CTP ve Bağımsızlık Yolu'ndan polisin eylemcilere müdahalesine tepki

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Bağımsızlık Yolu (BY) Lefkoşa'da bugün "İrade Bizde" pankartı açan yurttaşların gözaltına alınmasına yazılı açıklamalarla tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yerleşkesi’nin açılışını protesto etmek amacıyla bugün öğle saatlerinde "İrade Bizde" yazılı pankart açan yaklaşık 10 kişilik gruptan Halil Karapaşaoğlu, Növber Gürtay, Mehmet Özyücekök, Jale Akatlı, Tacan Reynar ve Tezcan Dereli tutuklanmış, akşam saat 19.00 sıralarında serbest bırakılmıştı.

Bağımsızlık Yolu, Lefkoşa Polis Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, "anayasal haklarını kullanan protestocuların" gözaltına alındığını belirtti ve gösteri hakkına yapılan müdahaleyi eleştirdi.

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, polis müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada, “Anayasal haklar ve demokratik ilkeler ayaklar altına alındı.” dedi. Parti Genel Sekreteri Umut Ersoy da Parti Meclisi adına yaptığı açıklamada, protesto hakkını kullanan eylemcilere yönelik polis müdahalesini eleştirerek, gösteri ve yürüyüş hakkının halkın anayasal ve meşru bir hakkı olduğunu vurguladı.

CTP’den yapılan açıklamada ise söz konusu gözaltı ve dava uygulamalarının kabul edilemez olduğu belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Polis bugün, herhangi bir hakaret içermeyen ve yalnızca “İrade Bizde” pankartı açan 6 yurttaşımızı gözaltına almıştır. Yurttaşlarımız, polis gözetiminde geçirdikleri dört saatin ardından, kendilerine dörder dava okunarak serbest bırakılmışlardır.

Anayasamızın 32’nci maddesi, yurttaşların önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız şekilde toplanma ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olduklarını açıkça belirtmektedir. Bu hak, aynı zamanda ifade özgürlüğünü serbestçe kullanma güvencesini de içermektedir.

Bugün polis tarafından gerçekleştirilen gözaltı işlemi ve devamında getirilen davalar ne demokratik ilkelere ne de Anayasa hükümlerine uygundur. Protesto edilen kişi her kim olursa olsun, polisin görevi tutuklama değil aksine yurttaşların barışçıl gösteri hakkını ve ifade özgürlüğünü güvence altına almak ve onları karşı saldırılardan korumaktır.

CTP olarak, bu gözaltı ve dava uygulamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu olay, gösteri hakkı ve ifade özgürlüğüne yönelik kontrolsüz ve orantısız bir müdahaledir. Bu tür uygulamaların demokratik bir hukuk devletinde yeri olamaz. Bu yaklaşımın Polise duyulan güveni ciddi biçimde zedelediğini vurgulamak isteriz ve polisin sivil otoriteye bağlı ve özerk yapısı içerisinde kurumsallaşan bir yapıya kavuşmasının zamanın geldiğinin altını çizeriz."