EastMed canlanıyor: İsrail ile Yunanistan anlaştı

2 Şubat 2023

Güncelleme: 2 Şubat 2023

A
A

İsrail Dışişleri Bakanı Cohen, ülkesine ait gazın Yunanistan ve Kıbrıs üzerinden Avrupa'ya ihraç edileceğini duyurdu. Bu, atıl durumdaki East-Med projesinin hayata geçmesi anlamı taşıyor.

ZgotmplZ

Haber Merkezi

ABD'nin desteğini çekmesiyle atıl hale gelen Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınmasını öngören "EastMed" (Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı) projesi, İsrail'in girişimiyle hayata geçiriliyor.

Salı günü, Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ile görüşen İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, İsrail gazının Yunanistan ve Güney Kıbrıs üzerinden Avrupa'ya ihraç edileceğini duyurdu.

Cohen, Dendias'la yemek yediği bir fotoğrafı eklediği paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Dün Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dandias ile görüşmede İsrail gazını Yunanistan ve Kıbrıs üzerinden tüm Avrupa'ya ulaşacak şekilde ihraç etme konusunda anlaştık. Küresel enerji krizi muhafazası, uluslararası duruşumuz güçlenecek ve iki ülke arasında yapılan anlaşma İsrail'e çok para kazandıracak." 

EASTMED HAKKINDA

Söz konusu projeler arasında Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınmasını öngören EastMed boru hattı da yer alıyor.

Doğu Akdeniz'den çıkarılacak gazın Kıbrıs üzerinden Yunanistan'a, oradan da İtalya'ya ulaştırılmasını hedefleyen EastMed projesine ilişkin anlaşma, Atina'da Ocak 2020'de düzenlenen bir törenle Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanmıştı.

Doğu Akdeniz'in (Eastern Mediterranean) kısaltması olan EastMed, yaklaşık 1900 kilometre uzunluğunda ve en az 10 milyar euroya mal olması hesaplanıyor. 3 bin metre derinlikte ilerlemesi beklenen projenin bitiş tarihi olarak ise 2025 yılı öngörülüyor.

Türkiye’yi dahil etmeden bölgedeki doğal gazı Avrupa’ya taşıyabilmeyi amaçlayan projeye Ankara karşı çıkıyordu. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki zenginliklerin paylaşımı konusunda bölgedeki tüm aktörlerin yer alacağı "Doğu Akdeniz Konferansı" düzenlenmesini önermişti. Türkiye, İsrail'e ait gazın Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasının en ekonomik güzergah olduğunu savunuyor.

2022 Ocak ayında ABD, EastMed projesine ilişkin çekincelerini gayriresmi bir yazı ile (non paper) Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) ilettiği bildirilmişti. ABD'nin dile getirdiği çekinceler arasında projenin ekonomik açıdan sürdürülebilir olmaması ve çevresel hassasiyetlere uzak olması gösterilmişti.

Bunun üzerine proje resmen iptal edilmese de atıl hale gelmişti.

KKTC'NİN HİDROKARBON ÖNERİSİ

Dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 13 Temmuz 2019 tarihinde, Kıbrıs'ın etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesine yönelik hazırladığı kapsamlı iş birliği önerisini Birleşmiş Milletler aracılığıyla Kıbrıs Rum tarafına sunmuştu.

Öneri, Kıbrıs Türklerinin ve Kıbrıslı Rumların, Ada’nın eşit ortakları olarak, eşit haklara sahip oldukları hidrokarbon kaynakları konusunda, gelir paylaşımı dahil iş birliği yapmalarını ve bu kaynaklardan eşzamanlı olarak birlikte yararlanmalarını öngörüyor.

Ancak bu öneri karşılık bulmamıştı.

1 ve 8 Temmuz 2022 tarihlerinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, sunduğu toplam 6 konu başlığından oluşan iş birliği önerileri arasında hidrokarbona da yer vermişti.

Tatar, "hidrokarbon" başlığı ile ilgili şu detayları paylaşmıştı.

"Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak krizlerin çözümü için hep diplomasi yolunu seçtik. Bu anlayışla iki tarafa da ait olduğu ilgili tüm kesimlerce kabul edilen hidrokarbon kaynaklarına ilişkin iş birliği irademizin teyidi olarak Rum liderliğine yeni bir öneri yapmış bulunuyorum. Hatırlanacağı üzere 2011, 2012 ve nihayetinde 13 Temmuz 2019 tarihinde konuya dair iş birliği önerilerimiz masaya konmuştu. Halen masada olan bu önerilerimizin genel kuralını, iki tarafa da ait olan ada etrafındaki doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması, kullanılması ve pazarlanması da dahil yönetilmesine ilişkin olarak, eşit sayıda ve eşitlik temelinde, BM gözetiminde, iki tarafın yetkili makamlarından temsilcilerin katılımıyla kurulacak bir komiteyle bu kaynaklara dair iki rızayla ortak karar alınması mekanizması oluşturmaktır. Bugün verdiğimiz önerimizde, bir açılım daha yaparak bahse konu iş birliği mekanizmanın kurulmasını müteakip, süreç içerisinde bir safhada halihazırda iki tarafın ayrı ayrı sözleşme imzaladığı şirketlerin de yetkilendirilerek bu mekanizmaya dahil edilebileceğini söylüyoruz. Bu önemli açılım, Rum tarafının ileri sürmekte olduğu kaygı ve gerekçeleri de ortadan kaldırmaktadır."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar