin, bir ev bulamamanın, fakirliğin içine düştüler ki, bir kavga verecek güçleri yok. İkinci bakış açısı da artık Türkiye'de, Türkiye üzerinde bu olay yaşandığı için bunu konuşuyorum; belki de genel adaletin bakış açısı budur diye düşünüyorum, ‘Sanki bir şey olmayacak, biz ne kadar çabalasak da çabalayalım, bir şey olmayacak.’ diye düşünüyorlar. Ama gördüm ki, oradaki yaşadıklarımızdan, bizden bir karar çıkmasını bekliyorlar. Yani eğer bu davada bir sonuç çıkarsa, insanlar daha çok haklarını arayabilecek, depremin arkasından bu yaşanan olumsuzluklara karşı daha dirayette durabilecekler. En azından diyecekler ki, ‘Yani bir hak savunulduğu zaman demek ki oluyormuş.’ ve devletindeki buradaki şeyde bakış açısını da, insanların bu sessizliğinin, her şeyin düzgün olduğu ya da AFAD'ın zamanında gittiği, ya da oradaki bütün raporların, denetimlerin, her şeyin düzenli olduğu anlamına gelmiyor. İnsanlar gerçekten gücü olmuyor depremden sonra böyle şeylerle savaşmak için. Bizim avantajımız ne buradaki, biz buradayız, bir ailemiz var, bir evimiz var, yaşayabileceğimiz, barınabileceğimiz bir şey olduğu için ve hepimiz bir arada olduğumuz için birbirimize tutunup bu savaşı verebildik ama oradaki insanlar da ne yazık ki, ne yazık ki bunu yapamıyorlar, eksikliklerinden hayatlarının… Çünkü hayat böyledir, önce temel ihtiyaçlarının karşılanması lazım, açlığın olmaması lazım, barınacak bir yerin olması lazım, suyunun olması lazım, ondan sonra hakkını savunabilirsin, işte insanların düştüğü ikilem bu, bu yüzden savaşamıyorlar."

“İSİAS’TAN BAŞKA DAVA YOK MU? DİYENLERİ DE ANLIYORUM”

İsias davası için verilen mücadeleye tepkiler olabileceğini de anlatan Sibel Kumsal, verdikleri savaşı aslında herkes için olduğunu vurguladı:

“Bir de geçerken bir kişi sadece İsias’la ilgili, ‘Hep İsias davası mı var, başka dava yok mu, neden İsias bu kadar şey yapılıyor?’ Ben onu, o insanları anlıyorum. Hani bu şekilde bir sitemde bulunmalarını ama ben de diyorum ki; Biz onlar için bu savaşı veriyoruz, sadece kendimiz için vermiyoruz. Sadece İsias yok başka davalar var ve biz başkaları için de savaşıyoruz, başkaları için yapıyoruz, başka çocuklar başka annelere bir şey olmasın, babalara bir şey olmasın diye bu savaşı veriyoruz. Haklı sitemlerini anlıyorum ama biz savaşımızı veriyoruz, onlar da ne olursun savaşını versin güçleri yettikçe, bize destek olsunlar. Bu destek sadece bir dava açmak değil, bize destek olarak, bizim işte Twitter'dan, Facebook'tan, sosyal medyalardan bize yardımcı olarak, bu şekilde davayı desteklemelerini istiyorum. Unutmasınlar ki Türkiye hâlâ bir deprem yeri ve ne zaman ne olacağını bilmiyoruz, bir gün bu onların da başına gelebilir, böyle şeylerin olmaması için ben bu desteği bekliyorum.”

“NE OLURSUNUZ HEPİMİZ BİRLİKTE BAŞARALIM BUNU”

Sibel Kumsal, depremden etkilenen Türkiye’deki insanların her anlamda büyük bir yıkıntı içinde olduğuna da işaret ederek, benzer acılar yaşanmaması için her birlikte mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti ve herkese destek çağrısında da bulundu:

“Ben oraya gittiğim zaman, orada Adıyamanlı bir arkadaşım, var onlarla konuştum. İnsanlar öyle bir noktaya gelmişler ki, bütün ailesini kaybetmiş ve günün sonunda intihar etmiş bir sürü insan var. İntiharlar edildi orada birçok şeyde, çünkü yaşayacak bir sebebin kalmadı. Biz çocuklarımız vardı tutunduk ya da barınacak bir yerimiz vardı ama baktıkları zaman, ne ailesi var ne bir evi var, çocuklarını kaybetmiş, eşi gitmiş, ailede tek kalmış, hiç kimse yok, yalnızlığın içinde kalmışlar ve intihar etmişler. İşte böyle şeyler olmaması için, insanların bu noktalara gelmesi, böyle büyük travmalar ve bundan sonraki belki 50 yılda ben, benim çocuğum, onun çocuğu belki bu travmadan etkilenecek, bu yaşadıklarımızı… Böyle şeylerin bir daha yaşanmaması için ne olursunuz, ne olursunuz bize biraz yardımcı olun. Biliyorum insanlar aslında kalben bizimleler, bunun farkındayım ama inançlarını kaybetmişler. ‘Nasıl olsa bir şey olmayacak.’ gibi bakıyorlar ya da ‘Ya olur mu?’ diye gözlerinin içinde parıltı var hâlâ insanların, ‘Olabilir mi acaba bir şey çıkabilir mi?’ Böyle bir şeyler çıksın, bize yardımcı olsunlar, hem Twitter'dan ve bütün sosyal şeylerin üzerinden yardımcı olsunlar ve hepimiz birlikte bunu başaralım, ne olursunuz hepimiz birlikte başaralım bunu.”

İSİAS DAVASI

Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafilenin yanı sıra toplam 72 kişiye mezar olan İsias Otel’e ilişkin dava 4-7 Ocak tarihlerinde görüşülmüş ve ara karar açıklanmıştı.

Adıyaman 3’ünün Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört gün süren duruşmalar sonunda tutuklu olan 11 sanıktan 5’inin, Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Fatih Bozkurt’un tutukluluk halinin devamına; adli kontrolle serbest olan 6 sanık, Bilge Açık, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un durumunun da aynen devam etmesine karar verilmişti. Mahkeme kararına göre, bir sonraki duruşma 26 Nisan 2024’te yapılacak.