"İnşaat sektörü hiçbir zaman öncü sektör olmamalı"

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, mülkiyet konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Lefkoşa Rum Ceza Mahkemesi, 9 Mayıs Cuma günü, KKTC'deki eski Rum taşınmazlarının suiistimal edilmesi suçlamasıyla Güney Kıbrıs'ta tutuklu olarak yargılanan iki Macar uyruklu kadından İlona Lesko'ya 2.5 yıl ve Melinda Ladanyi'ye ise 15 ay hapse mahkum etti.

İnşaat sektörü ve mülkiyet sorunuyla ilgili konuşan Erhürman, "Bu işin içeride de dışarıda da başımıza büyük işler açacağını defalarca söyledik." dedi.

"İnşaat sektörü ve mülkiyet sorununun içeride de dışarıda da başımıza büyük işler açacağını defalarca söyledik." ifadelerini kullanan Tufan Erhürman, Güney'de uygulanan yasanın, herkesi tehdit eder hale geldiğini belirtti.

CTP basın bürosundan yapılan açıklama göre, Tufan Erhürman, BRT'de Aziz Karaaziz'in "Manşet +" programına katıldı.

"Ne yapılması gerekiyorsa, çok önceden yapılmalıydı." diyen Erhürman, üç yıldır bu konuyla ilgili söylediklerini hatırlattı. Marifetin, olaylar olduktan sonra harekete geçmek olmadığını vurgulayan Erhürman, “Karşı davaları da gündeme getirmemiz gerektiğini anlatmıştım. Ama ben orada onlar bize dava açıyor, biz de onlara açalım derdinde değildim. Güneyde mal bırakan çok sayıda Kıbrıslı Türk var. Bu mağduriyetin görünür kılınması gerekiyor. Bu dengeleme, bu işlerin siyasi çözümle hallolabileceğini gösterecek bir adımdır. Ama bunlar yapılmadı." dedi.

"SORUNU BURAYA GETİRENLER, SORUMLULUĞU YOKMUŞ GİBİ DAVRANAMAZ"

"Şu an itibariyle 'Biz de dava açalım' dediğinizde, bu davalar uzun süren davalardır. Güney'deki mahkemelerde oyalama, erteleme davranışı var. Kaç senede Strasburg’a taşıyabilirim? düşüncesi var. Ne yapmamız gerektiğini açıkça konuşmamız lazım." ifadelerini kullanan Erhürman, söz konusu sorunu buraya getirenlerin sorumluluğu yokmuş gibi davrandığını söyleyerek bu durumu eleştirdi.

Bugüne kadar yapılan en önemli girişimlerden birinin, 2005 yılında Taşınmaz Mal Komisyonu'nun (TMK) kurulması olduğuna işaret eden Tufan Erhürman, TMK'nın temel olarak meşru kabul edilmesinin sebeplerini anlattı.

2004'te Kıbrıslı Türklerin, referandumda açık farkla "Evet" dediğine işaret eden Erhürman, bütün dünyanın, Kıbrıslı Türklerin çözüm istediğini gördüğünü vurguladı. "Mülkiyet sorunu, kapsamlı çözüm müzakerelerinin altı temel başlığından biridir. Kıbrıslı Türkler, mülkiyette sorun yaşayacaklarını bildikleri hâlde 'Evet' dediler." diyen Erhürman, TMK’nın içeriğine iki bölgeliliği koyduklarını ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde TMK’nın çalışmaya başladığını dile getirdi.

'BU İŞ SADECE MÜLKİYETLE SINIRLI KALMAYACAK; YÜKSEKÖĞRETİMLE, TURİZMLE DEVAM EDECEK' DEDİK"

"Biz TMK'yı kurduk ama bu ülkedeki mülkiyet sorununu tamamen çözecek bir şey değil dedik. Ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bu işi bilen insanlara ihtiyaç var." diyen Erhürman, "sahanın boş bırakıldığını" ve Hristodulidis’in istediği gibi davrandığını kaydetti.

Bir adada inşaat sektörünün hiçbir zaman öncü sektör olmaması gerektiğini söyleyen Erhürman, "Turizmde sınır yoktur; insan sayısını kaldırabildiğin oranda turizmi kaldırırsın. Ama hiç olmaması gereken şekilde inşaat öne geçti. Burada da bir alarm vermek istiyorum: Turizm sektörüne de sekte vurmak için girişimler başladı. 'Bu iş sadece mülkiyetle sınırlı kalmayacak; yükseköğretimle, turizmle devam edecek' dedik." diye konuştu.