Hasipoğlu: Erhürman bizi ucu açık federasyon sürecine soktu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin arasında yapılan üçlü görüşmenin ardından yayımlanan “Ortak Açıklama”ya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Hasipoğlu, söz konusu açıklamada yer alan “BM Güvenlik Konseyi kararlarındaki siyasi eşitlik temelinde çözüm” ifadesinin, Erhürman’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC Meclisi’nin açık tutumuna rağmen federasyon temelli müzakerelere dönme niyetini ortaya koyduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Erhürman’ın verdiği sözlerin aksine Kıbrıs Türk halkını yeniden ucu açık bir müzakere sürecine soktuğunu ileri süren Hasipoğlu, “Yıllardır görüşülen aynı başlıkları ve kavramları tekrar ederek farklı bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkını sonuçsuz bir sürece hapsetmektedir” dedi.

Hasipoğlu, Kıbrıs’ta kalıcı, gerçekçi ve yaşayabilir bir anlaşmanın ancak Rum tarafının adadaki iki egemen devlet gerçeğini kabul etmesiyle mümkün olabileceğini belirtti. Bu politikanın dışında atılan her adımın Rum tarafının tutumuna zemin hazırladığını ifade eden Hasipoğlu, bunun Kıbrıs Türk halkının egemenliğini tescil etme mücadelesine zarar verdiğini kaydetti.

Rum liderliğinin Kıbrıs Türk tarafını hâlâ eşit statüde görmediğini savunan Hasipoğlu, AB ve BM’nin sağladığı imkânlarla Türkiye’nin ve KKTC’nin statüsünü kabul ettirmeye çalıştığını ileri sürdü. Bu durumun son liderler görüşmesinde de açık şekilde görüldüğünü iddia etti.

Hasipoğlu, liderler görüşmesiyle eş zamanlı olarak BM binasında düzenlenen resepsiyona KKTC’den siyasi parti temsilcileri katılırken, Rum tarafındaki hiçbir siyasi parti temsilcisinin katılım göstermemesini de “manidar” olarak değerlendirdi.

Ortak açıklamanın, federasyon zeminini yeniden gündeme taşıdığını savunan Hasipoğlu, mevcut BM parametreleri ve Güvenlik Konseyi kararlarıyla sonuç alınmasının mümkün olmadığını, tarafların bu çerçeveyi 40 yıldır farklı yorumladığını söyledi.

Ulusal Birlik Partisi’nin, KKTC’nin egemenliği, Rum devletiyle eşit statüsü, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile toprak, mülkiyet ve AB konularında Kıbrıs Türk halkını zarara uğratacak tavizlere karşı duracağını belirten Hasipoğlu, bu yöndeki her türlü demokratik mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Hasipoğlu, UBP’nin Kıbrıs Türk halkının iradesine, Meclis kararlarına ve Türkiye ile uyumlu devlet politikalarına aykırı her girişimin karşısında olmaya devam edeceğini belirterek, kalıcı çözümün ancak adadaki iki ayrı egemen devlet ve iki halk gerçeği temelinde mümkün olabileceğini vurguladı.

İstersen bunu daha da kısaltılmış haber, ajans dili, ya da sosyal medya için özet metin haline de getirebilirim.