Erhürman özetledi: Önemli olan artış oranı değil, asgari ücretle ne alınabildiği...

14 Mayıs 2024

Güncelleme: 14 Mayıs 2024

A
A

Tufan Erhürman, hayat pahalılığının döviz artışından daha hızlı arttığını belirtti. “Hayat pahalılığı kadar artış veriyoruz” denildiğini vurgulayan Erhürman, verilen parayla kaç ekmek, kaç süt alınabildiğinin önemli olduğuna dikkat çekti.

ZgotmplZ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ekonomik koşulların ülkeyi bir döngüye soktuğunu, paranın alım gücünün düştüğünü ve hayat pahalılığı kadar maaş artışı verilse de önemli olanın alım gücünün korunması olduğunu vurguladı.

Erhürman, ekonomik sorunların çözülmesi için gerekli bilgi ve kaynakların mevcut olduğunu, ancak yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini vurguladı.

Hayat pahalılığının döviz artışından daha hızlı arttığını belirtti.

Erhürman, ülkenin mevcut nüfus ve 23 üniversiteyi kaldıramayacağını ifade etti.

Üniversite sayısının ve öğrenci nüfusunun ülkenin alt yapısı ve kültürel yapısı için fazla olduğunu söyledi.

ALIM GÜCÜNÜN KORUNAMAMASI

Dört ayda bir verilen hayat pahalılığı artışlarının alım gücünü korumadığını belirtti.

Asgari ücretin yükselmesinin piyasa fiyatlarına yansıdığını ve sürekli bir yoksullaşma yaşandığını kaydetti.

En yoksul kesimlerin alım gücünü korumak için zorunlu temizlik malzemeleri ve gıda maddelerinin fiyatlarının kontrol altında tutulması gerektiğini vurguladı.

Hayat pahalılığının, dövizin artışından hızlı bir şekilde arttığına işaret eden Erhürman, “Hayat pahalılığı kadar artış veriyoruz” denilerek, kamu maaşlarının arttığını, şimdi asgari ücretlinin de aynı sarmala girdiğini kaydetti. Tufan Erhürman, “Mesele, elimize geçen parayla kaç ekmek, süt alabileceğimizdir” dedi.

Asgari ücretin yükselmesinin de piyasada fiyatlandığını ifade eden Erhürman, "sürekli bir yoksullaşma yaşandığını" kaydetti.

KÜÇÜK İŞLETMELERİN ZORLUKLARI

Küçük işletmelerin en büyük giderinin personel olduğunu, elektrik ve akaryakıt gibi diğer girdilerin de pahalı olduğunu belirtti.

Bu maliyetlerin fiyatlara yansıdığını ve küçük işletmelerin ya kalitesini düşürmek ya da fiyatlarını yükseltmek zorunda kaldığını söyledi.

Erhürman, ülkede bir "yönetmeme" hali bulunduğunu ve yokluk ile yoksulluğun giderek arttığını savundu.

Ülkenin kaynaklarını üretebildiğini ancak esas sorunun yönetim eksikliği olduğunu belirtti.

UMUTSUZLUĞA YER YOK

Her şeye rağmen umutsuzluğa kapılmaya gerek olmadığını, ülkede sorunları çözecek bilgi birikimi ve kaynakların mevcut olduğunu söyledi.

İç ve dış politikadaki sorunların kader olmadığını, bunların yönetim hatalarından kaynaklandığını ifade etti.

Mevcut yönetimi eleştirerek, yönetimin kaos yarattığını ve bu arkadaşların gitmesinden başka yol olmadığını belirtti.

Ülkede sermaye açısından bir sıkıntı olmadığını dile getirdi.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar