
Asıl sorumlular kollanıyor mu? Teftişler Şube ne yapıyor?
3 Haziran 2025
Güncelleme: 4 Haziran 2025
Yetersiz denetimler nedeniyle iş kazalarının önüne geçilemediği eleştirileri sürerken, şimdi de müfettişlerin yürüttüğü tahkikatlar ile ilgili soru işaretleri ortaya çıktı.
MYK
Son dönemde meydana gelen iş kazalarına ilişkin yürütülen tahkikatlar, müfettiş raporu olmaksızın yapılan tutuklamalar, geç çıkan raporlar ve hürriyetten yoksun bırakma iddiaları, gözleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Dairesi'ne bağlı İşyerleri Teftiş Şube Amirliği’ne çevirdi.
İlgili yasaya göre sorumlulukları bulunmasına rağmen “güçlü konumdaki” işverenler yerine alt işverenlere sorumluluk yüklendiği en sarsıcı iddia…
Özellikle son dönemde meydana gelen iki ölümlü iş kazası buna örnek gösteriliyor.
Beyköy’de 21 Mayıs’ta meydana gelen yüksekten düşmeye bağlı iş kazasında ağır yaralanan işçi 10 gün sonra yaşamını yitirmişti. Bunun üzerine taşeron ve ustabaşı tutuklanmıştı.
UZMAN MÜFETTİŞ VURGULUYOR: EN-GEÇ 2-3 GÜN İÇİNDE BİR ÖN RAPOR HAZIRLANMALI
Görüşüne başvurduğumuz uzman bir Çalışma Dairesi müfettişi, 35/2008 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası’nın açık olduğunu belirterek, şu bilgi ve tespitlerini aktarıyor:
“Polisin yaptığı inceleme daha çok herhangi bir kasıt veya zorlama yani iş kazası dışında bir olay olup olmadığını ortaya çıkarmak içindir. Bunun dışında müfettiş iş kazasının oluş şekli, olduğu yer ve alınan önlemler noktasında, incelemesini fotoğraflamasını notlarını alır, daha sonra da en-geç 2-3 gün içinde bir ön rapor hazırlar.
Müfettişin raporu doğrultusunda polis de ihmalden dolayı kime dava okunacağını net olarak belirler. Ancak son dönemlerde maalesef bazı iş kazalarında polis direkt olarak kendi tespit ettiklerini tutuklar. Bazı olaylar da ise bekler sonra karar verir. Eğer olay kasıt veya zorlama dışında bir sebepten dolayı meydana gelmişse polisin müfettiş raporunu beklemesi gerekir.
Fakat uzun zamandır müfettiş raporları, maalesef Çalışma Dairesi’nin ve İşyerleri Teftiş Şube Amirliği’ndeki yetkili isimlerin yorumlarından dolayı uzatılıyor. Neden uzatılıyor işte orası soru işareti.”
TAŞKENT’TEKİ İŞ KAZASINDA GÜNLERCE RAPOR BEKLENDİ
Taşkent'te de 8 Nisan’da, bir operatöre ait baz istasyonu çalışması sırasında bir işçi yaşamını yitirmişti, soruşturma kapsamında taşeron firma yetkilisi 4 kişi tutuklanmış, bir gün sonra teminata bağlanmışlardı.
MYK Haber, günlerde İşyerleri Teftiş Şube Amiri Emrah Güven ile hazırlanan müfettiş raporuna ilişkin bilgi talebinde bulunmuş, ancak bir süre sonra telefonlara yanıt alınamamıştı.
SÖZLEŞME VAR MI, YOK MU?
İki firmanın operatöre taşeron hizmeti verdiği biliniyor. Ancak olay ile ilgili ana firma ile taşeronlar arasında sözleşme olup olmadığı, iş sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı ve sorumluluğun kimde olup olmadığı sorularına bir yanıt verilemedi.
Operatör ile iki firma arasında olay sırasında sözleşme bulunmadığı da iddia edilirken, bu iddia üzerine MYK Haber’in bilgi talep ettiği Gelir ve Vergi Dairesi Müdürü Sümer Kızıldere de, olumlu karşılık vermesine rağmen bir dönüş sağlamadı.
RAPOR ÇIKMAYINCA TAŞERON VE USTABAŞI TUTUKLANDI
Beyköy’de 21 Mayıs’taki kazadan 10 gün sonra işçinin ölümü üzerine tutuklanan taşeron ve ustabaşı hakkında mahkemeden alınan üç gün ek tutukluluk kararında “tahkikata müdahale edebilecekleri ve delilleri karartabilecekleri” gerekçesi sunuldu.
Mahkemede işveren konumundaki kişi/kişiler, karşı tarafın “iş sağlığı ve güvenliği önlemi almadan ve kimseyi yetkili kılmadan iş başlatma talimatı verdiği” yönündeki ithamına karşılık zanlı statüsüne sokulmadı.
Uzman müfettişe göre, bu kazada olaya bakan müfettişin 2-3 gün içinde ön raporunu sunarak, polisin tahkikatının sağlıklı şekilde yürütmesine yardımcı olması gerekiyordu. İş sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemlerin kimin yetkisinde olduğu ve kimin ihmalinin olduğunun tespiti için müfettiş raporu şart. 10 günlük sürede bir ön rapor çıkmadığı ya da rapor bütünüyle tamamlanmadığı için, polis ölüm olay gerçekleşince taşeronu ve ustabaşını tutukladı.
Uzman müfettiş 35/2008 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 5’nci maddesini işaret ediyor.
“İşverenlerin Yükümlülükleri”ni düzenleyen bu maddede işverenin, işle ilgili her konuda çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu yazdığını ve “işverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda işyeri dışındaki uzman kişi veya kuruluşlardan hizmet almasının bu konudaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını” belirten uzman müfettiş, yine yasaya göre müteselsilen sorumlulukların başladığını, alınması gereken önlemlerin alttan yukarı değil, yukarıdan aşağı olduğunun açık olarak ortaya konulduğunu belirtti. Uzman müfettiş, yasada, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülüklerinin, işverenin sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağının yazıldığını kaydetti.
MÜFETTİŞ TOPU AMİRLERİNE ATTI
MYK Haber, Beyköy'deki tahkikatı yürüten Çalışma Dairesi, Lefkoşa Bölge Amirliği müfettişi Damla Candağ’la iletişime geçti. Candağ soru kabul etmedi, amirleri ile görüşülmesini istedi.
AVUKATA GÖRE BAŞ ŞÜPHELİ MÜTEAHHİT GİBİ HAREKET EDEN MAL SAHİBİ
MYK Haber, Beyköy'deki iş kazasında tutuklanan taşeron ve ustabaşının avukatı Meral Sürücü ile de konuştu. Sürücü yaptığı açıklamada, çevre güvenliği, iş güvenliği ve sağlığı açısından bir uzmanın sahaya atanmadığını, gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin ve denetimlerinin yapılmadan mal sahibinin işe başlanması için talimat verdiğini, dolayısıyla bu noktada da ihmalleri ve kusurları olduğunu ileriye sürdü.
Tahkikatın seyri açısından, taşeronun ve ustabaşının tutuklandığını ancak baş şüphelinin mal sahibi olduğunu kaydeden avukat, “Belki de ileriki safhalar da zanlı konumuna gelecek, şüpheli konumuna gelecek, dolayısıyla şu an dışarda geziyor olması tahkikatın seyri açısından uygun değil, çünkü tahkikatı olumlu, olumsuz her türlü etkide bulunabilme ihtimali bulunuyor.” dedi.
Sürücü’nün iddiasına göre, mal sahibi aynı zamanda müteahhit olarak hareket ediyor. Pazar günü görülen duruşmada, müteahhit firmayla ilgili herhangi bir şeyden bahsedilmediğini belirten avukat, mal sahibinin bu durumda hem mal sahibi hem de müteahhit sıfatıyla inşaatın bir parçası olacağını ve bunun da suç olduğunu, yetkisi olmadığı halde müteahhitmiş gibi davranarak, müteahhitmiş gibi yetki verdiğinin kabul edilebileceğini ileri sürdü.
Duruşmada, polise “Mal sahibinin şu an dışarıda olması sizin tahkikatınızı etkileyecek düzeydedir, çünkü delilleri karartabilir, tanıklara müdahale edebilir, sizin tahkikatınıza, her türlü müdahaleyi gerçekleştirebilir.” dediğini kaydeden avukat, bunların üzerine de araştırma yapacaklarını söylediklerini aktardı.
POLİS MÜFETTİŞ RAPORUNU BEKLİYOR
Polisin, bunlar açısından 3 günlük bir süreye ihtiyaçları olduğu ve özellikle de müfettişin kendilerine sunacağı rapor doğrultusunda hareket edeceklerini söylediklerini aktaran avukat, “O rapor çok önemli. Rapor doğrultusunda mal sahibinin tutuklanma durumu olacak, taşeron ve usta başının da teminata bağlanma veya ek tutukluluk talebiyle, tekrardan mahkemeye çıkartılma durumlar olacak.” dedi.
"ASIL İŞVEREN BİLİNEN BİR FİRMA" İDDİASI
Asıl işverenin bilinen bir firma olduğunu ancak tahkikatta adının hiç geçmediğini de iddia eden avukat, “Müteahhit firma bizim bildiğimiz kadarıyla X firmanındır.” dedi. Meral Sürücü, bu sürecin en başından beri ilgili firma ile işlerin yürütüldüğünü, firmanın resmi sözleşme imzalamayı ertelediğini, ancak hizmet karşılığında firma adına kesilen faturaların bulunduğunu, dava aşamasında hem bunları hem de tanıklıkları mahkemeye taşıyacaklarını vurguladı.
İş kazasının meydana geldiği inşaatta çalışan ve adının gizlenmesini isteyen bir çalışan da, mal sahibi olan kişinin iddiaya konu firmada ustabaşı olarak çalıştığını, bu işe kendisi üzerinden bağlantı sağlayarak başlanıldığını ileri sürdü.
İşçinin iddiasına göre, mal sahibinin, “X firma inşaatı yaptıracak, benden parasını kesecek.” dediğini ileri sürdü. İşçi aynı zamanda, şu an taşeron ile birlikte tutuklu olan ustabaşının, işi alma sürecinde firma yetkilisi ile görüştüğünü, mal sahibinin ilgili yetkili ve taşeron arasında sözleşme yapılacağını söylediğini de iddia etti. İşe başlamalarına rağmen sözleşmenin imzalanmadığını öne süren işçi, yaptıkları işin parasını da mal sahibinden elden aldıklarını belirtti.
DURUŞMA YARIN, RAPOR BUGÜN
MYK Haber’in edindiği bilgiye göre, Beyköy’deki ölümlü kazanın müfettiş raporu bugün çıkıyor.
Taşeron ve ustabaşının üç günlük ek tutukluluk süresi de yarın doluyor.
Avukat Meral Sürücü, müvekkillerinin bayram öncesi teminata bağlanmalarını beklediklerini, bugün çıkacak raporun duruşma öncesi tahkikatın seyri açısından polise yardımcı olacağını belirtti.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar