İngiliz Yüksek Komiseri, müzakerelerin başlaması için Rum tarafının yumuşamasını istedi

4 Şubat 2024

Güncelleme: 5 Şubat 2024

A
A

İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq, Kıbrıs Türk liderliğinin egemen eşitlik taleplerinde esneklik olduğuna inandığını ve bu yaklaşımın müzakerelerin başlamasını sağlamak için bir avantaj olabileceğini ifade etti.

ZgotmplZ
İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Sıddık

İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak yaptığı açıklamalarda, Kıbrıslı Türklerin müzakerelere dönmek için Kıbrıslı Rumları teşvik etmeye çalıştıklarını ifade etti. Siddiq, Kıbrıs Rum liderliğinin müzakerelere dönme iradesi gösterdiğini ve kendisinin bu nedenle nispeten iyimser olduğunu belirtti. Ayrıca, Kıbrıs Türk liderliğinin egemen eşitlik taleplerinde esneklik olduğuna inandığını ve bu yaklaşımın müzakerelerin başlamasını sağlamak için bir avantaj olabileceğini ifade etti.

Siddiq, Kıbrıs Rum liderliğinin müzakereleri başlatmak için daha fazla çaba harcaması gerektiğini ve Kıbrıs Türk liderliğinin müzakerelere dönme isteğinin güçlü olmadığını belirtti. Ayrıca, Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıs Türk liderliğini müzakerelere dönmeye ikna etmek için daha fazla yapabileceği şeyler olduğunu vurguladı.

Kıbrıs sorununun çözümü için Birleşik Krallık'ın desteklediği çerçevenin iki bölgeli, iki toplumlu, Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan bir federasyon olduğunu belirten Siddiq, Kıbrıs Türk liderliğinin bu çerçeveye şu anda katılmadığını ancak esneklik gösterdiklerini düşündüğünü ifade etti.

Kathimerini gazetesine verdiği röportajda Siddiq şunları söyledi:

“Birleşik Krallık iki bölgeli, iki toplumlu, Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan bir federasyonu destekliyor, bu yönde çalışıyoruz. Ancak bu tezi ne zaman dillendirsek Kıbrıs Türk tarafı tepki gösteriyor. Şahsen, Türk tarafının dillendirdiği tezlerde esneklik olduğuna inanıyorum.

Ancak ilgi çekici olan, Kıbrıslı Türklerle konuştuğumda, -Türk tarafıyla konuşan Ankara’daki denklerim için de aynı şey geçerlidir- egemen eşitliğin onlar için illa iki devlet demek olmadığı ortaya çıkıyor. (Türk tarafının) Bu defa da müzakerelere katılırlarsa farklı bir sonuç olacağına inanmadıklarını savunuyorlar.  Tam da bu nedenle, bu defa müzakere masasında olguların farklı olacağının teyit edilmesine ihtiyaçları var. Sonuna kadar bu tezle gitmeyecek olsalar bile, ayrı devletten söz etme hakları olsun istiyorlar. Kıbrıslı Türkler, Rum tarafının müzakerelere dair iradesi konusunda samimi olmadığına inanıyor ve bu yüzden egemen eşitlik meselesini güvence kartı olarak elde tutmak istiyorlar. Ancak bu yaklaşım Kıbrıs Rum tarafında, bu kartın, müzakereler başarısız olursa ayrı devlet ilan etmek için kullanılacağı endişesi yaratıyor. Tam da bu nedenle kabul etmiyor. Kıbrıslı Türkler sonu olmayacak bir sürece girmek, tanınma olmadan ve dünyanın geriye kalanıyla herhangi bir bağlantı olmadan izole kalmaya devam etmek istemiyor. Bu nedenle müzakerelere yeniden başlamak için, bu sefer süreçten farklı bir şey çıkabileceği inancını güçlendirecek ve güvende hissettirecek bazı teşvikler istiyorlar.  Bu ihtiyaçları haksız değil. Ancak soru, Kıbrıs Rum tarafında otomatikman iki devlet çözümüne gidileceği endişesi yaratmadan Kıbrıs Türk tarafına bu güvencelerin nasıl verileceğidir. Yeni temsilcinin zorluğu budur.

Söylediğimin, bir kısım siyasetçinin hoşuna gitmeyeceğini, Kıbrıslı Türkler topraklarını ellerinde bulundururken, haklarını çiğnerken, müzakere masasına dönmeleri için neden Kıbrıslı Rumların onlara (Kıbrıslı Türklere) yakınlaşma inisiyatifi alması gerektiğini sorguladıklarını iyi biliyorum. Bu tezi anlıyor ve saygı duyuyorum ancak bu yaklaşımla hiçbir şey ilerlemez. Dolayısıyla seçenek şu: Ya baştaki, bizim hiçbir şey yapmamız gerekmiyor tezinde ısrar edersin ama bu yaklaşımla hiçbir şeyin ilerlemesi söz konusu değil, yahut öteki tarafın uzlaşılmış çerçevede müzakerelere yeniden başlamaya çok da niyetli olmadığı siyasi gerçeğini kabul edersin. İkinci seçenekte ortamı iyileştirecek ve Kıbrıslı Türkleri cezbedecek ama aynı zamanda Kıbrıslı Rumlarda güvensizliğe neden olmayacak adımlar atılması gerekir. Kıbrıs Rum liderliği tarafından daha fazlası yapılabilir çünkü müzakerelerin yeniden başlamasını isteyen de odur. Kıbrıs Türk liderliği, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde müzakerelerin yeniden başlamasını istemiyor. Dolayısıyla hedef müzakerelere yeniden başlamak ise bunun başarılması için bir şeyler olmalı.”

PİLE VE ÜSLER KONUSU

Ayrıca Siddiq, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin yanı sıra, Pile anlaşmalarının yetersizliklerinden kaynaklanan istikrarsızlık ve Ağrotur üssünün Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik operasyonları hakkında da açıklamalarda bulundu. Siddiq, Kıbrıs'taki riskin arttığına dair bir sebep görmediklerini ve operasyonların Kıbrıs hükümeti ile tam koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini belirtti.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar

İlginizi Çekebilir