Bağcı'nın hapiste olduğunu görünce şaşırdım, meğer sadece İsias'tan tahliye edilmiş...

6 Mayıs 2024

Güncelleme: 6 Mayıs 2024

A
A

Karakaya, İsias davasından tahliye edilen Halil Bağcı'nın hala hapishanede olduğunu görünce şaşırdığı belirtti, bilirkişi hazırlayacak profesörlere de seslenerek, "Buradaki 72 canı düşünerek, bilimin önderliğinde düzgün bir rapor yazın." dedi.

ZgotmplZ Samet Karakoç

3'ü tutuklu 11 sanıkla devam eden İsias davasının ikinci duruşması 24 Nisan Cuma günü Adıyaman 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerinin devamına karar veren mahkeme, yeni bir bilirkişi raporu hazırlanmasını da emrederek, davayı 12 Haziran gününe erteledi.

Duruşmada özellikle sanık avukatlarının kullandıkları ifadeler nedeniyle tansiyon yükseldi, aileler bu duruma tepki gösterdi.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, duruşma sonrası mahkeme önünde yaptığı değerlendirmede, sanık avukatları dahil kimsenin kendilerini yıldıramayacağını vurgulayarak, davadan emsal karar çıkarana kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.

MYK Haber Müdürü Ramazan Adnan, duruşmadan bir hafta sonra Ruşen Yücesoylu Karakaya ile görev yaptığı Doğu Akdeniz Üniversitesi'ndeki odasında bir araya geldi. Duruşmaya ilişkin tüm yaşananları öncesi ve sonrasıyla detaylı bir şekilde anlatan Karakaya, sanık avukatlarına tepkisini yineleyerek, "Hani bizi yıpratacaklarını veya bizi yıldıracaklarını zannediyorlarsa, çok yanılıyorlar, bunu tekrarlıyorum." dedi.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya, 5 ayrı güne yayılacak röportajının ilk bölümünde şunları anlattı:

"BU MAHKEME KAMU PERSONELLERİYLE İLGİLİ ZATEN BİR KARAR VEREMEZ"

"Mahkeme salonuna girmeden önce zaten yaptığımız basın açıklamasında mahkeme heyetinden üç talebimiz olduğunu söyledik. Birincisi yeni bir bilirkişi raporu isterdik. İkinci olarak soruşturmanın kamu personellerine genişletilmesini istedik. Üçüncü olarak da, Gazi raporunun arkasından hemen tahliye edilen (fenni mesul) Halil Bağcı ve (otel sahibinin oğlu) Efe Bozkurt'un tutukluluk hallerini istedik. Çünkü Gazi raporunda yanlış sonuçlar vardı ve bu sonuçlar Halil Bağcı ve Efe Bozkurt tahliye edildi. Bu üç istekle girdik duruşma salonuna…

Günün sonunda mahkeme heyeti yeni bir bilirkişi raporu istedi. Kamu personeliyle ilgili herhangi bir karar zaten bu mahkeme veremez. Ayrıca Halil Bağcı ve Efe Bozkurt'un tahliye hallerinin devamına, şu anda içeride olan üçü kişinin de tutukluluklarının devamına karar verdi. 

Sanık avukatları ve bizim avukatlarımızın taleplerinden önce savcının mütalaasını aldı bu sefer geçen duruşmadan farklı olarak. Savcı mütalaasını o yönde verdiği için Halil Bağcı ve Efe Bozkurt'u geri içeriye almadı diye düşünüyorum mahkeme. Alabilir miydi, bence alabilirdi. Özellikle de bizim uzman görüşlerimizin üstüne ki, hepsi Halil Bağcı’yı gösteriyor ki suçludur. Bu kadar bu uzman görüşlerinin ortaya sunulan delillerin üzerine Halil Bağcı’yı içeri alması gerekirdi, bu davadan içeri alması gerekirdi."

İsias Otel davasında tutuklu yargılanan otel sahibi Ahmet Bozkurt’un küçük oğlu Efe Bozkurt ve inşaat mühendisi Halil Bağcı, Ankara Gazi Üniversitesi’nin bilirkişi raporunda "tali kusurlu" gösterilmeleri sebebiyle 29 Mart Cuma günü tahliye edilmişti.

"HALİL BAĞCI'YI HAPİSHANEDE GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM, MEĞER SADECE İSİAS'TAN TAHLİYE EDİLMİŞ"

"Aslında Halil Bağcı şu anda içerideymiş meğer, bunu da salona girdiğimizde öğrendik, avukatlarımız da bilmiyordu bunu. Biz Halil Bağcı dışarıya çıktı, tahliye oldu diye biliyoruz ama İsias davasından Halil Bağcı tahliye edildi. Başka davalardan hala içeride hapishanede. Halil Bağcı öyle bir insan ki, düşünün en az 30 dava daha varmış suçlu. 

İsias davasından tahliye edildi ve bu Gazi raporunun üstüne oldu. Bu kabul edilemez bir şey. Halil Bağcı belli ki, usulsüz iş yapan bir kişi şu anda aklıma bir sürü kötü kelime geliyor ama kullanmayacağım fakat Halil Bağcı‘nın gerçeği ortada ve Halil Bağcı esas tutuklu olması gereken davada tahliye edildi, adli kontrolle…

Onu içeride olduğunu görünce, SEGBİS’ten gördüğümde, o zaman anladım. Olması gereken yerde Halil Bağcı, çünkü yüzde 100 suçludur, bizim raporlarımız zaten bunu gösterdi."

"ELLERİNDE HİÇBİR ŞEY OLMAYAN SANIK AVUKATLARI BAŞKA KONULAR ÜZERİNDEN BİZİ YIPRATMAYA ÇALIŞIYOR"

"Bu duruşmada çok gerdiler bizi, özellikle sanık avukatları. Belli ki artık ellerinde hiçbir şey olmadığı gerçeğini onlar da biliyor ve bu yüzden artık başka konulara savaş açmışlar, başka konular üzerinden bizi yıpratmaya çalışıyorlar. Mahkemeden çıktıktan sonra yaptığımız basın açıklamasında (Barolar Birliği Başkanı) Hasan Esendağlı ve ben, zaten orada sinirimin en üst seviyesindeydim diye biraz daha o duygumu gösterdim sanırım.

Tekrarlıyorum buradan, onların sanık avukatlarının elinde hiçbir şey yok. Hani bizi yıpratacaklarını veya bizi yıldıracaklarını zannediyorlarsa, çok yanılıyorlar, bunu tekrarlıyorum."

"BİZ ŞEHİT VERDİK" İFADESİYLE, NE DEMEK İSTİYORSUN SEN AVUKAT FUAT BEY?"

"Orada açtıkları konulardan bir tanesi mesela ‘74 harekatında biz şehit verdik.’ diyor. Ne demek istiyorsun sen avukat Fuat Bey? Döndü mahkemede olan memurları işaret ederek, ‘Bu memurlar’ diyor ‘Adıyamanlı, onların depremde dünya kadar kaybı var. Size mi kaldı yani adaleti arama, Kıbrıslı sporculara veya Kıbrıslı kişilere mi kaldı?’

Oysa bize mahkeme çalışanlar ne diyor; Devam edin, savaşın, bırakmayın bu işin peşini, bu insanların cezalarını alsınlar…"

"BAŞBAKANIMIZA KADAR LAF SÖYLEDİ, O DERECE AŞAĞILIK VE DÜŞTÜLER..."

"Döndü Gazi raporuyla ilgili saçma sapan attı verdi, Başbakanımıza kadar laf söyledi yani o derece, o kadar aşağılık ve düştüler sanık avukatları. Bakın yani timsah gözyaşları döküyor, o Fuat Bey özellikle, hiçbir şekilde bizim kaybımıza bir saygısı yok bence. Hiçbir deprem kaybına saygısı olmayan, para peşinde koşan avukat bunlar net.

Hani benim eşimin Enver’in de Twitter'da yazdığı şekilde… ‘Eğer senin derdin kayıplarsa, mahkeme heyetinin, mahkemede çalışan insanların depremde kaybettiği insanlarsa, o zaman sen de para almadan yap bu davaları, savun sanıkları, para almadan yap derdin buysa.’ Ama net bu insanların gözünün gördüğü tek şey para, başka da hiçbir şey değil."

"BİZ NE OLURSA OLSUN ASLA SAYGIMIZI KAYBETMEDİK, AMA ONLARIN KİMSEYE SAYGISI YOK"

"Ne bize saygıları var, ne de mahkeme heyetine saygıları var. Yani orada yaşadığımızı ben hiç Kıbrıs'ta bir mahkeme salonuna girmedim, fakat yanımızda Serhan Bundak var savcı, Hasan Esendağlı avukatımız ve diyor ki; Yani bu yaşananlar ekstrem durumlardır, bunlar Kıbrıs mahkemelerinde asla yaşanılamaz. Sanık avukatları, mahkeme heyetini, mahkeme başkanını resmen aşağıladılar, yaşıyla ilgili dalga geçtiler, genç olduğuyla ilgili, ki biz kayıp aileleri duygularımız sürekli iner çıkar, orada yaşadığımız sinir ve üzüntünün ne olursa olsun asla saygımızı kaybetmedik hiç kimseye, ne mahkeme başkanına ne de heyetine ne de çalışanlarına, ama o sanık avukatları inanılmaz derecede, terbiyesizce, mahkeme başkanına resmen hakaret ettiler.

Mahkeme başkanının sabrına hayranım, gerçekten müthiş sabırlı bir insan. Ben olsam salondan atardım herhalde o görevi yapıyor olsam."

"AHMET BOZKURT DÜNYANIN EN İYİ MÜTEAHHİDİ’ KENDİSİNE GÖRE, İNANDIRMIŞ KENDİSİNİ"

"Anlayamadığımız bir tiyatro oyununa girdi sanık avukatları ve bunlar zaten birebir bununla birlikte giden sanıklar… Ahmet Bozkurt hâlâ aynı şeyleri söylemeye devam ediyor. Orada çıkıyor profesörler konuşuyor, hiçbir şeyi doğru yapmadığını, yıkılmanın 16 saniyede gerçekleştiğini, ilk yıkılmada 47 tane kolonun bir anda çöktüğünü söylemesine rağmen, dönüp soruyorlar Ahmet Bozkurt'a ne söyleyeceksin; Ben binamı sağlam yaptım, benim binam çok iyiydi, benim binam sağlamdı… Hala aynı şeyi söylüyor. Kendini inandırmış bunu. ‘Ahmet Bozkurt dünyanın en iyi müteahhidi’ kendisine göre, kendisini buna inandırmış ve bu söyleminden vazgeçmiyor."

"BURADAKİ 72 CANI DÜŞÜNEREK, BİLİMİN ÖNDERLİĞİNDE DÜZGÜN BİR RAPOR YAZIN..."

"Çok aşırı derecede dediğim gibi, sinirlerimizle oynanan bir duruşma oldu ama yıkamazlar bizi tekrarlıyorum, istedikleri kadar oyunlarını yapsınlar… Biz ne dedik, mahkemeye duruşmaya girdiğimizde ilk gün, Twitter'da ekstra hashtag (etiket) ekledik bir tane daha ‘İsias ortak davamız’ yerine, ne dedik; ‘Adalet bilimle gelecek...’ Bilimin üzerinden başka bir şey tanıyamayız, tanımıyorum ben mesela. Bilim gerçekler, o maddi gerçek dedikleri ortada zaten, hani bir rapor daha istedi, bu raporda da umarım ortaya çıkacak umarım, hangi üniversiteye giderse, orada görevli olacak, bu dosyayı yazmakta görevli olacak profesörlere buradan sesleniyorum; Gerçekten insan hayatını düşünerek, buradaki 72 canı düşünerek, bilimin önderliğinde düzgün bir rapor yazarlar, artık verilen kurumun da adına yakışır bir şekilde ve gerçekleri bir kez daha mahkeme heyetine gösteririz."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar