Çıkacak karar, Adıyamanlılar için de bir hak arayışına yol açacak

6 Şubat depreminin birinci yılında Adıyaman’daki İsias Otel’de yitirdikleri kayıplarını anan aileler, yakınları için başlattıkları adalet arayışında, emsal bir karar çıkana kadar mücadele vermeye devam edecek.

MYK Haber’in bir araya geldiği “Şampiyon Melekler"in annelerinden Selin’in annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya, da, çıkacak olan emsal kararla birlikte Adıyamanlıların haklarını almak için bir mücadelenin, bir savaşın içerisine gireceklerini kaydetti.

Turist rehberlerinin aileleri ile acılarının ve gayelerinin ortak olduğunu da kaydeden Karakaya, bu noktadan sonra bir aile olduklarını ve birlikte adım atacaklarını söyledi.

“NE KADAR MELEKLERİMİZİN DAVASI GİBİ GÖRÜNSE DE BU ASLINDA ADIYAMANLILARIN DAVASIDIR”

Aynı zamanda Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı olan Ruşen Karakaya, bu davayla Adıyaman halkına güç verdiklerini, bunu dava için şehirde bulundukları sırada hissettiklerini belirterek, yaşadıklarını ve düşüncelerini şöyle anlattı:

"Biz inanıyoruz ki, bu davanın sonucu, çıkacak olan emsal karar, özellikle Adıyaman'da canlarını kaybeden Adıyamanlılar için de bir hak arayışına yol açacak, onlar için de bir örnek dava olacak ve onlar da haklarını almak için bir mücadelenin, bir savaşın içerisine girecekler.

9 bine yakın Adıyaman'da hayatını kaybetti. Zaten gördük şehir tam bir hayalet şehir gibi, her yerde yıkıntılar var, yıkık binalar var. Adıyaman halkı aslında kendi yaralarını sarmaya çalışıyor bir yandan fakat bu davayla biz onlara bir güç veriyoruz ve bu gücü alarak, bu desteği alarak, onlar da bu hak arayışına gireceklerdir, ben buna inanıyorum. Onların davalarını da kolaylaştıracaktır, İsias davası özellikle…

Ne kadar Meleklerimizin davası gibi görünse de bu aslında Adıyamanlıların davasıdır. Oradaki halkın desteğini nasıl hissettik diye sorarsan, her adalet sarayından çıkışımızda bizi bir Adıyamanlı karşıladı. Hiç unutmuyorum bir çocuk, ismini bilmiyorum şimdi, bir genç, Enver'le beni buldu, son gündü sanırım davanın son günü ve gözlerinden yaşlar akıyor, hüngür hüngür ağlıyor çocuk ve ‘Sizin bu cesaretiniz, sizin bu kararlılığınız bize örnek oluyor.’ dedi. ‘Her davada sizi, ziyaret etmeye geleceğim ve yanınızdayım, davanız için her zaman destek olacağım.’ dedi, Adıyamanlı 20 yaşlarında bir genç oğlan. Ondan sonra biraz daha ilerde artık gidiyoruz, otobüslere bineceğiz dönelim, bir başka avukat bayan genç, annesiyle birlikte o da aynı şeyi söyledi. Bence bizim davamız Adıyamanlılara güç veriyor, onlar da hak arayışına girecekler, onlar da bu usulsüz yapılan binaların, yanlış yapılan binalardan dolayı kaybedilen canlıların haklarını aramak için savaşacaklar.”

“TURİST REHBERİ AİLELERİYLE TEK YÜREĞİZ”

Karakaya, İsias Otel’de yaşamını yitiren turist rehberlerinin aileleri ile de yakın ilişki içerisinde olduklarını, acılarının ve gayelerinin ortak olduğunu belirterek, kurdukları ilişkiyi şu şekilde dile getirdi:

“5-6 tanesini özellikle ailelerden turist rehberi ailelerinden sosyal medyadan gitmeden önce tanımıştık. Fakat Adıyaman'a gittiğimizde, çoğuyla tanışma fırsatımız oldu. İlk yaptıkları şey ne oldu biliyor musunuz? Gelip hepsi üzerimize sarıldı sımsıkı… Hilal hanımlar, Hilal Efe, Tahsin Cem'in annesi, onun sarılmasını asla unutamam.

O insanlar KKTC devletine, giden herkese, tüm kurtarma ekibine inanılmaz minnettarlar ve bunları zaten davanın 2’nci günü yaptıkları müşteki konuşmalarında tek tek hepsi dile getirdi, ‘Çocuklarımızı bulamayacaktık.’ dedi, ‘KKTC ekibi olmasa…’ Ve döndükten sonra, özellikle davadan akşam mesela biz onlarla bir toplantı yaptık. Çünkü biz bu 72 can, turist rehberi aileleri ve çocuklarımız, meleklerimiz bir dava, davamız ortak ve daha çok iletişimde olmamız gerektiğini düşünüyorum ben ve bütün aileler, dernek olarak. O yüzden akşam ilk toplantıyı yaptık, Zoom üzerinden, hepsine gönderdik linki ve hepsi katıldı. Davanın ilerleyişini konuştuk, duygularımızı konuştuk, neler yaşadıklarını döndükten sonra konuştuk. Turist rehberleri öğrencilerini, ailelerini ilk gördüğümüzde otelde veya işte adalet sarayında, aslında ortak bizim en çok merak ettiğimiz şey; Çocuklarımızla hiç konuştular mı? Mesela benim ilk sorduğum soru bu oldu. İşte ‘Selin'i gördünüz mü?’ Görmüşler midir acaba, konuşmuşlar mıdır, sizce ne konuşmuşlardır? sürekli bunları merak ediyoruz aslında. Ama işte onlar, sadece birkaç saatliğine otele uyumaya giden, rehber öğrencileriydi, rehber arkadaşlarımızdı. Sadece gece yarısına yakın gitmişler otele ve birkaç saat uyuyup sonrasında ayrılacaklardı otelden fakat şu anda biz İmran'ın kim olduğunu biliyoruz, Hazal'ın o güzelliğini biliyoruz, Tahsin Cem'in duruşunu, güçlü bir karakter olduğunu biliyoruz. Hepsi ayrı ayrı çok özel insanlar, çok özel gençlerdi. Dediler ki onların anneleri, babaları bize; ‘Biz çocuklarımızla, işte ‘26 yıl 25 yıl geçirme şansımız oldu ama sizin küçükleriniz, melekleriniz, canlarınız.’ dedi Hilal Hanım bana hatırlıyorum, hiç unutmam; ‘Çok küçüktü onlar.’ dedi. ‘Siz bunu hiç hak etmemiştiniz.’ dedi, ‘Biz.’ dedi, ‘En azından seviniyoruz.’ dedi, ‘Onlarla 25-26 yıl geçirdik, sizin öyle bir şansınız olmadı. En fazla 10 yıl ,14 yıl çocuklarınızla oldunuz.’ dedi. ‘Çok üzgünüm.’ dedi. Bizim için, bizim için ağlıyorlar onlar bizim için üzülüyorlar. Kendi acılarının yanında, o acılara acı katmış bizim Meleklerimizin orada olması ve bizim onları kaybetmemiz. O yüzden biz onlarla da artık birlikteyiz, onlarla da tek yüreğiz. Sürekli toplantılar yapmaya onlarla devam edeceğim diğer davaya kadar. Onların avukatlarıyla görüşmeye devam edeceğim davaya kadar. Elimizden ne gelirse birlikte adım atacağız, bu noktadan sonra hepimiz bir aile olduk çünkü. Onlara da gösterdikleri destek için orada bana çok teşekkür ederim gerçekten. Farklı bir histi o, farklı bir algıydı yani çok, o sevgiyi hissettirdiler bana çok sağ olsunlar. “

İSİAS DAVASI

Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafilenin yanı sıra toplam 72 kişiye mezar olan İsias Otel’e ilişkin dava 4-7 Ocak tarihlerinde görüşülmüş ve ara karar açıklanmıştı.

Adıyaman 3’ünün Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört gün süren duruşmalar sonunda tutuklu olan 11 sanıktan 5’inin, Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Fatih Bozkurt’un tutukluluk halinin devamına; adli kontrolle serbest olan 6 sanık, Bilge Açık, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un durumunun da aynen devam etmesine karar verilmişti. Mahkeme kararına göre, bir sonraki duruşma 26 Nisan 2024’te yapılacak.